Üzerinde ‘Ya Allah’ yazan yüzüğün Viking kadınında ne işi vardı?

O zamanlar, yani 80’lerin sonlarında daha Urfa’daki Göbeklitepe keşfedilmemişti; Diyarbakır’ın Ergani ilçesi yakınlarındaki Çayönü kazı yeri, o güne kadar bulunmuş en eski insan yerleşimi, tarihteki ilk köy kabul ediliyordu.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Mehmet Özdoğan liderliğindeki kazı ekibini ziyarete gitmiştik, o günlerde toprak altından çıkardıkları takıları bize gösterirken çok heyecanlıydı Özdoğan.
10 bin yıldan eskiye dayanan Çayönü, insanlığın avcılık-toplayıcılıktan yerleşik düzene ve tarım toplumuna geçtikleri neolitik devrimin en eski yerleşimlerinden biriydi ve bizim gördüğümüz takı da, renkli bir camdan başka bir şey değildi.
Esas mesele, o renkli camın nasıl olup da Ergani yakınlarındaki o köye ulaştığıydı. Çünkü o doğal cam, büyük olasılıkla bugünkü Tunus-Cezayir civarında, Kuzey Afrika’nın Akdeniz kıyılarında oluşmuştu. Demek o yıllarda bile böyle bir ticaret vardı; birisi Kuzey Afrika’da deniz kenarında doğal olarak oluşmuş renkli camları topluyor, onlar gemilerle veya başka bir yolla Mezopotamya’ya kadar geliyordu. Kim bilir karşılığında ne alıyordu tüccarlar ve Afrika’ya kadar götürüyordu.
Bu hikâyeyi hatırlamamın nedeni dün sabah The Washington Post gazetesinde okuduğum bir haber.
Habere göre, bugünkü İşveç’te yer alan Birka isimli bir ticaret şehrinin kalıntılarını yıllardır kazan arkeolog Hjalmar Stolpe, son olarak bulduğu bir mezarda yatan bir Viking kadının parmağındaki yüzükte ‘Ya Allah’ yazısını okumuştu.
Yüzüğün altındaki yazı, 9 ve 10. yüzyıllarda Abbasi halifeleri döneminin yaygın yazı türü olan Kufi ile yazılmıştı ve bulunan mezar da 9. yüzyıla aitti, yani bundan bin yıl önceye.
Vikinglerin İskandinavya’nın zorlu doğa koşulları ve kısıtlı kaynakları nedeniyle pek çok yerde kolonileştikleri biliniyor. Örneğin bugünkü Fransa’nın Brötanya bölgesinde, örneğin bugünkü Grönland’da, İskoçya’da ve İskoçya’nın kuzeyindeki adalarda, hatta Kanada’da çok eski zamanlardan beri Viking kolonileri yerleşti. Bugün İzlanda nüfusunun tamamı Vikingli göçmenler.
Vikinglerin, Volga Nehri yoluyla Karadeniz’e kadar indikleri, bazen yağmalar yaptıkları, bazen ticaret köyleri kurdukları da biliniyor. Ama Vikinglerle Müslümanlar arasında bir etkileşim çok az biliniyor.
Örneğin 10. yüzyılda yaşamış ve yazmış, o zamanki Abbasi halifesinin elçisi-temsilcisi Ahmed ibn Fadlan, gördüğü Vikingler için ‘Allah’ın yarattığı en kirli canlılar onlar’ diyor, ‘Kendilerini hiç temizlemiyor, hiç yıkanmıyorlar.’
Evet ama ticaret yapıyorlar. O yüzden Abbasi halifesi onlara temsilci yolluyor, o yüzden onlardan bir kadın parmağında Müslümanlarca yapıldığına kuşku olmayan bir yüzükle gömülüyor.

Haberin Devamı


Dünya sandığınızdan çok daha büyük bir yer

Haberin Devamı


BİZLER siyasetle yatıp siyasetle kalkmaya, aslında hepsi on-on beş cümleden ibaret siyasi fikirlerimizi hiç durmaksızın birbiriyle kavga edercesine konuşmaya fazla daldık.
Oysa hayat da, dünya da siyasetten ibaret değil. O yüzden, bu bin yıl önceden gelen haber, liderlerin grup konuşmalarından da, oy dağılımını hesaplamaya çalışan ‘ümit ticareti’nden de çok daha fazla ilgimi çekti, burada paylaşmak istedim.
On bin yıl önce, bugünün Diyarbakır’ının Ergani’sinin yakınındaki Çayönü isimli yerleşimde yaşayanlar bile dünyadan soyutlanmış bir hayat yaşamıyordu. İşte, Afrika kıyılarından toplanmış bir cam parçası taa oraya kadar geliyordu.
Bin yıl önce de o Viking kadın, taa Bağdat’ta veya bugünkü Ortadoğu’nun başka bir yerinde bir zanaatkârın yaptığı, içine de ‘Ya Allah’ diye yazdığı yüzüğü takıyor, hatta onunla birlikte gömülmeyi isteyecek kadar beğeniyordu.
Hayat siyasetten, dünya da Türkiye’den ibaret değil!

Yazarın Tüm Yazıları