‘DEİK’in amazonları’ Türkiye’yi anlatacak

DEİK İletişim Komitesi’nin Ebru Özdemir, Zeynep Bodur ve Berna İlter’den oluşan kadın üyeleri Türkiye’de yatırım fırsatlarını anlatmak için lobi çalışmalarına başladı.

Haberin Devamı

DIŞ Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 15 Temmuz başarısız darbe girişiminden sonra Türkiye’yi dünyayı anlatmak için “acil seferberlik” ilan eden ilk kurumlardan biri oldu. Başkan Ömer Cihad Vardan, 133 iş konseyi aracılığıyla dünyaya Türkiye’de ekonomik hayatın devam ettiğini anlatmak üzere projeler oluşturduklarını geçen günlerde açıklamıştı. Buna göre 11 maddelik acil eylem planı da paylaşılmıştı. Bu maddelerden biri de bir İletişim Komitesi kurulmasıydı. Komitenin başına da Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Üyesi Ebru Özdemir’in getirilmesine karar verilmişti.

 

ÖNEMLİ MESAJLAR

 

Komite kuruldu. DEİK’in bu tanıtım atağını gerçekleştirecek projeleri hazırlayan “İletişim Komitesi” üyeleri de belli oldu. Komite, Limak’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’in yanı sıra, yine DEİK’in yönetiminde yer alan Kale Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur ve Kayseri’nin önemli ihracatçılarından Berna İlter’den oluştu... İş dünyasında artık “DEİK’in Amazonları” olarak anılan iş kadınları, dünyadaki partnerlerine Türkiye’de yatırım ortamının eskiye göre daha fazla fırsatlar sunduğunu, hayatın devam ettiğini anlatacaklar. Komite üyelerinden Berna İlter, “Her yere gitmeyi düşünmüyoruz. Daha çok düşünce kuruluşları aracılığıyla mesajlar vereceğiz” diyor.DEİK’in dünyaya kadın üyeleri aracılığıyla mesaj verme kararı ise ayrı değerlendirilmesi gereken bir konu. Çünkü Türkiye’nin önemli sorunlarından biri de, kadının çalışma hayatında temsil oranının yüzde 27’lerde olması.

 

Haberin Devamı

TEK KADIN ÜYE YOK

 

DEİK’in dışında TİM ve TOBB’da üst yönetimde kadın yok. Geçen günlerde Gila Benmayor’un Hürriyet’te yazdığı gibi Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) külliyedeki toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyarete gidenler arasında tek kadın üye yoktu. Berna İlter, DEİK’in bu farklılığını daha çok vurgulamak istediklerini söylüyor. İlter, Kayseri’den 20 milyon dolarlık ihracat yapan bir şirkete sahip. “Yani Türkiye’de hiç ihracatçı kadın yok mu? TİM’de yer alamıyor” diyor. İlter bu eleştirisini TOBB Başkanı ve Kayseri’den hemşehrisi Rifat Hisarcıklıoğlu’na yönelttiğini de söylüyor.Türkiye’nin dünyada bozulan algısını düzeltmek, yeniden yatırım yapılabilir ülke haline gelebilmesini sağlamak için DEİK’in attığı adım çok önemli. Kadın temsili konusuna gelince, TÜSİAD’ın başkanı zaten kadın. TİM ve TOBB’dan da temsilde aynı duyarlılığı beklemek hakkımız!

 

Haberin Devamı

KAYSERİ’NİN BOYDAK KRİZİ

 

KAYSERİ’ye inerken geniş bir alana yayılan sanayi bölgesinde, çatısında B harfi olmayan fabrika neredeyse yoktur. Sanayileşmenin Anadolu’daki başkenti sayılan Kayseri’nin sayısı üçü bulan organize sanayi bölgelerindeki fabrikaların çoğu ya Boydak ailesine aittir, ya da onlara üretim yapan yan sanayii firmalarına. Dile kolay, Boydak Grubu kentte 12 bin kişiyi doğrudan istihdam ediyor. Bu rakam, kentteki 60 bin kişilik istihdamın yüzde 20’sine tekabül ediyor. Kayseri’den ilk 500’e giren 15-16, ikinci 500’e giren 20-21 firmanın da büyük kısmı Boydak’lara ait. Üç markası İstikbal, Bellona ve Mondi ise Türkiye ve yurtdışında  2500’e yakın bayi ile pazarlanıyor.

 

Haberin Devamı

‘DEİK’in amazonları’ Türkiye’yi anlatacak

 

NE OLACAK?

 

Yani 7.5 milyar cirolu Boydak Grubu, Kayseri ekonomisinin temel direğini oluşturuyor. Boydak Grubu 17-25 Aralık’tan bu yana FETÖ terör örgütü üyeliği suçlamasıyla karşı karşıya. 15 Temmuz başarısız darbe girişiminden sonra da Boydak Grubu, örgütün finans kaynağı arasında yer aldığı ileri sürülen şirketler sıralamasında baş sırada yer alıyor. Gözaltına alınıp bırakılan Mustafa Boydak dışında grubun tüm aile üyeleri tutuklanmış durumda. Peki, Boydak imparatorluğunun geleceği ne olacak, bu durum grubu ne kadar tehdit ediyor?Bugünlerde sadece Kayserililerin değil, mobilya sektörünün de gündeminde olan soru bu. Sorunun yanıtı henüz belli değil. Soruşturmanın sonuçları belirleyecek. Mustafa Boydak geçen hafta attığı tweet’te “Kardeşlerimin aklanacağına inanıyorum” demişti. Yeni yönetim kurulunu belirleyen grupta aileden sadece Mustafa Boydak ve oğlu Yusuf Boydak yer almıştı.Kentte suçlananlar sadece Boydaklar da değil. 

 

121 İŞADAMI

 

Haberin Devamı

Kentte şu ana kadar 121 işadamı örgüt üyesi olarak tutuklanmış durumda. Bu gelişmeleri kentte tanıdığım iş dünyası temsilcilerine sordum. Aldığım bilgilere göre Boydak grubu şirketleri ile ilgili fason üreticiler ve tedarikçiler henüz üretim ve çalışmalarda aksaklık olmadığını söylüyor. Diğer tutuklamaların etkisinin de henüz hissedilmesini söyleyen bir üretici ilginç bir yorum yapıyor:“Tutuklananların çoğu TUSKON üyesi. Bu örgüt yıllardır bizim faaliyetlerimizi engelliyordu. Gelen müşterileri üye olmayan işyerleri ile görüştürmüyordu. Gece yarısı saat 04.00’te fabrika açmışlığımız var. Belki bundan sonra daha da rahat çalışacağız.”Darbe girişimi Türkiye’ye gerçekten büyük zarar verdi. Suçluların mutlaka cezalandırılması gerekiyor. Ancak yaratılan fabrikalar, üretim, ulaşılan pazarlar, Türkiye’nin kısıtlı imkânlarıyla, çalışanların emeğiyle gerçekleşiyor. Zarar vermeden bu süreci atlatmak gerek. Aslında Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin dün Hürriyet’te Abdülkadir Selvi’ye söylediği şu sözler çok önemli, altını çizmekte fayda var:“Organizasyon anlamında terörün içinde yer alan kişilerle ilgili gereği sonuna kadar yapılacak. Bunu yaparken de suça bulaşmamış aile fertleri olarak rahatlıkla varlıklarını devam ettirebilmelerini sağlamak lazım.”

 

Haberin Devamı

BURBERRY’NİN AMİRAL GEMİSİ KAPANDI

 

EKONOMİDE 2003 sonrası istikrarlı büyüme döneminde dünyanın en ünlü markaları yüzlerini Türkiye’ye çevirmişti. Ünlü markalar birer birer mağaza açıyor, Bağdat Caddesi, Nişantaşı, İstiklal Caddesi alışverişin en canlı bölgeleri oluyordu.


Tüketimin artması ile yaşanan büyüme ortamında bu caddelerdeki kiralar da aldı başını gitti. Ancak 2010 sonrası yüzde 8’i geçen büyüme oranlarında yüzde 3-4 büyümeye gerileyen ekonomide bunun yansımaları da ortaya çıkmaya başladı. İşte son zamanlarda kapanan mağazalar, giden yabancı markalar sorunu bu nedenle gündemde.


Burberry işte büyüme döneminde Türkiye’ye gelen markalardan biriydi. Dünyada A plus markalardan biri olan İngiliz Burberry’nin Türkiye’ye gelmesi Eren Holding’in gayretleriyle olmuştu. 2.5 milyon dolar harcanarak açılan Bağdat Caddesi’ndeki mağaza, uzun bir dönem markanın amiral gemisi olarak yorumlandı. Marka uzun bir süre bu mağazada çok büyük ilgi gördü. Burberry bu süreçte Eren Holding distribütörlüğünde 5 mağazaya ulaştı.
Ancak Bağdat Caddesi’nin bu ilginç tasarımlı üç katlı Burberry Mağazası’nın kapısında bir süredir “Tadilattayız. Yeniden açıklacağız” yazıyor.
Durum ise farklı. Ticaret Sicil Gazetesi’nde yer alan bilgilere göre Eren Holding mayıs ayı itibariyle mağazayı kapatmış durumda.

 

Bağdat Caddesi’ndeki olumsuz gidişat, bıkkınlık veren kentsel dönüşüm inşaatlarından ortaya çıksa da asıl sorun hem patlayan dükkan kiraları hem de Türkiye’de giderek azalan tüketimden kaynaklanıyor. Birçok markanın yaptığı gibi Burberry ve Eren Holding de cirosu düşük mağazalardan vazgeçiyor. Perakende de yeniden yapılanma dönemi yaşanıyor. Bu trend bir süre daha etkisini sürdürecek gibi görünüyor.

Yazarın Tüm Yazıları