Halep’ten sonrası

HALEP’in, Esad rejiminin kontrolüne geçmesi Suriye’deki savaşın stratejik dönüm noktasını oluşturacak önemde bir gelişme.

Haberin Devamı


Rusya desteğindeki Şam ordusunun Halep’i alması, hem içeride hem dışarıda Suriye olayıyla ilgili tüm güçleri ve devletleri etkileyecektir.

 

Halep’in rejim tarafından geri alınmasının en önemli anlamı, Rusya’nın Beşar Esad’ı işbaşında tutmaya devam edeceğini gösteriyor. Moskova, Esad’ın devrilmesine izin vermedi. Bundan sonra da arkasında duracağı anlaşılıyor.

 

Şam ve Halep’i kontrol eden Esad’ın, Rusya’nın desteğiyle burada da durmayacağı tahmin edilebilir. Esad, Suriye’nin olabildiği kadar en büyük parçasını elinde tutmaya gayret edecektir.

 

HEDEF İDLİB

 

Haberin Devamı

Halep’teki savaşı kaybeden muhalifler kentten çıkarılıyor. İstikametleri İdlib. Bu kentte zaten El Nusra’ya bağlı muhalif güçler bulunuyor. Sayılarının on bin kadar olduğu tahmin ediliyor. Halep’ten geleceklerle birlikte bu sayı daha da artacaktır.

 

Esad’ın, Halep’ten sonraki hedefinin İdlib olacağı görülüyor. Yine Rusya ve İran’ın desteğinde, İdlib’e yürüyecek ve bu kenti de muhaliflerden almaya çalışacaktır. Halep gibi İdlib de coğrafi olarak stratejik bir konumda. İdlib’in de Esad rejiminin kontrolü altına girmesiyle, Şam yönetimi kuzeyde önemli bir güç kazanacak ve Şam rahatlayacaktır. Ayrıca, rejim güçleri Türkiye sınırına yaklaşmış olacaktır.

 

RUSYA’NIN HÂKİMİYETİ

 

ABD Başkanı seçilen Trump’ın görevi devraldıktan sonra, Suriye konusunu büyük ölçüde Rusya’ya bırakması halinde, Suriye’deki denklemin yeniden kurulması gerekecektir.

 

Bu durum Türkiye’nin de yeni bir strateji kurmasını gerektirebilir.

 

EL BAB VE SALDIRI

 

Esad güçleri Halep’i kontrol altına alırken El Bab yakınlarındaki Türk birliğinin karargâhına yapılan hava saldırısı çok dikkat çekici bir mesajdı.

 

Haberin Devamı

Ankara bu saldırının Şam tarafından yapıldığının değerlendirildiğini açıklamakla birlikte kesin bir kanaat bildirmedi. Rusya’yla yapılan görüşmelerde, Moskova’nın ve Şam’ın olayla ilgisi olmadığı belirtildi.

 

Geriye rejime bağlı askerler içinde Esad’ın kontrol edemediği İran’a yakın gruplarla, ABD’ye yönelik kuşkular dile getirildi ancak bir sonuca bağlanmadı.

 

Bir hava harekâtının hangi hava araçları tarafından yapıldığı, ne tür bir mühimmat kullanıldığı tespiti çok zor ve karmaşık bir olay değil. Bugün radar teknolojisiyle bu saldırının izlerinin bulunabileceği biliniyor. Ayrıca böyle bir nokta vuruşunu gece yapabilecek kapasiteye hangi güçlerin sahip olduğu da sır değildir. Bu itibarla mutlaka Türkiye’nin, Suriye’nin, Rusya’nın, ABD’nin ve İngiltere’nin elinde bulgular bulunduğuna kuşku yok. Eğer net bir açıklama yapılmıyorsa bunun nedeni askeri ve diplomatik olmalı.

 

Haberin Devamı

Ancak şurası kesin ki, Türk askerine yapılan bu saldırı Türkiye’ye, El Bab’da daha fazla ilerlemesinin istenmediği mesajı taşıdığıdır.

 

Türkiye’nin El Bab ve güneyine doğru ilerlemesine Rusya’nın ve Şam yönetiminin karşı olduğunu biliyoruz. Halep’in güvenliği için El Bab’ın önemini onlar da biliyor. Bu amaçla Şam yönetimi, El Bab’ın kontrolünü de almak istiyor. Keza PKK-PYD cephesi de güneyden bir koridor açabilmek için El Bab’ı gözüne kestirmiş durumda. Ancak, TSK unsurları orada olduğu sürece harekete geçemeyeceğini de biliyor.

 

YENİ STRATEJİ

 

Türkiye de nihai hedefinin El Bab olduğunu, onun altına inmeyeceğini Başbakan Binali Yıldırım’ın ağzından ilan etti. Bu durumda Türkiye, Fırat Kalkanı’nın öncelikli hedefi olan güney koridorunu önleme ve PKK-PYD’yi Fırat’ın doğusunda tutma hedefine yoğunlaşacaktır.

 

Haberin Devamı

Ancak, Suriye’nin bugünkü koşullarında ABD ile Rusya’nın anlaşması halinde, rejim güçlerinden sonra PKK-PYD’nin Suriye’nin geleceği konusunda dikkate alınacak aktörlerden biri olması kuvvetle muhtemeldir. Türkiye açısından Rusya’nın PKK-PYD’ye karşı takınacağı tutum çok önemlidir. Bu tutumun ABD’den farklı olması gerekir. Eğer farksız olursa Türkiye’nin yalnız kalma ihtimali vardı.

 

Böyle bir durum, Türkiye’nin hem sahada hem masada olması için değişen koşullara göre yeni bir strateji geliştirmesini gerektirecektir.

 

Yazarın Tüm Yazıları