Paylaş
“Hiç dikkat ettiniz mi? Şantiyelere gidiyorsunuz. Dev yatırımlara. Yollara, barajlara... Oralarda çalışan hiç kadın mühendis gördünüz mü?”
Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir bunu söyledikten hemen sonra eklemişti:
“Biz bir kampanya açıyoruz. Kadın mühendis adaylarını desteklemek için. Öğrencilere burs veriyoruz.”
İşte bu konuşmadan sonra, hangi şantiyeye gitsem, hangi inşaat alanına baksam...
Gözlerim “kadın mühendis” arıyor.
Ne garip?
Siyasi partiler “kadın kotası” koyuyor.
Kadın dernekleri mücadele ediyor.
İşkadınları projeler yapıyor.
Ama bakıyorum, hayatın üretim yelpazesinde... Dev yatırımlarda...
Onur duyduğumuz şantiyelerde...
Kadın mühendis yok denecek kadar az.
Gıda mühendisliğinden tekstile kadar uzanan bir sorudur bu.
Oysa çok iyi biliyorum ki...
O şantiyelerde kadın mühendis eli olsa... O muhteşem projelerin yanında...
Muhtemelen iş kazaları bile yarıya iner.
(Erkekler alınmasın!!! Ama trafik kazalarında kadın-erkek oranına bakarsak anlarız.)
Şimdi acaba diyorum...
Kadın mühendis çalıştırılması konusunda meslek birlikleri bir karar alsa...
Dev ihalelere böyle şartlar, kotalar konsa...
Fark yaratmaz mıyız?
Kadın boyacı reklamını bir ‘tık’ ileri taşımaz mıyız?
SİZCE BU GENÇLER NE YAPIYOR?
ŞANLIURFA’da bir okulun bahçesi...
Kapıda 1200 kişi bekliyor...
Sırtını duvara dayamış iki genç, elleri klavyede çalışıyor.
Coşkun Turna diyor ki:
“Sivas’tan geldim. Mülakatta sıkıntı çekiyorum. Allah yüzüme gülerse kazanırım.”
Hemen yanında oturan M. Durlaroğlu:
“Kayseri’den geldim abi... Allah utandırmasın, iddialıyım...”
Tokat’tan gelen var. Yozgat’tan belki. Niğde ya da...
Gece binmişler otobüse, sabah Şanlıurfa’da. Gece yine dönecekler.
Şanlıurfa Adliyesi’ne 20 zabıt kâtibi alınacak.
Anadolu’nun her yerinden 1200 kişi gelmiş. İşsizlik umutla çarpışıyor.
Meselemiz budur arkadaş.
O yüzden yine diyorum:
- Anadolu’da her bir atölye açan, bir fabrika yapan, şantiye kuran, taş üstüne taş koyan...
O gençlere iş sahası açan kim varsa...
Alnından öpüyorum.
Vesselam.
Paylaş