Musul soruları

Sakın!
- Kaç gündür bizi rehin tutuyorlar. Böyle büyük devlet olur mu? Musul’a baskın yapalım.”
Gibi bir batağa saplanmayın.
Sakın hamaset yapmayın.
Sakın siyaset yapmayın.
Sakın hükümete kızgınım, Erdoğan’ı sevmiyorum, fırsat bu fırsat “Nerde bu devlet” diye bağırmayın.
Neden?
Çünkü Türkiye fiilen savaş halindedir.
Çünkü Türkiye toprağı basılmış ve devletin oradaki en yüksek temsilcisi esir alınmıştır.
Esir alınan Cumhurbaşkanlığı forsudur.
Esir alınan biziz.
İşte o yüzden rehine yok, esir var.
İşte o yüzden bu olay siyaset üstüdür.
İşte o yüzden bu mesele devlet meselesidir.
Varlık meselesidir.
Türkiye meselesidir.
Umarım ki ben bu satırları yazarken, Musul’da esir tutulan kardeşlerimiz kurtulmuş olsun...
Umarım onları bekleyenler hasretle kucaklaşır...
Ama sonraaaaa...
Sonrası öyle kolay değil.
İlk soru şu:
-Teröristler baskın yaptı, evlatlarımızı rehin aldı diye o Türk toprağını kapatıp dönecek miyiz?
-Yoksa Musul Konsolosluğumuz devam mı edecek?
-Bağdat bu olay için Türkiye’ye nasıl bir tazminat ödeyecek?
Ve en önemlisi şu:
- Sen geleceksin...
- Türkiye Cumhuriyeti’nin toprağını basacaksın...
- Bayrağını indireceksin...
- Türk vatandaşlarını günlerce rehin alacaksın...
- Sonra, “Vallahi ben Müslüman bir devlet kurmak için bunları yapıyorum. Aslında sizi çok seviyorum” diyeceksin. Türkiye’deki militanlarını serbest bırakması için Ankara’yla rehine pazarlığı yapacaksın...
Sonra ne olacak?
Türkiye bunu yiyecek mi?
Olmaz...
Türkiye büyük bir devletin adıdır arkadaş...
Sonunda bunun bir bedeli olur.
Mesela ben seni hiçbir zaman unutmam.
IŞİD misin nesin.
Çakma Taliban...

NOT: Dışişleri Bakanlığı’ndan çok sayıda mesaj geliyor, IŞİD’le Bakanlık arasında ilişki var diye. Bunlara şimdilik cevap vermiyorum. Çünkü inanmıyorum.