Yaratıcı zekâ bizde var mı?

Şinciku (Schijiku)...
Dünya’nın bütün markaları orada.
Zenginlik ve tasarım binalardan caddelere doğru akıyor.
Bir duvar Coco Chanel’in büyüsüyle renkleniyor, diğeri D&G üslubunda yükseliyor.
Bir ara büyük bir mağazanın vitrinine bakarken içeride ciddi bir kalabalık görüyorum.
Mağazanın giriş katında birileri toplanmış.
Sanki bir miting var.
Oysa daha sabahın ilk saatleri. Mağazalar açılmamış.
Karşılarında bir adam hararetle konuşuyor.
Elim kapıya gidiyor. Daha dokunur dokunmaz kapı açılıyor. Kendimi içeride buluyorum.
Kimse dönüp bakmıyor bile.
Şu sesleri hiç unutmuyorum...
Hayi... Hayi... Hayi...
Gırtlaktan çıkan ama kalpten gelen bir haykırış.
Hayiiiiiii...
Sanki bir sabah ayini bu. Öylece kalıyorum. O kadar şaşırmıştım ki, tercüman beni kolumdan tutup sessizce dışarı çıkarıyor.
Soruyorum:
“Ne oluyor içeride?”
Anlatıyor:
“Her hafta başında böyle büyük mağazalarda çalışanlar toplanır. Yönetici geçen haftaki satış rakamlarını açıklar. Ve iki şey söyler. Bu hafta çok satış yapacak kişiye övgü. Ve geçen hafta en yaratıcı satışı yapana ödül...”
Bu “yaratıcı satış” sözüne takılıp kalıyorum.
Evet yaratıcı satış...

YARATICI AKIL...

işte o zaman sordum:
“Bizde yaratıcı zekâ ne kadar değer buluyor?”
Mesela eğitimde...
Hangi sınav yaratıcı aklı sorgular?
Çocukları stresten ruh hastası yapacak kadar geren TEOG işkencesi bir çocuğun duygusal zekâsını ya da yaratıcı aklını nasıl ölçebilir?
İşte TEOG yeni yapıldı. Bir soru çözemedim diye ağlayan çocukları biliyoruz.
Hadi diyelim çocuk büyüdü...
Ya profesyonel hayat?...
Hangi işyerinde yaratıcı akıl için bir ödül var?
Yaratıcılık denince akla “zihni sinir” gelen bir toplumda yaratıcı akla nasıl ödül verilir?
Şöyle de sorabiliriz:
“Ey dev şirketlerin dev yöneticileri... Dev patronlar... En son ne zaman bir çalışanınıza ‘Yaratıcılık Ödülü’ verdiniz? Öyle madalyadan değil. Düpedüz paradan söz ediyorum...”
Yani diyorum ki:

“AR-GE var mı AR-GE?...”

Elbette başarısız olmuş yaratıcılığın da bir ödülü olmalı...
Bakın yıl sonu geliyor.
Hangi işyeri geriye doğru bakıp sorabiliyor:
“Yahu biz ne yarattık?”
Yoksa parayı bastırınca gidip iPhone 6’yı Bangladeş’teki Amir de alır...

AKIL TERİ

İşte o yüzden soruyorum:
“Bu yıl neyi yarattık?
Hangi firma çalışanlarıyla daha iyi satış ve yaratıcılık için yemin edebiliyor?”
Oysa biliyoruz ki artık bu çağ yaratıcı aklın çağıdır.
‘Alın terinin değil’, ‘akıl terinin’ çağıdır.
Artık refah düzeyi yalnıza fabrikaların sayısında değil, yaratıcı aklın markalarındadır.
Gayrisafi milli hasıla, artık saf aklın yaratıcı hasılatıdır...
Gelişme ölçütü budur.
Evet, bir Uzakdoğu hikâyesi anlattım.
Ortadoğu ile Uzakdoğu arasında çok ciddi bir mesafe farkı var...
Ahlak, kalp ve yaratıcı akla verilen değerin mesafesidir bu...
Vesselam!!!