Cumhurbaşkanı maketinin dokunulmazlığı!

‘Seçilmiş Cumhurbaşkanı’yla şaka olmaz.

Haberin Devamı

Kendisinin fiziken veya temsili olarak bulunduğu yerde laubaliliğin âlemi yoktur

Cumhurbaşkanı maketinin dokunulmazlığı


Bir etkinlikte, kültür merkezinin girişine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın maketi koyuldu. Maket dediğimiz yani insan boy kartonetler oluyor ya ünlülerin filan, yanında fotoğraf çektirmek için, onlardan.
İnsanlar da doğal olarak fotoğraf çektirmek için sıraya girdiler. Hayran olduğu biriyle resim çektiren her insan gibi makete sarılanlar, kol atanlar oldu. Ve işte trajikomik anlar o ara başladı. Görevliler, makete dokunan, sarılan, kol atanları sert şekilde uyarmaya başladılar. “Makete dokunmak yasaktır, etik olmaz” diye bir açıklama yapıldı! Ne açıdan etik olmayacağı net anlaşılamadı.
Arkasından bakanlar geldi. Onlar, tam olması gerektiği gibi, maketin yanında durup Cumhurbaşkanı hakikaten oradaymış ve hayati bir memleket meselesi konuşuluyormuş gibi, çatık kaşlı, el pençe divan poz verdiler.
Ancak milletimiz samimi. Bakanlar kadar mesafeli duramadılar. Vatandaş, bu sefer kol atmasa da Cumhurbaşkanı’nın maketinin hafifçe kolunu tutarak, beline dostça elini koyarak poz vermeye başlayınca, görevliler yine itiraz etti. Sanırım ‘Cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığı’ yanlış anlaşıldı! Veya kartonet de olsa, güvenlik açısından doğru bulunmadı. Ya da sıradan bir vatandaşın Cumhurbaşkanı’nın suretiyle bile samimi görünmesi, Sayın Erdoğan’ın azametine yakıştırılmadı.
Sonuç: Cumhurbaşkanı’nın kartonetiyle fotoğraf çektirmek yasaklandı!
Şimdi ben mizah yazarı olarak bu hikâyeye ne ekleyeyim ki? Aziz Nesin tadında bir öykü, haberin kendisinden çıkmış zaten.

Haberin Devamı

Tilki tilki saat kaç?

Cumhurbaşkanı maketinin dokunulmazlığı


İtalyanları kendimize benzetiriz bazen. Sıcak insanlar, bizim gibi esmerler, aile bağları sıkı filan diye Avrupa’da en çok sempati duyduğumuz millet muhtemelen İtalyanlardır. Ancak bu haftaki olayla, dostluk, samimiyet ve kültürel yakınlık bitmiştir arkadaş!
İtalya’da bir altyapı projesi ihalesi olmuş. Sıkı durun: Bazı işadamlarının, Ulaştırma Bakanı Maurizio Lupi’ye takım elbiseler ve oğluna da 10 bin 300 Euro değerinde bir Rolex saat hediye ettikleri öne sürülmüş!
Bu, biz Türklerin kaldıramayacağı bir skandaldır! Sindiremeyeceğimiz, rüyada görsek ter içinde uyanacağımız, iğrenç bir olaydır!
Türkiye’nin geleneği, göreneği, devlet âdâbı, toplum ahlakı bu olayı esefle kınar! Artık bırakınız “İtalyanlara benziyoruz” demeyi, bu tarz bir vukuatın yaşandığı ülkeyle aynı cümle içinde geçmekten bile imtina ederiz. 10 bin 300 Euro’luk bir saat söz konusu! Takım elbiseleri söylemiyorum bile.
İtalyan bakan hemen istifa etmiş. Hah! İstifa yeter mi sanmış acaba? Bizim büyüklerimiz böyle bir durumda harakiri yapardı!
Allah’tan Batı’nın ahlaksızlığını almadık da, her şey tıkırında gidiyor. Çok şükür memleketimiz böyle olaylardan azade.
İtalya’yı bu skandaldan ötürü kınıyorum. Bir daha ne spagetti yerim ne pizza. Pisa Kulesi’ne gitsem yanında selfie çektirmem, yolda Al Bano-Romina Power’a rastlasam selam vermem.

Haberin Devamı


Mavi gözlü olmadan bir bileni dinleyin!

Cumhurbaşkanı maketinin dokunulmazlığı


Şuraya yazıyorum, bu yeni yöntem kısa zaman içinde estetik müdahaleler içinde en popülerlerinden olacak. Konu: Lazer marifetiyle iristeki pigmentleri parçalayarak, orijinal göz renginin tonuna göre, koyu renk gözleri maviye, yeşile çevirmek mümkün olabiliyormuş!
Tabii göz tansiyonunu yükseltme vesaire gibi sakıncaları varmış. Şimdilik Meksika’da 17, Kosta Rika’da 20 gönüllü üzerinde denenmiş, başarılı olmuş. Eminim ki Türkiye’de gönüllü arasalar yüzlerce bulurlardı. Akdeniz ülkeleri arasında, İskandinav görünümlü olmaya böyle gönül vermiş millet yoktur. Sarışınlık yoluna baş koymuş insanlarız biir, kelle koltukta yaşamaya alışkınız ikii. Operasyonn riskini mi düşüneceğiz allasen? Bence bizde haftaya filan merdiven altı uygulamalar başlar!
Orijinal mavi göz kullanıcısına sorarsanız, şahsen tavsiye etmem. Mavi göz şans değil, şanssızlıktır. Pigment eksikliğidir, doğaya uyumsuz, görmeyi zorlaştıran, bir göz rengidir. Bir teoriye göre, ilk kez 10 bin yıl kadar önce, bir gende meydana gelen deformasyonla mavi gözlü insanlar ortaya çıkmıştır. Bir nevi anomalidir. Ve ilginçtir, tüm mavi gözlü insanların ataları aynıdır. İnsan vücudu doğaya uyum sağladıkça, sonraki her jenerasyona güçlü ve işe yarayan özellikler miras bırakıldıkça mavi göz azalmaktadır.
Halk diliyle anlatayım, mavi gözle güneşe hatta ışığa koyu renk gözlüler kadar rahat bakamazsın. İkide bir gözün sulanır, akar, makyajdan rahatsız olursun. Hassastır, sinamekidir.
Büyük burunları küçültme, ince dudakları kalınlaştırma, hepsinin başımın üstünde yeri var. Ama mavi gözlü olmadan iki kere düşünün! Kullanışlı bir şey değildir!

Yazarın Tüm Yazıları