Yeni ekonomik kararlar

Detayları aktaracaktım...

Şimdi zamanı:

Canikli diyor ki:

- Yabancı sermayenin Türkiye’ye yatırım amaçlı gelmesi için...

Ve en önemlisi gelen sermayenin kalıcı olabilmesi için her türlü kolaylaştırmayı içeren hazırlıklarımız var.”

O gece sahura kadar süren Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nun bir maddesi de sanıyorum buydu.

Sormuştum: Özellikle üzerinde düşündüğünüz konular nedir? Yani acil olarak yapılması gerekenler?

- Öncelikle katma değeri yüksek ihracata önem veriyoruz. Bunun artırılması için gerekenler var. Ve elbette üretime, yatırıma dönük sermayenin gelebilmesi için birtakım tedbirler alınması... Bu konuya özen gösteriyoruz. Bir de Asya, Afrika, Ortadoğu’dan gelen yatırıma dönük sermayenin organizasyonu var. Türkiye önümüzdeki döneme yönelik sağlam duruyor.

Canikli’nin açıklamalarından süzdüğüm özetin ardından edindiğimi izlenim şu:

Türk ekonomisi üzerinde çok ciddi bir kriz baskısı görülmüyor.

Hatta gerekli tedbirler alındıktan sonra, dünya ekonomisindeki negatif beklentilere göre Türkiye bu durumdan artı çıkabilir.

En azından Ankara’daki planlama bu.

Ve en önemlisi...

Yakında ekonomiyi, elbette iş dünyasını yakından ilgilendiren bir dizi tedbir gelebilir...

BEYOĞLU’NA ‘TAHRİK HENDEĞİ’

HENDEK Diyarbakır’a öyle kazılırsa...

Beyoğlu’na da böyle kazılmak istenir.

Ama burada, Diyarbakır’daki gibi hendeği kazanlara yardım eden belediye yok.

İlk sözü hemen söylüyorum:

- Üç-beş meczubun yaptığı baskını, Türkiye’de sosyal yaşam tehdit altındaymış gibi göstermek büyük hatadır.

- Bu kendini bilmezlik karşısında ‘Türkiye’de özgürce yaşam tehdit altında’ propagandasına kapılmak hatadır.

- Müslümanları her defasında ‘İslam hoşgörüdür’ demek zorunda bırakan bu şiddet karşısında kamplaşma yaratmak hatadır. Oyuna gelmektir.

Üstelik...

Baskını yapan da aynı sokakta oturuyormuş.

Çok iyi biliyoruz ki...

- Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan, Beyoğlu’nu bir ‘dünya kültürü’ olarak yaşatmak ister.

- Her kesimden, her dinden, her inançtan, her ırktan, her dilden insanın yaşadığı Beyoğlu’nun bu yapısını bir ‘özgürlük ağacı’ gibi görür.

Ve bu durumu bir ayrıcalık olarak her fırsatta dünyaya anlatır.

Bunu İstanbul’daki başkonsoloslar da bilir... Farklı inançların temsilcileri de bilir.

O nedenle böyle bir tezgâha ve kamplaşmaya izin vermeyecektir.

Sevgili genç kardeşim...

Tweet’lerle Beyoğlu’na kazılmak istenen o ‘tahrik hendeği’ne düşme.

Biliyorum, yaşam hakkını ve özgürlüğünü savunmak herkesin hakkıdır.

Buna ben de sonuna kadar varım. Biliyorum ki, senin o hakkını belediye başkanı Demircan da koruyacaktır.

O yüzden sen sakın birilerinin gazına gelip de...

Twitter’dan yapılan çağrılara, gaza getirmelere kapılma.

Uyma bu tezgâha.

Veeeee... O sapkınlar da mutlaka cezalarını bulmalıdır.

Önüne gelenin ahlak polisi olamayacağının anlaşılması için ibret olmalıdır.

FATİH TERİM NE YAPMALI

BİZDE ‘istifa’ kavramı, ‘ceza’ gibi bir şeydir.

Yani beceremedin, “git öl kardeşim”dir.

“Sen bittin hemşerim”dir.

Oysa bütün medeni toplumlarda, ‘istifa’ makul, ahlaki ve sosyal bir karardır.

Ama bizde ‘taşlanır’ gibi istenir istifa.

Öteki adı, ‘linç’tir.

Şimdi Fatih Terim’e de bu yapılmak isteniyor.

Ve çok ayıp ediliyor.

Merak etmeyin...

Fatih Terim bunların hiçbirine fırsat bırakmayacak kadar kalbi ve ahlakı olan bir insandır...