Yılda 2 milyar dolarlık maliyete rağmen kömüre devam mı?

İSTANBUL, Denizli, Ayvalık, Mersin, Antalya ve daha bir çok şehirde sıcaklık mevsim normallerinin çok üzerinde.

Haberin Devamı

 

Haziran ayında nefes alamıyoruz, 40 dereceleri görüyoruz.

 

Bunun nedeni tabii ki küresel ısınma.

 

Küresel ısınmaya dikkat çekmek için ünlü İtalyan piyanist Ludovico Einaudi birkaç gün önce piyanosunu Kuzey Kutbu’na taşıyarak yüzen bir platform üzerinde çalmış.

 

Küresel ısınmanın sorumluları arasında ilk sırada fosil yakıtları ve kömür geliyor.

 

Dolayısıyla enerjideki trend hızla kömürden uzaklaşmak ve yenilenebilir kaynaklara yönelmek.

 

Bununla ilgili bir veri.

 

Haberin Devamı

Sanayi devi Almanya’nın geçtiğimiz 8 mayıs günü tüm enerji ihtiyacının yüzde 95’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etmiş.

 

Almanya güneş ülkesi olmadığı halde güneş enerjisinde Avrupa’nın bir numarası.

 

Öte yandan dünyanın en büyük ekonomisi ABD yeni kömür santrallerine yönelik planlama yapmıyor.

 

Avrupa’da İngiltere, Avusturya, Portekiz gibi ülkeler kömür santrallerini kademeli olarak devre dışı bırakıyor.

 

Yeni kömür madenlerine üç yıllık bir yasaklama getiren Çin de yenilenebilir enerjiye ağırlık veren ülkelerden.

 

KÖMÜR ŞİRKETLERİ ZARARDA

 

Öte yandan ABD başta olmak üzere halka açık kömür şirketlerinin hisse değerleri son 5 yılda içerisinde yüzde 60 ila yüzde 100 oranında düşmüş.

 

Peki Türkiye kömür konusunda ne yapıyor?

 

“Kömüre yatırıma devam” diyor.

 

Haberin Devamı

Geçen hafta, Türk iş dünyasının Paris çıkarması sırasında sohbet ettiğimiz Yıldırım Holding’in CEO’su Yüksel Yıldırım üç yeni kömür santrali projesi olduğunu söylemişti örneğin.

 

Tabii iyi bir çevreci olarak kendisine sitem etmekten geri kalmadım.

 

Haklıyım zira elimin altındaki iki rapor Türkiye’nin kömür politikasının bize pahalıya patlayacağını ortaya koyuyor.

 

Raporlardan birincisi merkezi ABD’deki Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü tarafından hazırlanan, Türkiye’nin enerji politikalarını değerlendiren “Enerjide Yol Ayırımı” başlıklı rapor.

 

İkincisi iklim ve enerji danışmanlığı yapan, Tüketici ve İklimi Koruma Derneği’nin kurucusu Önder Algedik’in hazırladığı “Kömür ve İklim Değişikliği 2016 Raporu”.

 

Haberin Devamı

Bu yazın sıcağında her iki raporu okumanızı öneririm.

 

BAĞIMLILIĞIMIZ ARTIYOR

 

Algedik’in raporuna göre, Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nın imzalamış olan Türkiye, küresel ısınmaya yol açan kömür ve fosil yakıtlarına bağımlılığını azaltmak bir yana sürekli arttırıyor.

 

Rapora göre, kömür ithalatımız 1990 yılına göre 2014 yılında tam altı kat artmış.

 

Sadece kömür yakan termik santraller 1990 yılında atmosfere 22 milyon ton karbondioksit salarken, bu miktar 2014 yılında 76 milyon tona çıkmış.

 

2014 yılından sonra yeni devreye giren ve girecek olan termik santrallerle bu miktar artacak.

 

Hani nerede kaldı imzaladığımız Paris İklim Değişikliği Anlaşması?

 

Haberin Devamı

Küresel iklim değişikliğinden ileride en çok etkilenecek ülkeler arasında olmamıza rağmen yangına körükle koşuyoruz.

 

YENİLENEBİLİR ENERJİ

 

Yazarları arasında, 15 yıl süresince Garanti Bankası’nda araştırmacı olarak çalışan ekonomist Pelin Yenigün Dilek’in de olduğu Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün raporuna dönelim.

 

Şöyle önemli tespitler var.

 

Türkiye’nin yeni teşviklere dayalı stratejisi yenilenebilir enerjiyi hafife alıyor, rekabetçiliğe zarar veriyor.

 

Linyit santrallerinin hızlı ve teşvikli artışı elektrik fiyatlarına baskı yapacak.

 

Hesaplara göre, yeni elektrik kanunundaki linyit kaynaklı elektrik santralleri teşviklerinin başta her yıl 1.1 milyar dolarlık bir maliyeti olacak.

 

Haberin Devamı

Bunun tüketiciye yansıtılması ise elektriğin piyasa fiyatını yüzde 19 arttıracak.

 

Teşviklerin yıllık maliyetlerinin yıllık 2 milyar dolar gibi bir tutara ulaşması da mümkün ve bu durumda elektriğin piyasa fiyatları yüzde 29 oranında artabilecek.

 

Gelişmekte olan ülkeler dahil dünya yenilenebilir kaynaklara yönelirken, bizim kömür santrallerine teşvik vermemizde bir gariplik yok mu?

 

Üstelik söz konusu rapor ,Türkiye’nin güneş ve rüzg^ara yönelmesinin, ekonomik olarak kömürlü elektrik santrallerine göre daha verimli ve avantajlı bir çözüm olacağını ortaya koymuşken.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları