Üniversite tarihimizde bir ilk:  ‘Bir rejisörün hatıra defteri’

Ali Özgentürk Paris’te yaşarken bir Nâzım Hikmet filmi çekmek ister. Nâzım’ın büyük aşkı Vera ile aylarca süren konuşmalar yapar.

Filmin prodüktörü Costa Gavras olacaktır.

Bütün hazırlıklar tamamlanır...

Vera, bir gün Özgentürk’e Nâzım’ın şu sözlerini aktarır:

“İnsanın enerjisi öldükten sonra nereye gider Vera? Okyanuslar, ağaçlar uzun süre yaşıyor. İnsan hayatı neden bu kadar kısa Vera.”

Bu gün yüzü görmemiş anıyı size niye aktardım?

Anlatayım...

Bu hafta Kadir Has Üniversitesi bir basın toplantısı düzenleniyor.

Konusu:

-Rejisör Ali Özgentürk’ün bütün hayatını kapsayan ilişkileri ve birikimlerini bir arşiv halinde Kadir Has Üniversitesi alıyor.

Yani yaşayan bir hafızanın gençliğe armağanıdır.

Cemal Süreya’dan Yaşar Kemal’e, Kurosava’dan Yılmaz Güney’e, Turgut Uyar’dan Komet’e kadar mektupları, çok özel hatıra ve belgeleri ile 10 binlerce dokümanlık bir arşiv bu.

Açıktan ve ilk söz olarak diyorum ki.

-Kadir Has Üniversitesi’ni yürekten kutluyorum.

- Bu organizasyonu kurup geliştiren sevgili dostum Hasan Bülent Kahraman’ı kutluyorum.

-Bu muazzam arşivin alınmasını onaylayan rektör Mustafa Aydın ve Vakıf Başkanı Can Has’ı Türkiye’nin bu kültür hafızasını sahiplendikleri için kutluyorum.

Bugüne kadar üniversiteler Türkiye’nin sanatını, edebiyatını, sinemasını yani kültürünü oluşturan yaşayan sanatçıların hafızalarını, “yaşarken” sahiplenemediler.

O yüzden de bu ilk girişimi kutluyorum.

Hayatımızı kuşatan IŞİD saldırılarına.

Bunalım meraklılarının zihnimizde yaratmaya çalıştığı negatif işgale karşı...

Bir üniversitemizin yaşayan ve bu derece değerli bir sanatçımızı sahiplenip onun arşivini gelecek kuşaklara taşıması beni umutlandırıyor.

Bu girişim ilktir ve kültür hafızamız açısından unutulmazdır.

Bugüne kadar üniversite arşivleri yalnızca doçentlik tezlerine ayrılırken, Kadir Has Üniversitesi’nin  böyle bir kültür hafızasını kütüphanesine alması, gençlerle buluşturması bütün yükseköğrenim camiamıza örnek olsun.

Buradan YÖK ve hükümete bir çağrıda bulunuyorum.

Üniversitelerimizin bu tür kültür adamlarımız üzerinden yaşayan hafızaları arşivlemesine devlet destek çıkmalıdır.

Çünkü.

Teşvik sistemi yalnızca üstyapı müteahhitliğine değil geleceğimizin kültürel altyapısına da getirilmelidir.

Çok iyi biliyorum ki AK Parti hükümetleri 10 yıldır Ar-Ge’ye büyük kaynaklar ayırdı.

İşte bu da farklı bir fırsattır.

Bu konuda değerli dostum Mustafa İsen’in çalışmaları olduğunu biliyorum.

Türkiye’nin çok değerli ve köklü üniversiteleri var.

Umarım onlar da bu yolda gerekli adımları atar ve kültür dünyamızın yaşayan hafızalarını arşivlerine alılar

Dedim ya...

Teşvik sistemi yalnızca yol, su, elektrik, turizm için değildir.

Asıl teşvikler kültür altyapımıza olmalıdır.

Ali Özgentürk’ün kendi sesinden Vera’nın sözlerini dinlemek için:

http://webtv.hurriyet.com.tr/sanat/roportaj/ali-ozgenturk-vera-dan-dinlediklerini-anlatiyor_122911