Babam...

Hiç babam olmadı benim... “Baba” diyeceğim, sarıp sarmalayacağım, düşmemek için elinden sımsıkı tutacağım... Sırtımı dayayacağım bir babam olmadı. Bir babanın varlığı insan hayatında ne değişiklikler yapar, babası olanlar neler hisseder, hiç bilemedim. Öğrenmek de istemedim... Babam, benim var olma sebebimdi aslında.

Haberin Devamı

Annem, her ne kadar en son çocuğunu yine ve yeniden kız çocuğu doğurduğu için üzgün olsa da, onu yanı başında teselli eden şerefli, gururlu, haysiyetli “babam”mış.” Sadece buydu beni ilgilendiren.
Hiç baba özlemi yaşamadım ben. İnsan hiç sahip olmadığı bir şeyi nasıl özler ki? Annem benim babamdı zaten.
Beni her zaman sarıp sarmalayan, düşmemek için elimden sımsıkı tutan, sırtımı dayadığım “baba” kimliğini fazlasıyla taşıyan bir annem vardı zaten. Babamla sadece ve sadece 3,5 yıllık bir beraberliğimden sonra bu dünyadan göçüp gittiğinde, çocukluğumda ve gençliğimde kulağıma fısıldanan tek şey babamın okumaya, aydınlanmaya olan inanılmaz düşkünlüğü ve taviz vermez haysiyetiydi.
Baba’m... Sensiz geçen 50 yılın ardından sana sesleniyorum; İliklerime işleyen “Bakiler” soyadımla her zaman gurur duydum. Seni tanıyamadımsa da senin yaşadığın sürece sürdürdüğün şerefli ve inançlı hayatınla itibar gördüm. Övündüm. Annemi çok sevdiğini de biliyorum babam. Zaten onca zorluk sevgi olmadan aşılamazdı ki.
Annem, senden sonra seni hiç aratmadı babam. Evlatların seni hiç utandırmadı. Bir baba daha ne ister ki?
Rahmetli annem ve sen dilerim “cennet bahçelerinde” birbirinize kavuşmuşsunuzdur. Nur içinde uyu “babam.”
Rumuz: Nevin P.

Haberin Devamı

Babalar Günü için sizlerle sitem dolu bir mektup paylaştım. Yine sitem dolu bir yorum yaptım kendi babama yönelik. Ve okur yorumlarına baktığımda, onlardan da sitemler aldım. Oysa anlatmak istediğim sürekli övgüler düzülen babaların yanı sıra, sorumsuz, sevgisiz, arkasına bakmadan dönüp gidebilen, her şeyi bir anda silip atabilen ya da çocuk sahibi olmanın eşsiz ve çok özel lütfunun farkına bile varamayıp, onlara şiddet uygulayabilen babalar, kısacası baba olmayı başaramamış babalar olduğuydu.
Babalar Günü’nde her şeyi toz pembe göstermek midir amaç? Hayır, bence madalyonun diğer yüzünü de görmek, göstermek gerekiyor. İyiye iyi, kötüye kötü diyebilmek ve yerine göre uyarıda bulunmak, o babaları sarsalamak da gerekiyor.
Ama işte yukarıdaki gibi, babasını küçük yaşta kaybetmiş, bu nedenle de baba demenin mutluluğunu tadamamış evlatlar da var.
Onlara da söz hakkı vermek, duygularını sizlerle paylaşmak istedim. Ki bu duygularının pek çoğunu ben de sürekli yaşamışımdır.

Yazarın Tüm Yazıları