Adına Ak-çay desek yeridir

POPÜLER bir espridir: “Vatandaşı olmasan eğlenceli ülke aslında...”

Haberin Devamı

Türkiye’nin gün tamamlanmadan birkaç kez gündemi değişen, insanda şaşıracak hal bırakmayan türden bir ülke olması yaptırıyor bu ve benzeri esprileri.
Esprinin gerçeklik payının büyük olduğunu görmek için sadece geçtiğimiz pazar gününe bakmak bile yeterli.
Mesela Şişli Etfal Hastanesi’nde bir kadının “kamusal alanda” ayakta, gözünü kırpmadan “def-i hacet eylemesi”nin şokunu atlatamadan Sabah’ta 17 yıl gecikmeli bir “Truman Show” eleştirisi okuyabildiğiniz bir gün.
Mesela Nazlı Ilıcak’ın Mahmut Tuncer’i konuk ettiği programındaki “zılgıt çekme” kalkışmasıyla oynayan sinirleriniz yatışmadan Yeni Şafak’taki “Sade hayat Saray mutfağında” haberiyle yeniden titreyip kendinize geldiğiniz bir gün...

*

Haberin Devamı

Son habere bakalım isterim...
Yeni Şafak’ta yayınlanan ve ilgiyle okuduğum haberde kamuoyunda Ak-Saray olarak anılan, savunmasında Duşakabinoğulları’nın da etkin olarak rol aldığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın mutfağına odaklanılmıştı.
Emine Erdoğan’ın titizlikle –giren sebze-meyvenin tohumu bile sorgulanıyormuş- ilgilendiği mutfak “bir tas çorba bir salata” esasına bağlığı vurgulanarak tanıtılmış.
Yapım masrafını geçtim (geçmeyip de ne yapacaksın!) sadece aylık elektrik faturası bile saraylara layık olan yerleşkede sadelik vurgusu herhalde vatandaşı rahatsız eden ve “İsraftır!” dedirten haberlere alternatif olarak üretilmiş.
Aylık elektrik faturası 700 bin TL mi, 1 milyon TL’nin üstü mü onu bile net öğrenemedik ama en azından Ak-Saray ahalisinin çay tercihini biliyoruz artık bu haber sayesinde.
“Bol bol Rize’nin beyaz çayı” tüketiliyormuş.
Haberi okuyanlar arasında “Oharillos! Kilosu 4 bin TL olan beyaz çay mı?” diye isyan edenler çıktı.
Yadırgadım, küser gibi oldum, kırıldım, “İçim ürperdi ya Ak-Saray’da beyaz çay yoksa” diye açıkçası.
Altın varaklı, tanesinin 1000 TL olduğu belirtilen kadehten su yudumlanan Ak-Saray’da poşet çay içecek halleri yoktu herhalde!
Bu kıymetli, sultanlara layık çayı Recep Tayyip Erdoğan’ın tabiriyle “artık bekleme odasına alınmış olan parlamenter sistem mensuplarına”, gelen muhtarlara filan da sunuyorlarsa, ne mutlu bu zengin memlekete!

*

Haberin Devamı

Bir de önerim olacak bu noktada; havuz medyasından arkadaşlar Reyiz’e kendi fikirleri gibi sunabilirler.
Bundan böyle biz ona “beyaz çay” demeyelim, “Ak-çay” diyelim; zaten kim alacak da içecek kilosu 4 bin TL olan çayı.
İşin adını koymuş oluruz.
Ak-çay...
Bak ne güzel oldu işte.
İçebilene afiyet olsun; ohh yarasın!

Yazarın Tüm Yazıları