FETÖ’nün Rodos hattı ve bir denizci sohbeti

MARMARİS’te amatör denizcilerin bayram masası...

Haberin Devamı

Sohbet belli.

 

Kıyılarımızın, denizlerimizin korunması...

 

Ve elbette...

 

Rüzgârın uzaklarla ve keşiflerle olan aşkını bize anlatan Sadun Boro abimizin mirası...

 

Dünya keşfedilecek kadar güzeldir...

 

Yaşanacak kadar büyüktür...

 

Ama bu defa farklı bir konu açıldı.

 

Bir denizci dostumuz şöyle dedi:

 

- Biliyor musunuz, Rodos’ta bir FETÖ okulu varmış... Başında da bir Bulgar Türk’ü. Bana Rodoslu denizciler anlattı.

 

- Ne anlattı?

 

Haberin Devamı

- Bu darbe girişiminden sonra bazı FETÖ’cüler buradan Rodos’taki o okula kaçmışlar?

 

- E nasıl kaçıyorlar?...

 

- Valla Rodos’taki fotoğraflarını bile çekip göndermişler. Hatta bir tekne gelip onları Serçe Limanı’ndan almış...

 

- Vayyyy...

 

- Evet...

 

(Denizci arkadaşım neden vayyy diye tepki gösteriyor. Çünkü Serçe Limanı amatör denizciler için önemli bir limandır. Her havaya kapalı geçiş limanıdır. Yol yoktur. Karadan ulaşıma kapalıdır. O nedenle saklanmaya uygundur... Bodrum- Marmaris geçişinde önemli bir sığınak limandır. Rodos’a yakındır...)

 

Evet arkadaşlar, amatör denizcilerin bayram sohbetinde bile bu darbe girişimi ve o hain darbecilerin açtığı yara vardı.

 

Marmaris’te o gece darbeci alçaklara direnirken yaralanan polislerin getirildiği Ahu Hastanesi’nde yaşananlar... Hâlâ anlatılıyor.

 

Haberin Devamı

Ben bu sohbetten sonra bir kez daha anladım ki...

 

Bütün denizciler...

 

Memleketini sever.

 

Cumhuriyeti, özgürlüğü ve demokrasiyi sever.

 

Bu ülkeyi kuran Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını sever...

 

Bu memleket için canını feda eden şehitlerini saygıyla anar...

 

İhaneti ise hiç affetmez.

 

Rüzgârınız kolayına olsun.

 

İyi bayramlar...

 

TENİS FEDERASYONUAYIP MI ETTİ

 

TÜRKİYE Tenis Federasyonu son günlerde bir ‘dedikodu terörü’yle karşı karşıya...

 

Federasyon uluslararası turnuva düzenlemekle suçlanıyor...

 

İnanılır gibi değil.

 

Bu tür turnuvalarla yönetim delege artırıyormuş...

 

Artsa ne olacak?

 

Keşke her bölge bu tür turnuvalar düzenlese...

 

Niye mi?

 

Çünkü bu turnuvalar Türk tenisini dünyaya açıyor.

 

Örnek mi?

 

Haberin Devamı

İşte Çağla Büyükakçay...

 

Türkiye Tenis Federasyonu, Dubai Federasyonu ile bir anlaşma yaptı.

 

“Sen benim gösterdiğim oyuncuyu elemesiz ana tabloda oynat, ben de seninkini.”

 

Çağla böyle gitti Dubai’ye.

 

Bizim uluslararası turnuvalarımız olmasa bu şekilde gider miydi?

 

(Yanlış anlaşılmasın; Çağla her durumda o turnuvayı bileğinin hakkıyla aldı. Ve nasıl giderse gitsin yine şampiyon olurdu. Ama moral değer. Eleme yorgunlukları. Bunları da hesap etmek lazım.)

 

Ve helal olsun, kupayı aldı.

 

Olimpiyat kapısı da böyle açıldı...

 

Peki ne kötülük var bunda?

 

Yapmayın beyler...

 

Zaten önüne gelen birbirini suçluyor...

 

Bari biz tenise gönül verenler başarıyı suçlamayalım...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları