Piyasayı ‘Tuzla Buz’ edecek albüm : Gök Nerede

Mabel Matiz’in 3. albümü ‘Gök Nerede’ geçtiğimiz ay piyasaya çıktı. Albümün ilk video klibi ‘Gel’ televizyon kanallarında dönerken, şarkı müzik listelerinde bir numaraya yerleşti bile. Albümde o kadar güçlü şarkılar var ki, birçok eleştirmen Mabel’in bu sene 3. albümüyle piyasayı tuzla buz edeceğine nerdeyse emin. Hazır konu bu kadar tazeyken Mabel ile yeni albümünün tanıtım maratonunda bir araya gelip, uzun ve keyifli hem de çok içten bir söyleşi yaptık.

Haberin Devamı

Karşınızda tüm detaylarıyla “Gök Nerede” ve Mabel Matiz:

İlk albümden de öncesine dönsek, müzik sektörüne dair düşüncelerin nasıldı? İlk albümden sonra bu düşüncelerin ne kadar değişti, tahmin ettiğin gibi çıktı mı ya da?

Daha pembe hayallerim vardı müzik sektörüne dair. İçine girmeden anlaşılabilecek bir sektör değilmiş gerçekten, hele ki Türkiye’deki. İlk albümü yaptığımda çok kolay anlaşılacağını zannetmiştim, bunu itiraf etmeliyim. Piyasada ihtiyaç duyulan bir albümü yaptığımı zannediyordum ama daha zor anlaşıldığını zamanla anladım.

Sektörün içinde yer almaya başladıkça, bunun sebeplerini de daha sonradan anlıyor insan. İlk albümün dili, şarkıların formatı, benim anlatımım şu anki müzik sektörü için bir tık zordu, o yüzden ilk albüm benim için bir açılış oldu. ‘İlk albümlerin günahı olmaz’ derlermiş, aynen de öyle oldu. Bir sonrakinde daha farklı bir gözle bakmayı öğrendim, genel olarak müzik dünyasının herkesin dayanabileceği bir dünya olmadığını öğrendim.

Haberin Devamı

Piyasayı ‘Tuzla Buz’ edecek albüm : Gök Nerede,

'VAPURLA KARŞIYA GEÇMEK BANA ÇOK İYİ GELDİ'

‘Gök Nerede’nin kayıt sürecini çok merak ediyorum. Kayıt öncesi havaya girmek için ne yapıyorsun? Şarkıları okurken stüdyoda neler yapıyordun, herhangi bir batıl inancın, totemin var mı?

Aranjmanların yapıldığı stüdyo Moda’daydı. Stüdyo Bee’de Can Güngör, Baran Göksu, Umut Çetin kaydetti albümü. Her gün deniz geçtim stüdyoya giderken, vapurla karşıya geçmek, deniz aşmak, suyu görmek bana çok iyi geldi.

Vokal kayıtlarını Babajim Stüdyosu’nda yaptık. Bazı öğlenler stüdyoya okumalara giderken Sent Antuan’a gidip mum diktim bazı şarkılar öncesinde ve dilek diledim. Babajim’de B stüdyosunu kullandık, bir sürü kapıları açıp, geçip aşağılara indiğiniz, dehliz benzeri biraz klostrofobik bir yerdi. Başlarda biraz direndim burada kayıt yapmamak için ama sonradan alıştım da. (Gülüyor) Bütün vokal kayıtlarımı burada tamamladık.

Kendi ses kayıtlarımı yaparken odanın duvarlarına sevdiğim idol isimlerin resimlerini astım ve bu fotoğrafları sıklıkla değiştirdim. David Bowie, Barış Manço, Marilyn Monroe, Aysel Gürel gibi isimlerin fotoğrafları vardı hep karşımda. Mikrofonun karşısında onları görmek, göz kontağı kurmak bana inanılmaz güçlü bir enerji verdi. Böyle şeylere inanıyorum.

Haberin Devamı

Piyasayı ‘Tuzla Buz’ edecek albüm : Gök Nerede

Bu albümdeki sound çok farklı, şarkıları seçerken ya da bestelerken genel bir sound kararınız var mıydı? Albümün bir teması ya da genel bir konsepti var mı?
Repertuar aşamasında yaklaşık 20 şarkı vardı ve onların arasından seçerek oluşturduk bu albümü.
Bazı şarkılar menajerim Engin Akıncı’nın zoruyla albüme girdi diyebilirim (gülüyor). Mesela ‘Ahu’ yıllardır öylece köşede duran bir şarkıydı, “Vals” yine benzer şekilde 2 yıl söz yazamadığım bir şarkıydı, bu kadar bekledikten sonra bu albümle dinleyicilerle buluştu. İyi ki de Engin zorlamış beni, çok mutluyum bu şarkıların albümümde olduğu için.
En son albüme giren şarkı ‘Fena Halde Bela’ oldu. Hep bu tarz ritmik bir şarkı yapmak istiyordum, ama ne zaman geleceğini bilmiyordum şarkının. Sonunda oldu ve bu albüme yetişti, o sebeple de çok mutluyum.

Haberin Devamı

Repertuar aşaması 2,5 yıla yayıldı diyebilirim. Can ile bu albüme başlamadan birkaç hafta önce, demolar öncesinde Can’a söylediğim ilk şey “önceki her şeyi unut, burada uçabildiğin kadar uç” oldu. Evrensel bir şey yapalım çok istedim, özellikle aranjmanlarda daha modern bir hava yaratalım istedim.

Bu gözle bakınca albümün sound’u stüdyoda iyice şekillendi kayıtlar sırasında. Birçok şarkının farklı versiyonu var. Örneğin ‘Fena Halde Bela’ nın 7 versiyonu var, Can o kadar üretken ki. Bu versiyonları sürekli kayıtlar sırasında stüdyoda çalıyordu, ta ki albüme alacağımız versiyonu bulduk diyene kadar. Sonradan bunları da o kadar çok sevdik ki, sanırım şarkıları diğer versiyonlarını ve birkaç remiksi tarihini bilmemekle birlikte bir EP olarak ilerde yayınlayacağız.

Haberin Devamı

'SÜREKLİ KENDİMİ DARLIYORUM'

Piyasayı ‘Tuzla Buz’ edecek albüm : Gök Nerede

Artık Mabel Matiz şarkısıı söylemek bir marka diyebiliriz. Sanırım yakında Ayşegül Aldinç’i senden aldığı bir şarkıyla duyacağız. Başka sanatçılar için şarkı yazarken farklı mı işliyor bu süreç?
Ayşegül’e 2 tane şarkı yazmıştım. Bunu ilk defa söylüyorum, bu şarkılardan biri ‘Gel’ diğeri ‘Bir Tek Gördüğüm’dü. Özellikle ‘Bir Tek Gördüğüm’ü Ayşegül’ün sesini kafamda duyarak yazmıştım, o da onu seçti. ‘Gel’ de bana kaldı, bu albüme aldık.
Özge Fışkın’ın son albümünde bir şarkım var ‘Son Kale’ adlı, onu da benzer şekilde yazarken hep içimde Özge’yi duydum diyebilirim.

Artık şarkıların esas sahiplerine yani dinleyicilerine ulaştığına göre, şimdiden yeni projeler, sonraki albümler için kafanda fikirler beliriyor mu?
Projeler gerçekten kafamda hiç durmuyor, özellikle yeni albüm ile ilgili. Bir yandan “Gök Nerede” turnesi devam ediyor, ama ben bir yandan bir sonraki albüme kafa yoruyorum gerçekten. Bu anlamda sürekli kendi kendimi darlıyorum, eziyet ediyorum diyebilirim. (Gülüyor)

Haberin Devamı

Piyasayı ‘Tuzla Buz’ edecek albüm : Gök Nerede

'YASEMİN MORİ İLHAM VERİCİYDİ'

Bu aralar en çok kimi dinliyorsun?
Yasemin Mori’nin son albümü “Finnari Kakaraska”yı dinliyorum. Deli Bando’nun üzerine epey bir şey koymuş, bambaşka bir yere kaymış. Bana çok iyi geldi, çok şairane ve ilham verici geldi. Zaten Yasemin’in bütün yaptıkları bana o hissi verir. Can Güngör’ün yeni albümü ‘Silik Düşler’i dinliyorum. Şahane ve yepyeni bir müzik, Can harika şarkı söylüyor onu da sürekli kulağımdan düşürmüyorum.

Ülke müzikleri çok dinliyorum, bir tane internet radyosu keşfettim son zamanlarda “Beta Radio”. Dünya haritası üzerinde herhangi bir yer seçip, yıl seçip o dönemin müziklerini dinleyebiliyorsunuz, 2 haftadır durmadan dinliyorum. Bir de elbette eskileri çok dinliyorum, ‘Barış Manço’yu çok özellikle albüm süresinde çok dinledim.

Vaktin oluyor mu bilmiyorum ama en son hangi kitabı okudun?
Bejan Matur’un “Son Dağ” adlı şiir kitabını, Kaan Koç’un “Biraz Konuşmasak” adlı şiir kitabını okuyorum ve Elif Key’in ‘Bize iki Çay Söyle’yi çok beğendim keyifle okudum.

Son zamanlarda kendin için yaptığın en büyük jest neydi?
Albümü kaydederken Berlin’e gittim, bir de albüm çıktıktan 1 hafta sonra 5 gün kadar yine Berlin’e kaçtım. Berlin seyahatleri bana çok iyi geldi, bir de evimi taşıdım.

Piyasayı ‘Tuzla Buz’ edecek albüm : Gök Nerede

Senden galiba bir roman da okumak güzel olurdu, şarkı yazmak dışında başka bir çalışman da var mı? Müzik dışında yapmak istediğin bir sanat dalı var mı?
Sanatın birçok dalıyla ilgiliyim ama profesyonel olarak bunu da yapıyorum demek çok zor. Mesela bir sinema filminde, çok sevdiğim bir yönetmenin filminde kısa da olsa görünmek isterdim. Ya da bir müzikalde yer almak güzel olabilirdi.

Yazmak bence bambaşka bir disiplin, çok fazla yazı yazan kişi var piyasada. Müzikte olduğu gibi bu alanda da bir kirlilik var diye düşünüyorum, kendim de dahil olmak üzere herkes bence yazmamalı. Ben bir kitap yazmayı düşünmüyorum ama belki ilerde bir anı, günlük projesi gibi bir kitapla, albüm sürecini anlattığım bir şeyler yapabilirim.

‘Gök Nerede’ albümünde senin için özel şarkılar hangileri desem?
Tuzla Buz, Pullarımı Gömdüğüm Deniz, Fena Halde Bela.

Piyasayı ‘Tuzla Buz’ edecek albüm : Gök Nerede

'PERİHAN MAĞDEN ÇOK SEVERİM'

'Gök Nerede' Perihan Mağden romanından esinlenerek yazdığını anlatmıştın albümün lansmanında. Bir kere de burada senden dinlemek isterim.
‘Ali ile Ramazan’ çok etkileyici bir eser gerçekten. 3. sayfalarda bir şekilde haber olmuş ve kaynamış, 20 küsur yılın eskisi bir haberin böylesi eşsiz bir esere dönüşmesi inanılmaz. Gerçekten Perihan Mağden’i tebrik etmem gerekiyor. Zaten Perihan Magden’i çok severim, yazım dilinin hayranıyım. Bu eseri benim için en tepedeki eseri oldu. Kitaptan çok etkilenmiştim ve ‘Gök Nerede’yi bunun üzerine yazmıştım. İlerde bir gün birileri bu kitabı film yapar mı bilmiyorum, film bittiğinde yazılar aktığında ‘Gök Nerede’nin çalmasını çok isterdim.

Bu albümde bir de Nazan Öncel cover’ı var. ‘Bir Hadise Var’ı ilk kez seslendirip Nazan Öncel’e dinlettiğinde nasıl karşıladı, neler dedi?
‘Bir Hadise Var’ gerçekten Türk Pop müziğinin en şahane ballad’larından biri. Nazan’ın aynı adlı albümünü hep ayrı bir yere koyardım. Özellikle albümün sound’unu da çok severdim. Bir gün bu şarkıyı söylemek çok istiyordum. Ne mutlu ki bu albüme alabilme kısmetim oldu. Şarkıyı yaptıktan sonra, aranjmanı ve söyleyişimi çok beğendi Nazan, ben de tabi çok mutlu oldum.

‘Gök Nerede’yi 3 kelime ile açıklasan neleri kullanırdın?
Yeni, cesur, kucaklayan.

Piyasayı ‘Tuzla Buz’ edecek albüm : Gök Nerede

Bir de Evgeny Grinko'nun “Valse” şarkısına söz yazmışsın bu albümde. O nasıl dahil oldu bu albüme? Aklında mıydı bu şarkı uzun zamandır.
2,5 yıldır Vals için söz yazmaya uğraşıyordum. Bu yaz albüme girmeden 2 ay önce nihayet yazdım şarkının sözlerini. Herkesin bildiği bir şarkıya söz yazmak aslında riskli bir durumdu ama ortaya çıkan aranjman beni inanılmaz mutlu etti. Evgeny de şarkıyı bu haliyle çok beğendi ve Aralık ayının ilk haftası İstanbul’a gelip şarkının piyano kaydını kendisi çaldı. Benim için harika bir deneyim oldu ‘Vals’.

Taşınmak ile ilgili bir durumun var sanırım.
Evlerle ve mekanlarla ilgili bir problemim var. Bir yere yıllarca ait kalamıyorum. Göçebelik halim var, gitmek ve yer değiştirmek bana çok iyi geliyor. Bu kesinlikle bana iyi geliyor. Ben az eşya taşıyanlardanım. Kitaplar, kıyafetler, aldığım notlar.

KADIKÖY'DEN CADDEBOSTAN'A 'TUZLA BUZ'

‘Pullarımı Gömdüğüm Deniz’ in hikayesini de senden duymak isteriz.
‘Pullarımı Gömdüğüm Deniz’i Yaşım Çocuk albümünün ilk Türkiye turnesinde yazmıştım. Adana’ya gitmiştik konser için Can ve Onur soundcheck’te piyano ve gitar olarak takılıyorlardı. Onur bu sırada şarkının piyano yürüyüşünü buldu, ben onu kaydettim. Sonra ertesi gün Urfa’ya gitmiştik konsere, orada da şarkının vokal bölümlerini ve melodisini kurdum.

Şarkının anlattığı şey, benim varoluşum ile ilgili bir durumu aslında. Kendimle ilgili bir lanetten söz ediyor. Ben o lanetten kurtulmak için bu şarkıyı yazdım. İki yıl geçti üstünden, bu durumu artık ‘lanet’ olarak adlandırmıyorum. Onu artık sahipleniyorum, cebimde taşıyorum. Kurtulmaktan vazgeçtim, bunda şarkının da payı var.

‘Tuzla Buz’ un hikayesi nedir?
‘Yaşım Çocuk’ albümü çıkmak üzereydi. Çok yakınım olan bir müzisyen arkadaşım önemli bir ayrılık yaşadı, ortak bir arkadaş çevresinde olduğumuz için hepimiz etkilendik bu değişimden. Yine bu konunun konuşulduğu bir akşamda, 3 kişi bir yürüyüşe çıktık. Kendini çok kötü hissediyordu arkadaşım, Kadıköy’den Caddebostan’a kadar sahil bandında yürüdük. Biz yürüdükçe ve gece aktıkça arkadaşım iyileşiyordu, o kötü hali dağıldı. ‘Tuzla Buz’ ona ve o akşama ait bir şarkıdır.

Turkcell Müzik ve birçok listede 'Gel' bir numarada, tebrikler. “Gel” nasıl ortaya çıktı?
1,5 yıl önce 2013 Ekim ayıydı. Uzun zamandır aşık olamıyordum. Buna artık “hazırım” dediğim bir dönemde bu hislerle oturup ‘Gel’i yazdım. Şarkıyı yazdıktan iki ay sonra da o insanla tanıştım ve 1,5 yıl içinde pek çok şey değişti hayatımda.

“Gel” in ardından devamı olan “Sarışın” da bu albüme girdi. “Sarışın”ın da aslında bir devamı var, 4. albüm bu devamlardan oluşan bir albüm olabilir belki, biraz karanlık bir albüm olabilir diye de korkmuyor değilim. (Gülüyor)

Yazarın Tüm Yazıları