Boşuna ‘Rock’n roll ölmez’ demiyoruz burada

DÜNYANIN en eski ve en saygın üniversitelerinden İsveç’teki Lund Üniversitesi’nde jeoloji alanında çalışmalarını sürdüren profesör Mats Eriksson’un elindeki iki fosile isim vermesi gerekiyordu.

Haberin Devamı

Malum, bilim insanları bu gibi durumlarda “buluntuya” istedikleri isimleri vermekte (etik açıdan kriz yaratmayacak şekilde) özgür.

 

Sıkı bir rock müzik dinleyicisi olan profesör Eriksson, yüz milyonlarca yıllık fosillerden birine heavy metal ikonu King Diamond’dan hareketle Kingnites Diamondi”, diğerine de geçen yıl kaybettiğimiz efsane şahsiyet Lemmy Kilmister’den hareketle “Kalloprion Kilmisteri” adını verdi.

 

PUNK ÖLMEDİ DEMİŞTİK

 

İş, 2013’ün sonlarında fosillerin sergilenmesi aşamasına geldiğinde medyanın ve kamuoyunun ilgisi serginin adını “Heavy Metal ve Punk Fosilleri”ne çevirmeye ve Sex Pistols’dan The Ramones’a yeni fosil adlandırmalarına kadar varmıştı.

 

Haberin Devamı

Sergi çok başarılı oldu, diyar diyar gezdi vesaire...

 

Rock müzik başlı başına bir sanat formudur bana ve benim gibi düşündüğüne emin olduğum geniş kitlelere sorarsanız.

 

Diğer sanat formlarıyla yakın temas içinde yürümüş kendi dönemlerinin başarılı sanatçıları için platform (albüm kapakları, afişler, sahne tasarımları, kostümler, video yönetmenliği vb) oluşturmuştur.

 

Profesör Eriksson idollerinin adını fosillere verirken elbette “dev bir sergi başarısı” beklentisi içinde değildi ama hadiseye böyle yaklaşanlar da oldu elbette.

 

BOWIE’NİN AÇTIĞI KAPI

 

23 Mart 2013’te Londra’nın namlı Victoria&Albert Müzesi “David Bowie” sergisi için kapılarını açarken böyle bir başarı bekliyor muydu bilemiyoruz.

 

Ancak 4 aydan biraz fazla süren ve sanatçıya ait kişisel eşyaların ağırlıkta olduğu 300 parçaya dayanan sergiyi 300 binden fazla insan ziyaret etti.

 

Haberin Devamı

David Bowie’yi 2016’nın ilk günlerinde kaybettik ne yazık ki. Ancak Victoria & Albert’ta başlayan sergi 2013’ten günden beri yollarda.

 

Berlin, Paris, Toronto, Sao Paulo, Chicago, Melbourne, Bologna gibi şehirlerde bugüne kadar yaklaşık 1.5 milyon kişi gezdi David Bowie sergisini. 2017’de Japonya yolcusu.

 

Bowie sergisinin etkisi elbette “heavy metal ve punk fosillerinden” büyük oldu. Gezenler elbette etkilendi ama daha büyük etki sergi dünyasında oldu. Neticede sadece Londra’da 3.6 milyon pound kazanç sağlandı. Hemen belirteyim para müzenin kullanımına aktarıldı...

 

STONES PARA BASTI YİNE

 

Bu yıl bir başka efsane The Rolling Stones’un Londra’daki Saatchi&Saatchi Galerisi’ndeki sergisi “Exhibitionism”in açılış haberi gelir gelmez bilet satışları patladı.

 

Haberin Devamı

Hafta içi 19 pound, hafta sonu 21 pound (kabaca 100 TL) ödeyerek on binlerce, yüz binlerce kişi gezdi sergiyi.

 

Stones sergisi gelecek ay New York da olacak, sonra Sydney var takvimde; tıpkı Bowie sergisi gibi gezeceğinden şüphe duyan çıkmıyor pek...

 

Müze dükkânındaki hatıra eşya satışları bile küratörlerin olmasa da finans işlerine bakanların aklını başından alacak türden.

 

Örnek? Saatchi&Saatchi’de “resmi” Rolling Stones pijamaları 250 pound’a (1000 TL’ye) satıldı ki en ucuz “ürün” de o değildi. Bu pazarlama işlerinde The Rolling Stones’un eline su döken pek çıkmaz zaten...

 

Ama halihazırda yine Victoria&Albert’ta devam eden ve merkezine rock müziği alarak “kültürel değişimi” inceleyen “So You Want A Revolution? Records and Rebels 1966-1970/Demek Devrim Yapmak İstiyorsun? Albümler ve Asiler 1966-1970” sergisinde nostaljik konser afişinin tıpkıbasımına da 250 pound ödemeniz gerekiyor.

 

Peki başka?

 

Haberin Devamı

SIRADA PINK FLOYD VAR

 

Sıkı durun, Pink Floyd geliyor. Nereye? Tabii ki Victoria&Albert’a. Önümüzdeki yıl açılacak sergi de David Bowie ve The Rolling Stones’un izinden gidecektir büyük ihtimalle...

 

Bu sergilere şu ana kadar denk gelememenin kıskançlığıyla (Bowie’yi Berlin’de kıl payıyla kaçırdım, 1966-1970 sergisine yetişmeye yeminliyim!) yazdığım herhalde fark edilmiştir.

 

Aşkla bağlı olduğum müziğin yüreğimdeki ana damarı rock müziktir ve bu heyecanın böyle paylaşılmasından, böyle yüceltilmesinden çok memnunum oysa...

 

“Rock’n roll sonsuza kadar yaşayacak” derken boş konuşmuyoruz yani...

 

(Not: Başkası ne düşünür bilemem ama tavır olarak Zeki Müren de rock yıldızının hasıdır bence. Yapı Kredi’nin Galatasaray’daki Zeki Müren sergisi yanılmıyorsam memleketin en fazla ziyaretçi çeken sergisi veya sergilerinden biri olmuştu. Hatırlatmadan geçmek istemem...)

Yazarın Tüm Yazıları