Devleti yeniden kurmak kolay olmayacak

TÜRKİYE yetişmiş, hem de iyi yetişmiş insan kaynağı konusunda zaten ciddi sıkıntıları olan bir ülke.

Haberin Devamı

Yüksek nitelik, ciddi bilgi ve uzmanlık gerektiren işlerde özel sektör bile kaliteli eleman bulmakta zorluk çekiyor, çoğu zaman ‘ehveni şer’ ile idare etmek zorunda kalıyor.

Devlette ise durum daha ciddi. Zaten en azından son 40 yıldır Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden mezun olanlar artık devlette çalışmayı o kadar da tercih etmiyor. Devletin kendisinin burs verip yurtdışında lisansüstü ve doktora eğitimine gönderdiklerinin önemli bir bölümü ise bugün şüphe altında.


YARGININ YARISINI İŞTEN ATTIK
Şöyle düşünün: Bütün yargıç ve savcılarımızın yarıya yakınını işten çıkarmış durumdayız ve hâlâ daha hakkında soruşturma devam eden, yani meslekten atılmaları için işlemleri başlatılan iki bine yakın isim daha var.

Yargı, devletin en önemli fonksiyonlarından biri. Ve devlet adına yargı hizmetini sunanların beşte üçünü bir anda işten çıkardığımızda bu hizmetin verilmesinde ciddi aksamalar olacağını tahmin etmek için çok da âlim olmak gerekmiyor.

Hadi bu aksamayı ‘geçici’ kabul etsek bile, bu kadar insanın gidişinin yarattığı boşluğu nasıl dolduracağız? Nereden bulacağız hâkim ve savcılarımızı? Kenarda bekleyen ve hâkim veya savcı olma yeterliliğine sahip bu kadar insan var mı? Yoksa istemesek de ‘ehveni şer’ ile mi yetineceğiz?

Polisi ele alın. Bütün birinci ve ikinci sınıf emniyet müdürlerinin yarıdan fazlası meslekten çıkarıldı; pek çoğu hapiste zaten.


BU KADAR POLİS MÜDÜRÜNÜ NEREDEN BULACAĞIZ?
Polisin diğer adı ‘kanun uygulama kuvveti’. Yani önümüzdeki dönemde ‘kanunların uygulanması’nda ciddi zorluklar yaşanacağını şimdiden tahmin edebiliriz. Ama sadece bu da değil. Polisin bir başka şapkası da ‘adli kolluk’ göreviyle ilgili; yani soruşturmalarda savcıların başlıca yardımcıları polisler.

Peki en yüksek rütbeli, çoğu yönetici pozisyonunda bunca polisi işten attığımıza göre, acaba adli soruşturmalarımızın kalitesi bundan nasıl etkilenecek?
Ve aynı soru: Eksilen bu polislerin yerini nasıl ve nereden dolduracağız? Hangi insan kaynağımızla?

Devam edelim. Maliye Bakanlığı’nın en önemli fonksiyonlarından biri vergi denetimi. Biz vergi denetim elemanlarımızın hatırı sayılır bir bölümünü (üçte bire yakını) işten çıkardık.

Nasıl yapacağız vergi denetimini? Onlardan boşalan yerleri hangi insan kaynağıyla dolduracağız?

Böyle devam edebilirim, devletin neredeyse her kurumundan söz ediyoruz.


DEVLETTE TEMİZLİK ŞART
Elbette FETÖ örgütüne bulaşmış bütün bireylerin devletten temizlenmesi gerek. Hatta burada şüphenin sanık lehine kullanılması kuralından bile vazgeçmeli, üstünde en ufak bir şüphe gölgesi olanı bile barındırmamalı, yönetici pozisyona hiçbir biçimde getirmemeliyiz.

Çünkü pek çoğu kritik olan devlet hizmetlerinden söz ediyoruz burada.

Türkiye 15 Temmuz darbesinden beri bir yandan devletten FETÖ’yü temizlemek bir yandan da FETÖ sebebiyle artık tefessüh etmiş olan devleti yeniden kurmaya çalışıyor.

Her ikisi de çok zor işler; hele ikincisi daha da zor. Çünkü dediğim gibi yetişmiş, kaliteli insan kaynağı konusunda ciddi sıkıntılarımız var.

İktidar ve muhalefetin insan kaynağımızın yetersizliğiyle ilgili bu temel gerçeği birlikte görüp devletin yeniden yapılandırılması adımları sırasında bazı esnek modelleri gündeme getirmesi çok da şaşırtıcı olmaz. Buna özel sektörden devlete yönetici transferi, geçici memurluk statüsü gibi şeyler de dahil.
Gün, kutunun dışına çıkıp düşünebilme, yeni çareler üretme günü.

Yazarın Tüm Yazıları