Paha biçilmez film senaryoları

BUNDAN şöyle 20-30 yıl sonra, film endüstrimiz daha bir hareketlenir, yapılanır ve daha kaliteli işler çıkmaya başlarsa...

Haberin Devamı

O dönemin senaristlerini çok kıskanıyorum.

Sadece son 10 yılda yaşadıklarımızdan kim bilir kaç paha biçilmez senaryo çıkar. Özellikle polisiye, macera ve siyasi gerilim türlerinde.

Gezi dönemindeki gençlerin hikâyesi mesela.

Veya Fethullah Gülen örgütünün içyüzünün, kurbanlarından biri olan bir gazeteci gözünden adım adım anlatılan öyküsü...

Ama favori film senaryom Reza Zarrab’ın hayatı. Hayal gücüyle bu kadar zengin malzeme ve detay çıkaramazsınız. Amerika, İran, Türkiye, Ortadoğu, herkesin içinde olduğu uluslararası bir kurgu. Servet, ilginç bağlantılar, bankacılık skandalları, dış siyaset, istihbarat örgütleri, heyecan, entrika, hepsi var. Filmin başkarakteri sadece 30 yaşlarında bir adam. Sadece o kadar mı? Hikâye ünlü, güzel bir kadın şarkıcı ve ışıltılı bir hayatla da süslü.

Bu gerçek hikâyeyi senaryolaştıracak senaristi, çekecek yönetmeni, başrolleri kıskanıyorum.

Tabii senaryonun sonu nasıl biter, o şimdilik meçhul...

 

Haberin Devamı


TACİZ, TECAVÜZ, ŞİDDET VE PANDORA'NIN KUTUSU


SANKİ Pandora’nın kutusu açıldı; taciz, tecavüz, şiddet dışarı saçıldı.

Biz bu kadar kötü insanlar mıydık?

Değildik. Hâlâ değiliz.

Sorun insanların değil, sistemin kirlenmesidir.

Her toplumda, her ülkede, her dönemde, sapıklar, hırsızlar, kötü insanlar, şiddete meyilli tipler vardır. Mühim olan, onların filizlenip yeşereceği, hatta çoğalıp yayılacağı kirli toprağı, kara dumanlı atmosferi hazırlamamaktır!

Selçuk Şirin “Sorunu bir sapığa fatura etmek çözümden kaçmaktır” başlıklı yazısında ilginç konulara dikkat çekmiş: “Ahlak bireysel değil, sistemsel bir kavramdır” diyor. Sistemler, insanın özünde var olan bireysel çıkar eğilimini, toplumsal çıkar lehine dönüştürdüğü ve herkesin hakkını koruduğu ölçüde ahlakidir” diye devam ediyor.

Ahlak üzerine yapılan karşılaştırmalı araştırmalarda şu ortaya çıkmış: Demokratik bir hukuk düzeni kuran toplumlarda ahlaksızlık azalıyor. Totaliter sistemlerde ahlaksızlığın her türü artıyor.

Yani bir toplumda hukuk, adalet, iyi işliyorsa, güçlü değil, haklı kazanıyorsa, ahlaksızlık azalıyor. Toplumun düşünme mantığını, ahlak değerlerini, hukuk sistemini darmaduman ederseniz, insan doğasından her kötülüğü bekleyebilirsiniz.

Nepotizmin, yandaş kayırmacılığın, hukuk ihlallerinin yükseldiği, ceza ve ödül mekanizmasının yanında durduğunuz siyasi tarafa göre değiştiği, her vatandaşa eşit ve demokratik muamele edilmeyen bir toplumda, kötü insanların şiddete, tecavüze bulaşması, en iyilerinin bile, mesela hızlı gitmek için güvenlik şeridinde araba sürmesi kaçınılmazdır.

Haberin Devamı



BENİM SESİMLE HALDUN TANER


YAZAR olmamın sebeplerinden biri Haldun Taner ve muhteşem kalemidir. Ustanın ve hikâyelerinin, oyunlarının, makalelerinin büyük hayranlarından biriyim.

Ortaokul son sınıftayız. “Okula Haldun Taner gelecek” dediler. Heyecandan patlayacağım! Hikâyelerini ezbere biliyorum neredeyse. Günlerce, soracağım soruları, söyleyeceğim cümleleri hazırladım.

O gün, aniden yönetim fikir değiştirdi. “Sadece lise sınıflarını alacağız sohbete” dediler.

Ufak tefek sivriliklerim dışında çok azgın bir öğrenci değildim. Ama o gün sınıfta isyan çıkardım! Bağırarak, sıraların kapaklarına vurarak bir tür protesto gösterisi yaptık. Öğretmenlerimizden biri gelip, seneye Haldun Taner’i bir kez daha konuk edeceklerinin garantisini vererek beni ikna edebildi!

Ne yazık ki ustayı sonraki yıl kaybettik...

Şimdi, yıllar sonra, ustanın eşi, Sayın Demet Taner’in izniyle, o bayıldığım hikâyeleri seslendirme onuruna eriştim.

Artık hazırlar. Dünya Göz Vakfı’nın “Gören Gönüller” isimli sosyal sorumluluk projesi bu. Seslenen Kitap uygulamasını indiriyor, oradan Haldun Taner’den hikâyeleri benim sesimden dinliyorsunuz. Kısa kayıt süresi içinde 10 uzun öykü seslendirdim. Tonlama hatalarım, yuttuğum harfler için şimdiden affedin.
Ama dinlediğiniz öykülerin geliriyle görme engelli öğrenciler için özel cep telefonları alınacak. Onun için, bence “seslenenkitap”ı indirip, sporda, arabada, metroda dinleyin... Haldun Taner’in hikâyelerini bilmeyenler, eminim, benim gibi ustanın müptelası olacaklar...

Yazarın Tüm Yazıları