Golün yarısını Melo’ya yazın

GALATASARAY topa hâkim olup oyuna hâkim olamadı desek asında maçın genel manzarasını bir şekilde özetlemiş oluruz herhalde.

Haberin Devamı

Konyaspor Galatasaray’ın üstüne gelmesine izin verdi ancak kontrolü elden bırakmadı, üst seviyede direnç gösterdi.

Galatasaray pozisyonlar bulsa da “olmayınca olmuyor” dedirtecek kadar bir baskı kuramadı açıkçası.

Bu arada Konyaspor da Galatasaraylı futbolcuların “hülyalı” bir şekilde top çevirirken yaptığı hataları değerlendirdi, gedik açtı, gol bulmaya da özellikle Kenan’la epeyce yaklaştı.

Galatasaray’ın hücum hattını beslemekte güçlük çektiği, oyununu rakibi bunaltacak seviyeye bir türlü çıkaramadığı bir maçtı.

Sarı kırmızılı takımı ayakta tutan Melo ve Sabri’nin hırsı oldu diyebiliriz.

Oyunun ikinci yarısında baskıyı artırdı, Burak’la akıl almayacak, ancak perilerle, sihirle, totemle filan açıklanabilecek bir gol kaçırdı ancak bir türlü yıkamadı Konya kalesini.

Duran toplardan o dakikaya kadar fayda sağlayamayan Galatasaray, heyecanla, özlemle beklenen golü bir köşe vuruşu sayesinde buldu.

Sneijder kullandı, top Umut’tan sekti ve Melo bir kule gibi yükselerek, golün yarısını ifade eden “kafa pasıyla” Selçuk’u buldu ve gol geldi.

Gaziantepspor maçında olduğu gibi maç sona ererken, enseler hafiften kararmışken, “gitti gidiyor 3 puan” derken bir coşku seli kapladı tribünleri…

Şu dakikadan sonra –evlerden ırak- kaçan 3 puan için “fırsat tepti” denmez, “şampiyonluk kupasını tepti” denir.

Kalan 4 hafta, 360 dakikanın sonunda ne olacağını kestirmek için kâhin olmak gerekir elbette…

Ancak “son dakikalarda gelen goller şampiyonluk habercisi sayılır” derler; haydi hayırlısı.

Cuma akşamı 3 puanı cebine yazıp eve dönmek gibisi yok özetle…

Yazarın Tüm Yazıları