Günde 1 milyon dolar harcasa servetini 220 yılda tüketir

“Zengin-yoksul eşitsizliği” bizim olduğu kadar dünyanın da en önemli meselesi.

Haberin Devamı

Yoksullukla ilgili çalışmalarıyla bilinen İngiliz kökenli Oxfam’ı izlemekte yarar var.
Oxfam, yılın başında yayınladığı raporda dünyanın en zengin 85 kişinin servetinin 3,5 milyar insanın gelirine eşit olduğunu ortaya koymuştu.
Önceki günkü raporunda, çoğu ülkede durgunluk ile işsizliğin kol gezdiği 2009-2014 yılları arasında milyarder sayısının ikiye katladığını belirtiyor.
2009 yılında sayıları 793 olan dolar milyarderleri 2014 yılında 1645’e ulaşmış.
Milyarder patlaması sadece gelişmiş ülkelerde değil.
Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte ülkelerde de aynı trend görülüyor.
Dolar milyarderleri 10 yılda dünyada 3 kat artarken, Türkiye’de 10 kat arttığını biliyoruz. (2013 yılı verisi)
İngiltere Merkez Bankası’nın baş ekonomisti Andy Haldane’ın de desteklediği Oxfam’ın raporunda ilginç bir hesaplama yapılmış.
Dünyanın en zenginleri servetlerini kaç zamanda harcayabilirler?
80 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengini olan Meksikalı Carlos Slim, günde 1 milyon dolar harcamak koşuluyla servetini ancak 220 yılda eritebilir.
Bill Gates 218, Warren Buffet 169, Fransa’nın en zengini Liliane Bettancourt ise 102 yılda tüm servetlerini harcayabilirmiş.
Raporda bir de şöyle bir hesaplama var.
Dünyanın en zenginlerinden yüzde 1,5 oranında servet vergisi alındığı takdirde 74 milyar dolar toplamak mümkün.
Bu parayla ne yapılabilir?
Dünyadaki her çocuğun okula gitmesi sağlanabilir ve dünyanın en yoksul ülkelerine sağlık hizmetleri verilebilir.
Derin uçurumu, adaletsizliği dengelemek için bari bu yapılsa.

Haberin Devamı

Günde 1 milyon dolar harcasa servetini 220 yılda tüketir


Kadın-erkek eşitsizliği kader mi?

DÜNYA Ekonomik Forumu’nun 2014 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda Türkiye’nin durumunda değişen bir şey yok.
Yine listenin en sonlarındayız.
142 ülke arasında 125. sıraya yerleştik bu son raporda.
2013 yılında 136 ülke arasında 120. sırada, 2012 yılında ise 135 ülke arasında 124. sıradaydık.
2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen bir ülke için övünülecek bir tablo değil.
Yıllardır Dünya Ekonomik Forumu’nun Cinsiyet Uçurumu Raporu’na dikkat çekmeye çalışan biri olarak dehşetle şunu fark ettim:
Türkiye’nin rapordaki yeri artık şaşırtmıyor, alıştım.
Eskiden olsa telefona sarılır Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndaki (eski adıyla Kadın ve Aileden sorumlu Bakanlık) tanıdıklarıma ulaşır, rapordaki verilerle ellerindeki verileri karşılaştırır, kadın örgütlerinden görüş alırdım.
Bugün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda, danışmanlar dahil tanıdığım pek kimse kalmamış.
Kime, neyi soracağım?
Bir önceki bakan Fatma Şahin’in gitmesiyle ile birlikte bakanlık bünyesinde DEF’in Cinsiyet Uçurumu raporuyla ile ilgili çalışmalar rafa kaldırılmış.
Oysa 2,5 yıl önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Dünya Ekonomik Forumu işbirliği yaparak kadın-erkek eşitsizliğini ilk etapta yüzde 10 azaltmak kararı almıştı.
20 ay önce Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisinde, bu işbirliğiyle hayata geçmiş olan “İşte Eşitlik Platformu” 11 maddelik “Eşitlik Bildirgesi”ni kamuoyuna duyurmuştu.
Fatma Şahin ile birlikte Türkiye’nin önde gelen iş insanları, CEO’ları salondaydı.
Bugün iş hayatında kadının koşullarını düzeltmeye yönelik “Eşitlik Bildirgesi”ni hatırlayan var mı?
Bir süre önce verdiğim rakamları tekrarlayayım izninizle.
Kadınların yüzde 71’i çalışma hayatında değil.
Yüzde 28’i 18 yaşından önce evlendiriliyor.(Bu oranın daha yüksek olması ihtimali var)
Yüzde 42’si şiddet mağduru.
Aksini söylemeyi çok isterdim ama yıllardır bir milim iyileşme göremediğim için“kadın-erkek eşitsizliği” sanki kaderimizmiş gibi duruyor.

Yazarın Tüm Yazıları