SGK sancısı

Tekil gebeliklerde, doğum öncesi 8 ve doğum sonrası 8 olmak üzere toplam 16 hafta yasal ‘doğum izni’ hakkı tanınıyor.

Haberin Devamı

Doğum izniyle alakalı SGK kanununu incelediğimde, ‘32 haftalık hamile olduğumu hekim raporu ile kanıtlamam halinde’ devletin bana sağladığı -hakkım olan- iznimi alabileceğim net olarak yazıyor.
Yani hamilelik sürecimdeki kontrollerimin ve takibimin yapıldığı herhangi bir hastaneden ya da kendi doktorumdan aldığım rapor ile bunu kanıtlayabilirim.
Ancak süreç maalesef böyle işlemiyor. Hem doğum öncesinde, hem de doğum sonrasında 8’er haftalık izinler için SGK sancısı çektiriliyor.
Şöyle ki:
* 16 haftalık izin yasal hak olmasına rağmen SGK’ya bağlı bir hastaneden rapor isteniyor.
* Sabah 7.30’da bir hastaneye gidip, sırtıma ve belime ağrılar girerken saatlerce girişin yapılmasını ve sıranın gelmesini beklemek zorunluluğunda bırakılıyorum.
* Hadi 32. hafta için belki bu çile çekilebilir diyelim. Fakat 40. haftaya kadar doğum gerçekleşmez ise tekrar rapor almam ve aynı çileyi çekmem isteniyor.
* Yine doğum sonrası devletin bebeğe verdiği nüfus cüzdanı sanki doğumun gerçekleştiğini ispatlamazmış gibi, yine SGK’ya bağlı bir hastaneye gidip, doğum yaptığımı tekrar belgelemek zorunda bırakılıyorum.
* Yani hem doğum öncesinde, hem de doğum sonrasında devletin bana tanıdığı bu hakkımdan yararlanmak için, boş yere eziyet çekiyorum.
* Her gün benim gibi birçok mağdur anne adayı, saatlerce hastane köşelerinde ‘bürokrasi’ sancısı çekiyor.
* Hakkım olan bu izni hak etmek için neden bu kadar eziyet ediliyor.
Selin TÜRKÖZÜ

Haberin Devamı

SGK sancısı

GERSAN GEÇİDİ

Büyükşehir Belediyesi geçen yıl, -İstanbul Yolu’na alternatif olarak- Hipodrom ile Anadolu Bulvarı arasındaki Batı Bulvarı’nı genişletti. Yol otobana döndü.
Gersan Sanayi Sitesi dolmuş ve otobüs durağından yolun karşısına geçebilmek ise büyük bir tehlike haline geldi. Koca yolda araçların hızını kesecek bir unsur bulunmadığından insanlar, oldukça hızlı gelen otomobillerin önüne atlayarak, karşıya geçmek zorunda kalıyor.
Büyükşehir Belediyesi, yerel seçim öncesi harıl harıl çalışarak yolu yetiştirdi. Ancak seçim bittikten sonra ne belirttiğim noktadaki yaya kaldırımlarını bitirdi ne de yaya geçidi yaptı. Durağın olduğu yerden karşıya geçilsin diye orta refüjdeki bariyerler arasında bir yer açtılar. Açtıkları yerden de kablo ve borular geçtiği gibi yağmur yağdığında da çamura bata çıka insanlar karşıya geçmek zorunda kalıyor. Sırf çamur içinde kalmamak biz çevre esnafı olarak karton koyduk.
Büyükşehir Belediyesi seçim öncesi göz boyadıktan sonra seçim sonrası insanların hayatını düşünmemiştir. Can kaybı yaşanmadan bir anda önce yaya geçidi yapılması gerekmektedir.
Kıvanç A.

Haberin Devamı

KAPAKSIZ ÇÖP KONTEYNERLERİ

Yenimahalle’deki ‘ateşe dayanıklı metal çöp konteynerlerinin’ birçoğunun kapağı yok. Bu kapaklar ya çalınıyor ya da çöp kamyonuna boşaltmada işlerini kolaylaştırmak isteyen çöpçüler tarfından çıkarılıyor. Ağzı açık haldeki çöp konteynerleri, havaların ısınmasıyla sorun olacak. Etrafına koku, mikrop ve haliyle de sinek yayacak. Kapaksız konteynerlerin yeniden elden geçirilmesi gerekiyor.
Metin ALTAY

MİSAFİRİMİ KÖPEK ISIRDI

Çankaya Belediyesi’ne ve BİMER’e defalarca, ‘sokak köpeklerinin toplanması’ hususunda şikeyette bulunduk. Korktuğumuz başımıza geldi...
Evime misafir gelen bir arkadaşıma Turan Güneş Bulvarı Şehit Necdet Koçak Sokak’ta köpekler saldırıp, ısırdı. Yere düşen arkadaşım, dizlerinden yaralandı. Önce, yakınımızdaki Acıbadem Hastanesi Acil Servisi’ne gittik. Acil’deki doktor, kuduz aşısının sadece Numune Hastanesi’nde yapıldığını söyledi. Numune Hastanesi ise bu bilginin yanlış olduğunu belirterek bizi Ankara Hastanesi’ne yönlendirdi.
Ankara Hastanesi kuduz aşısını yaptı ancak gerekli diğer bir aşının kendilerinde olmadığını, Atatürk Hastanesi’ne gidebileceğimizi söyledi. Bu hastanede diğer aşı da yapıldı. Eve gelmemiz saat 02.00’yi buldu. Arkadaşım kudurmadı ama ben sinirden kudurdum.
Başıboş köpekler sebebiyle sokağımızda epeyce kişi gazi oldu. Buna rağmen sorumsuz hayvanseverler belediye ekiplerinin çalışmasını engelliyor. Bana belediyeden gönderilen resmi cevap bu yönde.
Sonuç olarak:
Sokak köpeklerinin mutlaka barınaklara kapatılması lazım.
Sabit CANBİLEN

Yazarın Tüm Yazıları