‘Yaparsa Türkler yapar’

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin bastırıldığı tarihi günlerden bir başka krizi çözmek üzere Rusya’nın Petersburg kentine geldi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le buluşan Erdoğan, gelmeden önce krizin aşılmasını sağlayacak zemini yaratmıştı.

Erdoğan-Putin zirvesinin taşıdığı birçok mesaj var. Bunlardan birincisi, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi gecesinde Erdoğan’ı arayarak destek veren tek lider Putin’e teşekkür ziyareti niteliğini taşımasıydı.

İkincisi, kanlı darbe girişimine karşı olaya ‘seyirci kalmayı’ tercih eden ABD ve AB’ye mesaj verilmesiydi.

Üçüncü şey ise Suriye konusunda ABD ile yol alamayan Türkiye’nin konuyu Rusya ile masaya yatırarak çözüm arayışı konusunda Putin’le sıcak temas kurmasıydı.

Bu zirvenin önemli konularından biri de Rus uçağının düşürülmesinden sonra asgari düzeye inmiş olan ekonomik ilişkilerin düzeltilmesi oldu.

Başta turizm olmak üzere iki ülke arasındaki ticaretin normale dönmesi için Türk tarafının sunduğu pakette, Rusya’nın tarifeli seferlerden sonra charter seferlerini açması, Türkiye’nin tarım ürünlerine uygulanan sınırlamaların kaldırılması ve Rusya’daki Türk işçilere çıkarılan zorlukların giderilmesi yer alıyor.

Bu üç konuda da olumlu mesafe alındığını söyleyebiliriz.

YENİKAPI REKORU

Esenboğa’dan havalandıktan kısa bir süre sonra ‘uğurlar olsun’ turuna çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki bakanların morali iyi görünüyordu. Bunda Yenikapı’da gerçekleştirilen tüm liderlerin birlikte katıldığı dev mitingin etkisi büyüktü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan meslektaşlarımızın, “Yenikapı Mitingi rekor muydu?” sorusuna, “Evet, rekordu” yanıtını verdi. Gazetecilerin, “Tarihte bu çapta bir miting örneği var mı acaba?” sorusu üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayır, yok. Bildiğim kadarıyla bu bir rekor. Yaparsa Türkler yapar” diyerek memnuniyetini belirtti.

HAREKETLİ ROTA

Seyahat boyunca uçaktaki sohbetlerin ağırlıklı konusu 15 Temmuz darbe girişimi ve güvenlik konusuydu. Gazetecilerin merak ettiği, Cumhurbaşkanı’nın uçağı için özel güvenlik önlemi alınıp alınmamasıydı. Örneğin TR-TUR uçağına hava sahamız içinde Türk F-16’ların eşlik edip etmeyeceği veya Rus hava sahasında güvenliği sağlamak üzere Rus MIG’lerinin karşılayıp karşılayamayacağıydı.

Bu sorulara yanıt bulmak üzere meslektaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde F-16’ların uğurlaması ve MIG’lerin karşılamasının söz konusu olmadığını öğrendik.

Tek önlemin, zaman zaman yapıldığı gibi, uçuşun her zamanki rotayla değil, hareketli bir rotayla gerçekleştirilmesi olduğu belirtildi.

Bu sohbetler sırasında uçaktaki güvenlik yetkililerinin ortak üzüntüsü, Türk hava sahasının endişe içinde geçilmesi, Rus hava sahasının ise daha güvenli görünmesiydi.

Bu durum Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişiminin Türkiye’ye verdiği zararlardan biri olarak kaydedildi.

Her şeye rağmen bu kanlı ve büyük kalkışmanın yarattığı tedirgin atmosferin kısa sürede normale döneceği herkesin dillendirdiği ortak düşünceydi.