Seçimin üç kritik sorusu-3

Haberin Devamı

Gençler kime oy verdi?


TÜRKİYE büyük bir hızla yaşlanan bir ülke. 1970’te nüfusumuzun ortalama yaşı 19’du, bugün 30.7.
Bu yaşlanmanın nedenleri ve sonuçları bu yazının konusu değil ama bilmemiz gereken gerçek, ülke nüfusunun eskisi kadar hızlı artmadığı.
‘Yaşlanıyoruz’ diyorum ama yine de genç nüfus, hadi tam da bizi ilgilendiren yaş aralığıyla söyleyeyim, 18 ile 26 yaş arası nüfus Türkiye’de hatırı sayılır büyüklükte.
Türkiye’de (yurtiçinde) 2007 yılında 42 milyon 571 bin 284 kişi 18 yaşını doldurmuş ve oy verme yeterliliğine sahip olmuş. Bugün bu rakam 53 milyon 765 bin 231. İşte bu aradaki farkı oluşturan 11 milyonu aşkın insan tam olarak 18-26 yaş aralığı. Yani kabaca her 5 seçmenden 1’i 27 yaşından küçük.
Aynı gruba geçerli oyların sayısındaki artış bağlamında baktığımızda, 2007’de 34 milyon 882 bin 907 olan rakamın bugün 45 milyon 119 bin 570’e çıktığını görüyoruz. Eğer bunların tamamı 18-26 yaş grubuysa (yüzde 90’dan fazlasının öyle olduğunu varsayıyorum) o zaman 7 Haziran Pazar günü kullanılan her 4 geçerli oydan neredeyse 1’ini 18-26 yaş grubu attı demektir. Çok büyük bir ağırlık.
Peki kayıtlı seçmenlerin neredeyse yüzde 20’sini, geçerli oyların ise yüzde 20’den de fazlasını oluşturan bu grup, yani 1989-97 arasında doğanlar kime oy verdi?
Bunu elbette kıtı kıtına bilmemize imkân yok. Ama bize yardımcı olacak üç tane araştırma var elimizde.

Haberin Devamı

Araştırmalar ne diyor?

Bunlardan birincisi Adil Gür’ün yaptığı seçim sonrası değerlendirmesi. Ona göre, 18-30 yaş arası seçmenin yüzde 39.7’si AK Parti’yi, yüzde 23.2’si CHP’yi, yüzde 15.3’ü MHP’yi ve yüzde 16.3’ü de HDP’yi tercih etmişti.
Bu rakamı şöyle okumak lazım: AK Parti, CHP ve MHP ülke çapında aldıkları oy oranı nispetinde gençler (18-30 yaş seçmen) arasında temsil edilememişler. Buna karşılık HDP tüm seçmenlerden aldığı oydan (yüzde 13) daha fazlasını gençlerden almış.
Gençlerin kime oy verdiğine dair bir başka araştırma, İpsos’un seçim sonrası telefonla yaptığı ‘sandık çıkış araştırması’. Buna göre 18-24 yaş arası seçmenin yüzde 39’u AK Parti’yi, 17’si CHP’yi, 19’u MHP’yi ve 22’si de HDP’yi tercih etmiş. Bu araştırmaya göre AK Parti ve CHP gençlerden daha az oy almış, MHP ve HDP ise hayli fazla.
Son olarak Bahçeşehir Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Çağdaş Şirin ile Boğaziçi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Koray Çalışkan’ın yönettiği bir ‘sandık çıkış anketi’ var. Bu araştırma sadece HDP seçmenine bakmış ve 18-24 yaş arasındakilerin yüzde 18’inin bu partiyi tercih ettiğini bulgulamış.
Yine aynı araştırmada öğrencilerin yüzde 32.6’sı AK Parti’ye, 25.5’i CHP’ye, 22.4’ü MHP’ye ve 15.7’si HDP’ye oyunu vermiş gözüküyor. Bu rakamlar HDP ve MHP’nin öğrenciler arasındaki popülerliğinin Türkiye genelinden daha yüksek olduğunu, CHP’nin hemen hemen aynı yerde durduğunu, AK Parti’ninse öğrenciler arasında en büyük parti olmasına rağmen kendi ülke ortalamasının hayli altında kaldığını gösteriyor.

Haberin Devamı

AK Parti-CHP geride, HDP-MHP önde

Bütün araştırmalar kabaca birbirine yakın rakamlar veriyor: AK Parti ve CHP gençlere yeterince ulaşamazken özellikle HDP onlara ulaşmış, MHP’nin performansı da kayda değer.
Türkiye, genç işsizliğin çok yüksek olduğu, üniversite çağ nüfusunun hâlâ ancak yüzde 40’larda okullaşabildiği, 15-24 yaş grubunun yüzde 56’sının lise mezunu bile olmadığı bir ülke.
Yani gençlerimiz büyük oranda niteliksiz, eğitimsiz ve mesleksiz. Bu da ülkenin bugününü patlamaya hazır bir bombaya, yarınını ise çok da ümit vermeyen bir tabloya çeviriyor.

Memnuniyetsiz üreten iki mekanizma

Baktığınızda iki temel mekanizma işliyor: Bir yanda eşit eğitim olanaklarından yararlanamadığı, kaliteli eğitim alamadığı için niteliksiz ve mesleksiz kitleler; bir tarafta üniversite bitirip beyaz yakalı işlere giren ve bu kez de ülkede yeterli özgürlük ortamı olmamasından haklı olarak şikâyet edenler.
Bir de tabii HDP’nin özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki zaferinde büyük etki eden özel durumu var. Bu gençler, tabir doğruysa ‘savaşın çocukları’. O bölgede belki bir tane aile bile bulamazsınız ki içinde ‘düşük yoğunluklu savaş’ın ateşi şu veya bu biçimde düşmemiş olsun. Bölgeden izlenimlerini BiaNet için aktaran gazeteci Burhan Ekinci, 90’lı yıllarda doğmuş bu kuşağın kendi ailelerini etkileyecek kadar, onların oylarını da değiştirtecek kadar sisteme karşı öfkeli olduğunu ve oyları HDP’ye yönelttiğini yazıyor.


Seçimin üç kritik sorusu-3

Seçimin üç kritik sorusu-3

Yazarın Tüm Yazıları