Sevgililer Gününüz kutlu olsun

Sevgisiz bir yaşam, sevgisiz bir dünya, aşkı tatmadan yitip giden bir ömür düşünemiyorum. Gerçek aşıkların Sevgililer Günü’nü kutluyorum.

Haberin Devamı

Giderek aşka sevgiye verilen önemin azaldığını, insanların artık sevgiye güvenmediklerini inanmadıklarını görerek üzülüyorum.
Köşemdeki yazılara gelen yorumları görmek beni etkiliyor. Günümüzdeki aşk ne yazık ki uzun yıllara taşıyamıyor kendini genellikle. İlk günün bahar heyecanını ve ertesi günün cinselliğini “aşk” diye atıyorlar ortaya.
Aşktan nasibini almış olmak hayatta çok önemlidir. 2-3 gün süren aşklar aşk değil, arzudur. Aşk yaratıcı güçtür. Aşk ölümsüz ve sonsuz arzudur.
Mistik felsefede aşka büyük bir yaratıcılık gücü yüklenmiştir.
Günümüzdeki gibi, o ne der, annem babam ne düşünür, çevrenin tepkisi ne olur diye düşünürsen, bu aşk değildir, aşka ihanettir.
Bana ulaşan yüzlerce aşk mektubundan birinde bir genç kızın şu sözleri o kadar anlamlıydı ki; “Sevdiğim bana her zaman kendimi dünyanın en güzel, en kusursuz, en sevilmeye layık kadını gibi hissetmemi sağladı.”
Sevgililer Günü için yazdığı çok içten bir aşk itirafında, bir başka okurum, “İlk defa bir kadında ‘öteki’ ayrımını kaybettim. Onu kendim gibi seviyorum“ diyor. Bu öyle anlamlı bir gerçek ki...
Yeter ki sevmeyi bilin, tüm engelleri aşarsınız...
Size de sonsuz mutluluk kazandıran, Tanrısal bir hoşgörü edinmenizi sağlayan yüce bir duygudur sevgi... Çünkü tanrının ruhumuza üflediği kendinden bir parça olduğuna inanıyorum sevginin.
Umarım yüreğinizde sevgiye yer vardır, yürek çarpıntısıdır o; inanılmaz heyecandır; sevgiliyi uzaktan gördüğünde bile bacaklarının titremesidir. Coşkudur, mutluluktur. Kendini unutmak, onunla bütünleşmektir.
Bazen karşındaki bu sevgiyi hak ettiği için gelir. Bazen ise hak etmediği halde, yine de yüreğine hükmedemezsin. Ama her ne olursa olsun, aşk, sevgi insanı yüceltir. Bulutlarda uçurur...
İnsan birini iyisiyle kötüsüyle, olduğu gibi kabul ediyor, onu hiçbir beklentisi olmadan sevebiliyorsa ve hiçbir güç onu bu sevgiden vazgeçiremiyorsa, kafasında soru işaretleri olmadan “bu benim ikinci yarım” diyebiliyorsa, işte inandığım gerçek sevgi budur...
Sevgisiz bir yaşam, sevgisiz bir dünya, aşkı tatmadan yitip giden bir ömür düşünemiyorum.
Ve de ünlü düşünür Mevlana’nın şu sözlerini paylaşmak istedim:
“Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.
****
İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu...
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.
Her canlının ölümü tadacağını,
ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.
***
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya...
Kalp durur...
Akıl unutur...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur....”

Yazarın Tüm Yazıları