Dünkü Hürriyet çok önemli bir diyaloğa sahne oldu

DİYALOG diyorum ama...

Haberin Devamı

Aslında dolaylı diyalog.

 

Çünkü anamuhalefet lideri Kılıçdaroğlu, Ahmet Hakan’ın köşesinden bir soru sordu.

 

Sorunun cevabını aynı anda benim köşemden Başbakan Binali Yıldırım cevaplamış oldu.

 

Aynı gün, aynı gazetede oldu bunlar.

 

Gazetelerde pek sık rastlanan bir durum değildir.

 

Özeldir.

 

Şimdi diyaloğa geçelim.

 

Kılıçdaroğlu, Ahmet Hakan’ın köşesinden soruyor:

 

Haberin Devamı

“Binali Yıldırım’a iki sorum var:

 

1) ABD’de eyalet sistemi var. Sen Türkiye’de eyalet sistemini kabul ediyor musun, etmiyor musun?

 

2) ABD’de her eyaletin ayrı parlamentosu ve yasaları var. Sen Türkiye’de bunu istiyor musun, istemiyor musun?”

 

CEVAP 20 SAYFA SONRA

 

Bu sorunun cevabı için ertesi günü beklemiyoruz.

 

Başbakan’ın cevabını almak için televizyon kameraları saatlerce Başbakanlık kapısında beklemiyor.

 

Başbakan’ın cevabı, tam 20 sayfa sonra yine Hürriyet’te. Yani 20 sayfa okuma zamanında, başka bir Hürriyet yazarı olarak benim köşemde.

 

O cevabın bir metni var. Bir de anlatmam gereken detayları.

 

Dün okudunuz. Başbakan Binali Yıldırım’ın iftar yemeğindeyiz.

 

Anonim bir soru geldi:

 

- Sayın Başbakan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ABD tipi başkanlığı önerdi. Siz de ‘Hodri meydan, tamam tartışalım’ dediniz. Ancak kendisi sonradan ‘Eyalet sistemini kabul ediyor musunuz’ diye sordu... Siz ne diyorsunuz?

 

Haberin Devamı

İşte o an Binali Bey’e baktım...

 

Gülümsüyor...

 

Aslında neye gülümsüyor biliyor musunuz? Kılıçdaroğlu’nun “Sözümden nasıl dönerim diye uğraşmasına” gülümsüyor. O kadar belli ki...

 

Bakın, alay eder gibi gülüyor demiyorum...

 

Yüzündeki mimikte biraz da şu var:

 

Ya kardeşim, niye kendini bu durumlara düşürüyorsun. Ben şimdi seni nasıl ciddiye alıp da cevap vereyim” diyen bir ifade.

 

Bazen yalnız yazı yetmiyor. O nedenle bu mimiği anlatmam gerekti.

 

Şimdi sayılarla cevabı aktarabilirim:

 

1) “Bu arkadaşımız herhalde bizi dinlemiyor. Açıkça konuşuyoruz. Ama o herhalde partisinin içindeki sorunlardan bizim ne dediğimizi tam algılamıyor.

 

Amerikan tipi başkanlıkta eyalet sistemi olduğunu söylüyor. Bunu bana hatırlatmasına gerek var mı? Bunu ilkokul çocukları bilir. Ben bundan bir tek şey anlıyorum; samimi değil... Oysa bu işler önce samimiyet ister.”

 

Ve devam ediyor:

 

Haberin Devamı

“Yoksa o da biliyor ki... Biz bu memleketi böldürtmeyiz diye açık açık konuşuyoruz. Ekmeğimizi böleriz, yolları böleriz ama memleketi böldürtmeyiz... Daha nasıl söyleyelim. Bu millet cumhurbaşkanını seçerek fiilen başkanlık sistemini oyladı ve gerçekleştirdi. Şimdi buna uygun nasıl bir anayasa yaparız diye tartışalım diyoruz.”

 

78 MİLYONUN MÜŞTEREK ANAYASASI

 

Başbakan devam ediyor:

 

“Burada amaç şudur: Biz bu memlekette herkesin kendisini ait hissedeceği bir anayasa için tartışalım. Bir araya gelip konuşalım diyoruz. 78 milyonun müşterek anayasasını istiyoruz... Bunu Meclis’te yapamazsak millete gideriz diyoruz... Ama karşımızda bir samimiyetsizlik var. Sonra ne olacak? Yine milletin önünde zor duruma düşecekler.”

 

Haberin Devamı

2) Başbakan Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun “Ayrı meclis mi istiyorsunuz?” sorusuna da şu cevabı veriyor:

 

“Belediye başkanı nasıl seçiliyor? Bir başkan bir de belediye meclisi seçiliyor. İkisi ayrı ayrı seçiliyor. Seçilen başkan kendi ekibini Meclis’ten değil, istediği gibi kuruyor. Elbette değişik partilerden oluşan Meclis’e karşı sorumlulukları da var. Ama icraatı o yapıyor. Burada koalisyon yok...

 

Evet, dünkü Hürriyet’te siyasetin en keskin tartışması, Türkiye’nin tarihi arayışı...

 

20 sayfa arayla soru-cevap halindeydi.

 

Karar elbette milletindir.

Yazarın Tüm Yazıları