Gerçek, dünyanın gözüne baka baka işte böyle söylenir

Haberin Devamı

BELKİ çoğunuz izlemişsinizdir.
İzlemeyenlere öneririm. YouTube’dan bulabilirler.
BM toplantısında büyük devletlerin başkanlarının gözlerinin içine
baka baka
konuşan bir kadın...
Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez...
Latin Amerika’nın tarihine yakışır bir vicdan gibi haykırıyor.


Diyor ki:
“Geçen toplantımızda Esad rejimini terörist olarak tanımladınız. Ona karşı olanları da devrimci olarak değerlendirip desteklediniz.
Şimdi de dün devrimci diye desteklediğiniz radikal İslamcılara karşı savaş açmış durumdasınız.
Hizbullah’ı terörist örgütler listesine koymuştunuz ama sonradan Lübnan’da geniş bir tabanı olan saygın bir örgüt olduğu anlaşıldı
1994’te Buenos Aires’teki İsrail Elçiliği’ne yapılan bombalı saldırıda İran parmağı aradınız.
Ama öyle olmadığı kesinleşti.
11 Eylül sonrası El Kaide terörü gerekçesiyle Afganistan ve Irak’a
savaş açtınız.
Bu ülkeler şimdi dünyanın en ağır durumunu yaşıyor.
Arap baharını, Tunus, Libya, Mısır’da başlatarak radikal İslamcıları kendi
ellerinizle iktidara getirdiniz. Oradaki halkların haklarını
gasp ettiniz.
İsrail’in son saldırısında Gazze’de kelimenin
tam anlamıyla kıyım
ve yıkım yaşandı.
Ama siz onu görmek yerine, sadece Gazze’den İsrail’e atılan ve hiçbir etki yaratmayan roketleri gördünüz.
Bugün burada IŞİD’e karşı bir BM kararı çıkarmak üzere toplandık.
Oysa IŞİD’in bazı güvenlik konseyi üyesi ülkelerin gözetiminde kurulup beslendiğini herkes görüyor.
IŞİD ve El Kaide’nin elindeki silahların izini kim sürebilir?
Büyük güçler çok kolay dost ve düşman kavramını değiştirebiliyorlar.
Teröristler dost, dostlar da terörist olabiliyor.
Ortadoğu’da bir terörizm canavarı yarattınız.
Ve bu canavar artık kontrolünüzden çıktı.”
İşte o canavarın çatal dili önceki gün Ankara’da ciğerimize kadar uzandı.
Yaktı kavurdu bizi.
Dün yazdığım gibi Afrika’dan Ortadoğu’ya kadar koskoca
bir coğrafyayı açık bir
yara haline getirdiler...
Ve Arjantin Devlet Başkanı Fernandez BM toplantısında bunu açıkça söylüyor...
Fernandez’i dinlerken...
En azından dünyada böyle bir sesin olduğunu bildik...
Tanıdık...
Borges’den Cortazar’a
ve hatta o iklimin söz büyücüleri Neruda’dan Marquez’e kadar...
Fernandez’i dinlerken..
Çok uzaklardan gelen bir akrabamızı karşılar gibi olduk...

Yazarın Tüm Yazıları