İnsanlara güvenmeden yaşanır mı

Yaşadığımız dünyada güven olgusunu yitirdik. Çevremdekilerin de hep uyardığı gibi kimseye güvenmemeliymişim. Herkesten şüphelenmem gerekiyormuş. E ben sürekli kuşku içinde yaşarsam, o zaman yaşamın tadı nasıl çıkar?

Haberin Devamı

Sevgili Güzin Abla, ben 19 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Bulunduğum çevreden memnunum ama kendi içimde çatışmalar yaşıyorum.
Geçen gün arkadaşlarımla yaptığım bir konuşmada insanların genelinin çıkar ilişkileri yaşadığı gerçeğiyle yüzleştim. İlişkiden kastım yalnızca ikili ilişkiler değil; arkadaşlık ilişkileri de bu temel üzerine kuruluyor.
Bunların tabii ki farkındaydım fakat bu kadar yaygın bir durum olduğunu ve genele bakılırsa, bulunduğum konumun enayilik olduğunu fark ettim. Bundan kastım arkadaşlarımın beni kullandığı değil...
Tabi ki benim mustarip olduğum asıl konu yaşadığımız dünyada güven olgusunu yitirmiş olmamız.
Çevremdekilerin de hep uyardığı gibi kimseye güvenmemeliymişim. Her an etrafımızda barındırdığımız herkesten şüphelenmem gerekiyormuş.
Çevrede çok kötü insanlar varmış, her an bana zarar verebilirlermiş.
E ben sürekli kuşku içinde yaşarsam, herkesten kuşku duyarsam, o zaman yaşamın tadı nasıl çıkar abla?
Ben güvenmeden nasıl seveceğim, güvenmeden yaşanabilir mi?
Tabi ki ‘herkes bir değil, açık kapı bırakmalıyız’ sözünü ben de biliyorum ama kapılarımız her zaman aralık olursa biz de dışarıya çıkınca kalabalıkta kaybolmaz mıyız?

Haberin Devamı

Rumuz: Güven duygusu

Sevgili oğlum, elbette ki güven olmadan yaşanmaz, sevgi olmaz, bağlılık olmaz... Sürekli herkese kuşku duyarak da hayat geçmez.
Belki hayal kırıklığı yaşamamak için her zaman bir noktada karşı tarafın hareketlerini kollamak, güvensek de ona karşı temkinli olmak gerekiyor.
Önemli olan insanoğlunun her şeyi yapabileceğini bilmek.
Tabii ki bu şekilde yaşamak, sevmek zorlaşıyor ama yüzde yüz güvenip sonra da müthiş bir yıkıntı yaşamaktansa, karşındakini iyi tanımaya çalışmak gerekiyor.
Bir söz vardır, “babana bile güvenme” derler.
Belki doğru bir söz ama insan babasına bile güvenemezse, kime güvenecek?
O zaman da paranoyak ve bencil bir gençlik yetişiyorsa, buna hiç şaşmamalı...
Sadece karşılaştığımız insanlar için değil, herkes, her olay için bir açık kapı bırakmak doğru bir uyarı.
Ama bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim, zaman içinde hayal kırıklıkları yaşamak, düşüp düşüp yeniden doğrulmak olmasa, belirli bir olgunluğa erişmek mümkün olabilir miydi?

Yazarın Tüm Yazıları