Her şey gelip yine aynı kavrama dayanıyor

ASLINDA bu kavramı ilk kez Cumhurbaşkanlığı uçağında GAP’a giderken duymuştuk...

Haberin Devamı

Sanıyorum uçakta Cüneyt Arcayürek, Yavuz Donat ve ben vardık.
Süleyman Demirel Kürt meselesi ile ilgili sorularımıza şu cevabı vermişti:
“Beyler, bu kavrama dikkat edin, ben de okuyorum ve düşünüyorum (constitutional citizenship ). Yani... Anayasal vatandaşlık. İşte bu meselenin çözümü için bizim bunu anlamaya ihtiyacımız var. Eğer bu kavramı yeterince anlarsak, bu meseleyi çözmüş oluruz. Çünkü herkesin kendisini vatandaş hissedeceği yer anayasadır.”
Ben bu kavramı aynı heyecanla iki kişiden daha duymuştum.
Turgut Özal ve Adnan Kahveci...
Türkiye’nin cayır cayır yandığı günlerde...
Gencecik evlatlarımızın şehit olduğu yıllarda...
Özal bir tek konunun üzerinde duruyordu:
“Irkların değil anayasanın üstün olduğu vatandaşlık bilinci...”
Hatırlıyorum...
Ve bir gece yarısı Adnan Kahveci gelip beni evden almıştı...
Türkiye’nin demokratikleşme meselesi üzerine kafa yoruyordu.
Çok kan akıyordu.
O akşamlarda biraz da çekinerek, ama bütün yüreğiyle “Anayasal vatandaşlık” demişti Kahveci

VE BUGÜN

Haberin Devamı


Dün Başbakan Davutoğlu’nu AK Parti grubunda dinlerken meslek hayatımın hatıra defterlerinden bu anılar süzüldü.
Demirel’e bir kez daha saygı sunuyorum. Özal ve Kahveci’ye rahmet...
Ve bugün mutluyum.
Çünkü tam 25 yıl sonra eğer bu ülkenin Başbakanı şöyle diyorsa: “Vatandaşlık söz konusu olduğunda biz kimsenin etnik mezhebi, kökenine bakmayız. Modern, çağdaş devletin vatandaşları olarak herkes eşit haklara sahiptir.
Bundan sonra dışlayıcı, reddedici, fişleyici ayrımcılıklara son verilmiştir.”
Yıllar sonra bu sözleri bir başbakandan duymak etkileyicidir.
Ve en önemlisi.
Bu ülkede bu cümlenin altına imza atmayacak kimse yoktur.
Zaten dönüp dolaşıp hep aynı noktaya geliyoruz:
Anayasal vatandaşlık!
Yani, ırkların da ötesinde...
Önce insan olmak vardır.
İnsan olmak da bütün ırklara, inançlara, kültürlere saygı duymaktır.
O saygının da toplumsal adı:
Anayasadır.
Yani birbirimizi sevmemizin adı...
ANAYASA...

Yazarın Tüm Yazıları