O ‘doğal’ kadını bulabilir miyim?

Sevgili Güzin Abla...
Müthiş özellikleri olan telefonlarımız var. İnternet sayesinde uzaklık ve erişilmezlik kavramları ortadan kalktı. Sürekli selfie’ler çekiyoruz. “Yaşıyoruz, eğleniyoruz hoşça vakit geçiriyoruz” durumunu sürekli vurguluyoruz. En gürültülü müziklerle kendimizi dağıtırcasına dans edip mutlu olduğumuzu sergilemeye çalışıyoruz.
Üniversite okuyoruz, yetmiyor, master yapıyoruz. Kişisel gelişim projelerine bağımlıyız... Sürekli projeler içindeyiz.
En yüksekten atlıyoruz. Kanat takıp uçuyoruz. En dibe dalıyoruz nefessiz. Ölümcül sporlar yapıyoruz. Sürat yapıyoruz, ölüme meydan okuyoruz. Hiç boş vaktimiz yok.
Sanırım boşlukta kalmaktan korkuyoruz. Kendimizle baş başa kaldığımızda karşılaşacağımız boşluktan, içimizdeki boşluktan... Telefonlarımız hiçbir işe yaramıyor. İnternet ağlarına dolandıkça kurtuluş umudumuz azalıyor. En yükseğe tırmanmak, en dibe dalmak, en yüksekten atlamak, sürat yapmak hiç mutlu etmiyor. Hep daha fazla, hep daha yüksek, hep daha hızlısını istiyoruz.
Derken farkında bile olmadan kendimizden de gerçek hayattan da uzaklaşıyoruz.
Yalınlık, içtenlik, güler yüz, doğallık ve gerçek mutluluk artık sık rastlanan şeyler değil. Ne dersiniz Güzin Abla, böyle insanlar kaldı mı? Bulabilir miyim ben o kadını?
RUMUZ: UMUT

Sevgili oğlum, ne güzel özetlemişsin bugünkü gençlerin durumunu... Kızlar da erkeklerde gerçek yaşamdan kaçıp sanal bir aleme dalarak, kendilerini boğan, üzen sorunlardan kaçtıklarını düşünüyorlar.
Aslında hiçbiri gerçek değil, hepsi birbirini taklit ediyor. Bir grup gencin bulunduğu kafe ya da benzeri ortamlara girdiğinizde gördüğünüz manzarayı düşünün. Sevgililer karşılıklı oturmuş ellerindeki akıllı telefonları kurcalayıp duruyor, bazen fotoğraf çekiyor, bazen selfie yapıyorlar.
Bir köşede bir grup genç eğleniyor gibi... Kahkahalar yükseliyor masalarından ama yüzlerde aynı ifade, ellerde yine akıllı telefonlar, gözleri de her an arayan var mı, mesaj var mı diye ekranda...
Ayrıca dediğin gibi tehlikeye de meydan okuyor, ölümle oyun oynuyorlar. İki gün önce böyle bir oyunda iki gencecik insan motosikletleriyle aşırı sürat yaptı ve hayatlarını kaybettiler...
Bu durum, yıllardır gençlerle haşır neşir olan, onların dertlerini kendi derdi kabul eden beni de çok üzüyor. Ama bak işte, asla genelleme yapmamak gerekiyor. Çünkü her şeye rağmen, bu anlatılanlar büyük bir çoğunluğu ifade etmiyor.
Senin aradığın gibi duygusal, doğal, içten ve sevgiye inananlar da var hâlâ... Eminim, beklediğin kadını onlar arasından bulacaksın.

Babam çok horluyor

Güzin Abla, uzun süredir horlama sorunu olan babam için çok üzülüyorum. Bu durum artık kendisini de çok zorluyor çünkü. Bize bir çözüm tavsiye eder misiniz?
RUMUZ: ÇARESİ NEDİR?

Bu konuda ilk yapılması gereken, uyku apnesi ve horlama konularında uzmanlaşmış hastanelere başvurmanız. Üniversite hastanelerinde ve bazı özel hastanelerde uyku bozukluğu bölümü bulunuyor.
Hasta 24 saat hastanede kontrol altında tutuluyor ve çeşitli testler uygulanıyor, sonuca göre de tedavi uygulanıyor.
Horlama ve uyku apnesi genellikle birlikte görülüyor ve uzmanlar birinci neden olarak şişmanlığı gösteriyor, kilo vermeyi şart koşuyorlar.
Uyku apnesi ölçümleri sonrası gaz maskesi benzeri bir alet veriliyor. Takınca uyumak zor olsa da kullananlar memnun kalıyorlar. Ayrıca ağıza takma diş gibi takılan plastik bir alet Türkiye’de de piyasaya sürülmüş.
Horlama elbette insanı rahatsız ediyor, utandırıyor ama bence en önemlisi uyku apnesiyle birlikte kalbi yorması, hatta soluksuz kalma sonucu ani ölümlere yol açması. İhmal etmeyin.