BM Gıda Hakkı Raportörü Hilal Elver: Tarım bakanı olsaydım ne yapardım?

BAYRAM tatilinin bir bölümünü KAGİDER’in kurucusu, arkadaşım Meltem Kurtsan’ın Bodrum’daki çiftliğinde geçirdim.

Haberin Devamı

Otacı Bitkisel Ürünler AŞ’nin kurucularından ve hissedarlarından olan Meltem Kurtsan çiftliğini, ateşli bir savunucusu olduğu “sürdürülebilir tarım” yani “permakültür” anlayışıyla hayata geçirmiş.

 

Sebze bahçesi, zeytin ve meyve ağaçları, kümes, bal kovanları sayesinde neredeyse “gıdada kendi kendine” yeten bir noktaya gelmiş Kurtsan.

 

Ayrıca çiftliğin keçi boynuzu, kantaron, kekik, lavanta, defne, adaçayı gibi zengin doğal bitki örtüsünden yararlanarak  elde ettiği ürünler için “HerbaFarm” markasını yaratmış.

 

BM Gıda Hakkı Raportörü Hilal Elver: Tarım bakanı olsaydım ne yapardım

Haberin Devamı

Meltem Kurtsan

 

Ekolojik tarım ve sağlıklı yaşam alanlarındaki birikimlerini paylaşmak üzere çiftliğinde “HerbaFarm Akademi” adı altında eğitimler düzenliyor.

 

İşte bu çok özel çiftlikte önceki gün BM Gıda Hakkı Özel Raportörü Hilal Elver’i ağırladık.

 

Elver, BM’nin tarihinde Türkiye’den seçtiği ikinci özel raportör.

 

İlki “Kadına Karşı Şiddet” raportörü Yakın Ertürk idi.

 

Ekolojik tarıma ve küresel gıda politikalarına bilimsel yaklaşan Elver ile ekolojik tarımı “bir laboratuvar” kıvamındaki çiftliğinde uygulayan Kurtsan arasındaki sohbetin ne denli ilginç olduğunu tahmin edebilirsiniz.

 

Elver, özel raportör olarak üçüncü yılında.

 

Bir yanda gıda politikalarını araştırmak için Fas, Filipinler, Polonya gibi tamamıyla farklı politikalar izleyen ülkeleri ziyaret ediyor.

 

Diğer yanda BM’ye “gıda hakkı” penceresinden “Cinsiyet Eşitliği”, “İklim Değişikliği” gibi raporlar sunuyor.

 

Haberin Devamı

Hilal Elver’e Türkiye’de Tarım Bakanı koltuğunda oturuyor olsaydı neleri gündemine alacağını sordum.

 

 

BM Gıda Hakkı Raportörü Hilal Elver: Tarım bakanı olsaydım ne yapardım

 

Hiç üşenmedi alt alta saydı:

 

- Öncelikle Türkiye’nin tarım topraklarının ve su kaynaklarının dağılımını gösteren bir envanteri ortaya koyardım.

 

- Envanterin çevresel sorunları, tarım üretiminde hangi ürünlere öncelik verdiğimiz ve bunların eko-sistem ile ekonomiye etkilerini anlamak için çok boyutlu olmasını sağlardım.

 

- Bu elimdeki verilerden hareketle ülkenin tarım ve gıda politikaları konularında master planını hazırlardım.

 

- Bu planı hazırlarken ise diğer bakanlıklarla koordinasyona dikkat ederdim. Özellikle Çevre, Orman, Tarım, Sağlık, Kalkınma bakanlıklarıyla koordinasyon önemli.

 

Haberin Devamı

- Ayrıca yine plan hazırlanırken ve uygulanırken yerel yönetimlerin, çiftçi örgütlerinin, gıda ve tarımla ilgili tüm sivil toplum kuruluşlarının katılımını şart koşardım.

 

- Küçük çiftçilerin ve özellikle kadın çiftçilerin katılımına ve söz haklarına özen gösterirdim.

 

- Bütçede tarım ve iyi beslenmeye ayrılan paranın, projelerin, çiftçiye desteklerin bağımsız bir kuruluş tarafından denetlenmesini sağlardım.kTürkiye’de gıda hakkı ve beslenme bilincini geliştirmek amacıyla eğitim verilmesini talep ederdim.

 

- Küresel ölçekteki tarım politikalarını yakından izlenmesi, Türkiye’nin uluslararası tarım ve gıda politikalarında etkin bir konuma gelmesi için Dışişleri Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı’nın ortak çalışmalarını önerirdim.  

 

Haberin Devamı

- Bu çok önemli. Zira gördüğüm kadarıyla bu alanlarda uluslararası etkinliklere katılım yok, Türkiye’nin sesi duyulmuyor.Hilal Elver’in bu listesi bazı çevrelere hayli ütopik gelebilir.

 

Ama neticede Elver’in kendisi de sanayileşmiş tarım yerine küçük çiftçilerin, yerel üreticilerin desteklenmesi ütopyasının peşinde koşan bir isim.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları