Eyy patates!

ALIŞTIĞIMIZ, benimsediğimiz, tersi olursa ne yapacağımızı şaşıracağımız şekilde anormal memleket gündemini şöyle bir süzdükten sonra...

Haberin Devamı

“Bugün size patatesten bahsetmek istiyorum sevgili okur” dersem büyük ihtimalle ya delirdiğimi ya da gündemden koşar adım kaçtığımı düşüneceksiniz.
Bir yerde haklısınız tabii.
Ancak manavda “Patates: 5 TL” etiketini görmüş vatandaşın şok duygusuyla bu konunun diğer gündem maddeleri arasından sıyrılacağını düşünüyorum.
“Memleket şirazesinden çıkmış, ne patatesi?” diyenlere işin ne kadar ciddi boyuta ulaştığını, Sabah’ın şimdiden basın tarihinde kendisine mümtaz bir yer edinen şu başlığıyla hatırlatmak isterim:
“Patates oyununu özel tim bozdu!”
Başlığı okuduğumda “Şimdi de patates vesayeti mi? Bildiğimiz patates mi? Şişko patates mi? Kızartmasına, püresine, kumpirine kurban olayım, o yamru yumru patates mi? Vay hain!” diye kafamı sağa ve sola sallamak suretiyle hayıflandım.
Acaba patates ne gibi bir oyun oynamış olmalıydı ki; özel tim bozsun di mi ama?
Haberi okumaya başlayınca sis perdesi dağılmaya başladı.
Meğer özel tim bildiğimiz özel tim değilmiş; patates timiymiş.
Patates timi ne ola ki?
Sabah’ın “özel haberi” ışıl ışıl aydınlatsın bizi:
“Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından bir süre önce kurulan ‘patates timi’ geçtiğimiz yıl 620 bin ton patates üreterek Türkiye birincisi olan Niğde’de fiyat artışlarıyla ilgili özel bir denetim gerçekleştirdi.
Bakanlık yaptığı denetimlerde, mağaralarda Türkiye’nin bir aylık ihtiyacını karşılayabilecek 110 bin ton patatesin stoklandığını tespit etti...”
Gözüm bu aksiyon dolu habere eşlik edecek yere yatırılıp kelepçelenmiş patates çuvalı fotoğrafı aradıysa da boşuna.
Bildiğimiz tombalak patates görseli kullanmışlar...
Üreticiler “Hasat biraz gecikti, 5 TL olmasının sebebi budur. Yoksa paralel patates hareketiyle hükümeti yıpratmak niyetinde değiliz” diye açıklama yapsa da; hem patatesperver hem de tarih konusunda uyanık(!) bir vatandaş olarak huylandım.
Malum, patates bizim topraklara 1853’te gelmiştir; öyle yazar tarih...
1853 deyip geçmeyin.
Osmanlı’nın Rusya ile Kırım Savaşı’na tutuştuğu yıldır 1853.
Dünya için özellikle ticaret yolları açısından büyük etkisi olmuş, kartların yeniden dağıtılmasına yol açmıştır.
Osmanlı, bu savaştan kazığın büyüğünü yiyerek çıkmış, masrafları karşılamak için aşırı borçlanmış, yarı-sömürge pozisyonuna düşmüştü.
Islahat Fermanı’yla bile alakası vardır yani bu şişko patatesin...
Milletçe birlik ve beraberliğe, püre ve kumpire her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz şu dönemde patates timi kurmak çok mühim bir başlangıçtır!
Yöneticilerimizi bu basiretli davranışlarından dolayı kutlarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan en kısa sürede bir “Eyy patates!” konuşması beklediğimi de eklemek isterim.
Ne demek kilosu 5 TL?
Kendine gel eyy patates!

Yazarın Tüm Yazıları