‘Onlar öksürse biz kanser oluruz’

Ve çok şey anlatıyor.

Önceki yazımda turizm sektöründeki tıkanıklık için Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in sözlerini aktardım.

Onlarca mesaj, imdat çağrısı, öneri ve iyi niyet sesi geldi.

Bir otelin genel müdürü, Akın Aka...

Diyor ki:

- Turizm yatırımlarına yapılan kolaylıklar, kira ertelemesi gibi destekler, ne yazık ki çok dar kapsamlı oldu. Mesela Orman Bakanlığı’ndan yapılan tahsisler bu kapsamın dışında kaldı. Böylece yüzlerce tesis bu desteklerden faydalanamıyor...

Aka, devletin her kademesinde, Ankara’ya bu dilekçesini yazmış.

Konu: 6704 Sayılı Kanun’un 15. maddesi ile ilgili görüş ve şikâyetimiz hakkında.

Çok kapsamlı bir dilekçe.

Ama bir türlü cevap alamamışlar.

Güney Ege turizm yatırımcılarının büyük bölümü Orman Bakanlığı’ndan tahsis edilen otelleriyle hizmet veriyor.

Ama turizm sektöründeki sıkıntılar için devletin verdiği destek onları kapsamıyor.

Bakalım bu konuda Ankara’dan bir ses gelecek mi?...

KOBİ MESAJI

Benzeri bir mesaj bu defa küçük bir turizm işletmesinden geliyor.

Recep Uslu diyor ki:

“Sayın Çekirge...

Turizm sektörü sadece konaklama tesislerinden ibaret değildir. Bizler yani KOBİ’ler en az 10 kişi çalıştıran turistik işletmeleriz. Bizler de turist olmadığı için en az oteller kadar zarar görüyoruz. Unutmayın, bizler de SSK, vergi vb. konularda destek alamazsak işçi çıkarmaya başlayacağız. Sanırım sonuçları hepimizi üzecek sosyal patlamalara sebebiyet verecektir. Lütfen turizm konuşulunca aklınıza sadece oteller gelmesin ve bizleri unutmayın ve yetkililere bizleri de sorun.”

İşte soruyoruz Recep Bey...

Umarım bir cevap alırız.

HAYATIMDA İLK DEFA

Bu mesajın içindeki şu cümle zaten çarpıyor: “Hayatımda ilk defa...”

“Sayın Fatih Bey...

Turizm sektörünün zor bir sene yaşıyor olması sebebiyle, sizin de konuyu takip eden yazınızı bugün okudum. Her sezon başlangıcında türlü sebepler ile endişeli başlangıçlarımız olmuştu. Ben her sezon başı bu dönemlerde, işlerimizin bir şekilde iyi olacağına inanıp Türkiye’nin bir kemik müşteri potansiyeline hep inanmış ve haklı çıkmıştım. Hayatımda ilk defa olumlu biteceğine inanmadığım bir sezona başlıyorum. Ege ve Akdeniz’de toplam yedi adet ofis ile oto kiralama, taşımacılık ve mavi yolculuk ana işleri olan, kışın ortalama 90 kişinin, yazın da 150’den fazla kişinin çalıştığı bir seyahat acentem var. Bizler gibi firmalar yazın kazandıklarını kışın personelini tutarak ve tekrar yaza girerek yaşarlar. Maalesef kıştan çıkan yorgun firmalarımız bu yaza umutla bakamamaktadır.

Sizden ricam, turizm yatırımlarının otel yatırımlarından ve büyük tur operatörlerinden ibaret olmadığını, bu tür firmaların öksürmelerine karşılık, bir alt iş dalları olan, oto kiralama, günlük-haftalık tekne organizasyonları, taşımacılık, uçak bileti, turizm taşımacılığı, personel taşımacılığı işi ile uğraşan firmaların hastalandığını, hatta kanser olduğunu da gündeme getirmenizdir.

Başarılı yazılarınız için tekrar teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

Tolga Toprak”

Sevgili Tolga...

İşte senin çığlığını da buraya alıyorum.

Benim görüşüme gelince...

Eğer devlet bu kriz döneminde turizm sektörüne her kademede destek verirse...

Ve bu sektör ağır hasar almadan ayakta kalırsa...

Önümüzdeki yıl yine, Türkiye turizminin en kârlı dönemlerinden birisi başlayabilir.

Çünkü Batı Akdeniz’e yönelen turistler Türkiye’deki servisi bulamayacaklar.