Ekmeleddin Bey! Keşke Fatiha’yı Arapça okusaydınız

EKMELEDDİN Bey!

Haberin Devamı

Çok iyi biliyorum ki siz, İslam’a, Arapçaya, bilime, tarihe çok hâkimsiniz.
Çok iyi biliyorum ki siz, duaların hası ve temeli Fatiha’yı Kuran dilinin en güzel vurgusuyla okursunuz.
Ve elbette ezbere okursunuz.
Ama dün o kâğıttan okuma haliniz neydi öyle?
Fatiha’yı Türkçe kâğıda bakarak ve biraz da tutukluk yaparak okuyunca biraz yadırgadım.
Keşke bildiğiniz gibi okusaydınız.
Ya da önceden Türkçe'sini, bir kaç kez tekrarlayıp ezbere okuyabilseydiniz

O yüzden diyorum ki başkalarına göre olmak zordur.
Oysa kendiniz olduğunuz zaman ne kadar iyisiniz.
Bakın Filistin için yaptıklarınızı anlatınca nasıl da kalp dilinden konuştunuz.
Filistin meselesine yaptığınız katkıları bütün dünya biliyor.

ADAYLAR MI SİSTEM Mİ OYLANACAK?

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Çırağan Sarayı’ndaki toplantısındaydım.
Ekmeleddin Bey şu çerçeveyi çiziyor:
Yürütmenin başında olmayacağım.
Tarafsız bir cumhurbaşkanı olacağım.
Erdoğan gibi bir başkanlık hevesim yok.
Uzlaştırıcı olacağım... Adalet ve evrensel hukuk önceliğimdir.
Ve en önemlisi:
Benim AK Parti ile bir meselem yok. Seçilirsem elbette onlarla da çalışırım.
Erdoğan
ise daha farklı bir sistemi öneriyor.
İcraatın başında, aktif bir cumhurbaşkanı.
Bu durumda adaylar kadar sistem de oylanıyor.
Halkın seçtiği cumhurbaşkanının sistemle birlikte oylanmasıdır bu seçim.

KİM O AK PARTİ KURUCULARI?

İhsanoğlu sürekli olarak kendisiyle adaylık için konuşan AK Parti kurucuları olduğunu söylüyordu.
Dün de aynı şeyi söyledi.
AK Parti’den de aday olmasına sıcak bakanlar olduğunu, isteyenler olduğunu söyledi.
Salonda sorsak söyler miydi bilmiyorum.
O yüzden şimdi herkesin huzurunda soruyorum:
Merak ettim, kimdir o AK Parti kurucuları?

LOGO FARKLARI

Tayyip Erdoğan
için bir logo tanıtıldı.
Bir marka gibi...
Selahattin Demirtaş ise logo yerine sloganı seçmiş.
Sahicilik! Birleştiricilik.
Dün Ekmeleddin Bey bir “ekmek fotoğrafı”yla çıktı.
Bu bana biraz eski geldi.
1970’lerin “Karaoğlan” günlerinden.
“Toprak işleyenin su kullananın” döneminden...

MİZAH FARKI

Ekmeleddin Bey
’in konuşmasında mizah yoktu.
Yani hiç espri yapmadı.
Salonda ise Erdoğan’ın adaylığını açıkladığı AK Parti toplantısına yetişmek isteyen ve “ciddi organizasyon” dedirtmeye çalışan bir dağınıklık vardı.
Erdoğan’ın adaylık açıklamasında da mizah yoktu.
Demirtaş’ta ise iki adaydan farklı olarak daha fazla mizah var.
Mesela toplantıdan ayrılırken Demirtaş, “Arayı açmayın Köşk’e de beklerim” diyebiliyor.
Siyaset ne olursa olsun biraz mizah istiyor...
Yoksa gerilim filmine dönüyor.
Oysa demokrasi ve seçim, iktidarıyla, muhalefetiyle, mizahıyla, eleştirisiyle, vizyonuyla, adaylarıyla, mitingleriyle bir şölendir.

FÜSUN HANIM

Toplantıdan sonra çok ilginç bir gelişme yaşandı.
Bir hanımefendi yanımıza geldi ve şöyle dedi:
“Kusura bakmayın, nasıl buldunuz bu toplantıyı? Ben Füsun Hanım’ın arkadaşıyım da öğrenmek istedik.”
Hoşuma gitti doğrusu. Ekmeleddin Bey’in eşi Füsun Hanım’ın arkadaşıymış.
Bu durumda ‘Çatı’daki ‘First Lady’ adayı da çalışmaya başlamış.
Ve elbette en güzel PR, birinci elden dost işi olanıdır.

ÜÇ ADAY ÜÇ YORUM

Evet, birer gün arayla Selahattin Demirtaş’ın toplantısındaydım.
Dün Ekmeleddin Bey’i dinledik.
Bugün Başbakan Erdoğan’ı izleyeceğiz.
Önümüzdeki hafta bu üç toplantının değerlendirmesini yapacağım.

Yazarın Tüm Yazıları