Bir dedektif hikâyesi: Elektrik neden kesildi? (2)

Haberin Devamı

TÜRKİYE Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin Ankara Gölbaşı’ndaki ana kontrol odasında ve yine TEİAŞ’ın Adapazarı’ndaki yedek ana kontrol odasında aynı anda bilgisayarlardan alarm sesleri gelmeye başladı.
Saat 10.36’ydı, tarih 31 Mart 2015. Değil saniyeler saliseler içinde Türkiye’nin dört bir yanını kaplayan elektrik hatlarında yol alan elektriğin frekansı 50 Hz seviyesine getirilemezse olacakları herkes biliyordu.
Nitekim en kötüsü oldu, Türkiye’nin enterkonnekte sistemi ‘çöktü’.
Elektriğin frekansı, bütün sistemin birbirine uyumlu çalışmasının anahtarı. Evimizdeki cihazlarda da, yüksek gerilim hatlarında da, devasa fabrikalarda da, enerji santrallarında da elektriğin 50 Hz frekansında olması gerekir.
Yüksek gerilim hatlarında frekansın düşmesinin bir tane nedeni var: Sistemde enerji miktarının azalması.
Dün yazmaya çalıştım, İskenderun’daki Atlas Termik Santralı saat 10.02’de 850 megavat üretim yaparken devreden çıkmış. 34 dakika sonra ise sistem çöktü. (Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın açıklamalarından öğreniyoruz ki aynı saatlerde iki tane önemli enerji nakil hattında da kopma olmuş, bu kopmalar sistemdeki enerji eksikliğini daha da arttırmış olmalı ama aynı bilgiye EPDK’nın sitelerinde rastlayamadım.)
Yine dün yazdım; eğer ortadan kaybolan 850 megavatı başka santrallardan bulup sisteme ekleyemiyorsak, yapılacak ikinci
iş ülke çapındaki elektrik talebini o kadar azaltmak, yani bir yerlerin elektriğini kesip sistemin bütününün frekansını korumak.
Çünkü frekans düşmeye başladı mı, daha doğrusu düştü mü, felaket de başladı demektir. Yeni nesil santralların tamamı, düşük frekansı gördüğünde sisteme elektrik vermeyi otomatik olarak kesiyor çünkü. İşte 10.36’dan sonra çok sayıda santralın devreden çıkmasının nedeni bu. Türkiye’yi Avrupa’ya bağlayan hat da böyle devreden çıktı, bizde frekans düşünce sınırdaki sigorta hattı otomatik kapattı.
Çöküşün neden başladığı TEİAŞ tarafından biliniyor. Hâlâ araştırılan konu, çöküşün neden engellenemediği, durdurulamadığı veya sınırlanamadığı...
Enerji alanında da çalışan Limak Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Habertürk gazetesine kendi teşhisini söylemiş, ben de katılıyorum bu teşhise: ‘Türkiye elektrik ağını denetleyen, takip eden ve sistemin dengelenmesini sağlayan yazılımlarda bir sorun olduğuna inanıyorum. Siber saldırı, kurulum hatası veya insan hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda ise yorum yapamam.’
Tam olarak durum bu aslında: Sistemi yöneten bilgisayarlar, yeterli ve gerekli tepkiyi vermedi.
Bundan sonrasını elde yeterli bilgi olmadığı için sabaha kadar konuşabiliriz: Bilgisayarlar bir virüsle veya doğrudan konsolda oturan birileri tarafından kötü amaçla manipüle mi edildiler, yoksa sistemin kendisi hatalı mı kuruldu, eksik mi kuruldu, yeterli sigorta mekanizmaları neden oluşturulmadı, bütün ülkenin elektriğinin kesilmesine nasıl göz yumuldu?
Enerji Bakanlığı bütün bu sorulara tatmin edici cevaplar vermek zorunda.

Haberin Devamı


Elektriğin frekansı da neymiş?

Haberin Devamı


ELEKTRİK, atomlardaki elektronların bir atomdan diğerine yolculuk yapması demek.
Belli bir enerji seviyesine getiriyorsunuz elektronları ve onlar da yolculuklarına başlıyorlar.
Başlıyorlar ama kesintisiz bir eylem değil bu. Zaten ‘alternatif akım’ın (AC) ‘olay’ı bu: Elektrik dalgalar halinde yol alıyor.
Vakti zamanında Alman AEG firmasının mühendisleri hesaplamada kolaylık olsun diye ‘Elektrik hatlarda 50 Hz frekansında aksın, bütün cihazlar da bu frekansta çalışsın, olsun bitsin’ demişler. Bu frekans kısa zamanda dünya standardı olmuş. (Amerika ve Japonya’da elektrik 60 Hz frekansında, dünyanın geri kalanında ise 50 Hz.)
Peki ne demek 50 Hz? Aslında basitçe, ‘Saniyede 50 kere’ demek.
Sizi aydınlatan lambanın kesintisiz biçimde yandığını düşünürsünüz ama bu doğru değildir. Sizin gözünüzün algılayamayacağı bir hızda yanıp söner o lamba aslında. Elektrik de öyle, saniyede 50 kez gelir, yani kesintilidir.
Hep saniyede 50 kez gelmesidir önemli olan. Bakın saniyede 48 kez gelmeye başlayınca bütün ülke karanlığa gömüldü, 55 kez gelseydi evlerimizdeki bütün cihazlarımız bozulurdu.

Yazarın Tüm Yazıları