Çocuklara “annem, aşkım” diye hitap eden büyükler

Güzin Hanım; aklıma takılan bir konu var. Her yerde, hatta yakınlarım arasında da, çocuklara isimleri yerine “aşkım, annem, dayısı, teyzem, ablam, babacım” gibi sözcüklerle hitap edildiğini görüyor, duyuyorum. Açıkçası itici buluyorum bu hitapları.

Haberin Devamı

Ancak kişisel beğenim bir yana “Acaba büyüme sırasında çocukta psikolojik sorun yaratır mı bu?” diye endişeleniyorum.
Bazısı daha konuşmayı bilmeyen, dünyayı, kendini, kelimeleri keşfetme, öğrenme aşamasında olan bebeklere, küçük çocuklara bu şekilde hitap edilmesi, onlarda “kim oldukları” konusunda karmaşaya yol açmaz mı?
Dahası, burada gelişen, birey olma yolundaki bir varlıktan söz ediyoruz... Anne dediği kişi tarafından “Annem” diye çağırılmak, baba dediği kişi tarafından “Aşkım” diye çağırılmak yani “tanımlanmak”, kendisinin kim olduğunu anlamasına engel olmaz mı?
Sevgi göstereceğiz derken sorunlu ergenler, dahası birey olmayı başaramamış kişiler mi yetiştiriyoruz?
Konuyla ilgim olmadığından soru ve düşüncelerim basit/naif olabilir, ancak endişelerim bilimsel açıdan doğruysa, hiç olmazsa bu şekilde davranmamaları için çevremdekileri uyarabilirim.
Rumuz: Çocuklara hitap şekli

Haberin Devamı

Ağzınıza sağlık, sevgili okurum. Bu konu beni de deli ediyor. Küçücük bir çocuğa “annem”, “ablacım”, “teyzem” diyen insanlara deli oluyorum.
Çocukların psikolojisi üzerinde ne gibi bir etki yaratır konusuna gelince... Bunun cevabını elbette uzmanından almak gerekiyor. Bunu da yine Hürriyet Aile sitesinde buldum. Psikolog Nihal Akyıldız, bir süre önce bu konuya değinmiş. “Çocuğunuza ‘annecim’, ‘babacım’ diye hitap etmeyin, hitap şekliniz onların psikolojilerini etkiliyor!” başlığıyla yayınlanan yazıda, çocuğa hitap şeklinin onun tüm dünyasını etkilediğini, hatta sorunlu bir birey olmasına yol açtığını vurguluyor.
“Ben çocuğuna ‘paşam’ diye hitap edenlere fena takığım. Sonra da kendilerini paşa ve dünyanın hakimi sanıyorlar işte. Bu, çocukların gelişimine zarar veriyor” diyor yazısında. Şöyle devam ediyor: “Eskiden anne baba otoritesi altında pasifize edilen nesiller yetişirken, şimdi de eşitlik, sevgi adına kendi yetişkin konumunu görmezden gelen bir nesil oluştu.”
Ebeveynlerin “annecim”, “babacım” diye hitap ettiği çocuk kendini güçlü hissedebilir, ama güvende hissedemez. Psikolojide belirtildiği gibi, anne babanın çocuğa vermesi gereken en önemli şey güven hissidir.
“Anne babasının daha tecrübeli, daha bilgili, koruyucu, güçlü olduğunu kabul eden ve model alan çocuk, okul hayatının başlamasıyla birlikte dış dünyaya açıldığında ‘Ben de onlar gibi olmalıyım’ diyecek, çaba gösterecek, çalışacak, öğrenecek ve gelişecektir. Bu hitapları bol bol kullanan yeni nesil anne babalar, farkında olmadan çocuklarına senin arkadaşın benim, senin sevgi nesnen benim, biz eşitiz mesajları verirler. Anne babalık kendini ona adamak, her dediğini yapmak, çocuğu sevgiye boğmak, hiç çatışma yaşatmamak, böylece hep beni sevsin diye size bağımlı kılmak demek değildir. Anne babalık; sanki siz hiç yokmuşsunuz gibi ayakları üstünde durabilen, kendi kararlarını verip sonuçlarını yaşayabilen, yaşına uygun sorumlulukları yerine getirebilen, çocuğunuzu size bağımlı değil, bağlı evlatlar olarak yetiştirmiş olmaktır.”

Yazarın Tüm Yazıları