Bir genç sanatçının Babadağ’dan yükselen ruhu için

BÜYÜK umutları vardı...

Haberin Devamı

Yetenekliydi...

 

Konservatuvarı alkışlarla bitirdi.

 

Ve tam dünya sahnelerinin merdivenlerini tırmanacakken...

 

28 yaşında bir kalp krizi...

 

Kaybettik...

 

Yarın...

 

Babadağ’dan Akdeniz’in en güzel körfezlerine doğru...

 

Bana göre...

 

Bir gün batımı konseri ile yeniden doğacak.

 

Annesinden, gizli bir gözyaşı...

 

Babasından bir “ahhhhh”...

 

Ki Benyamin Sönmez...

 

Haberin Devamı

Fethiye Klasik Müzik Festivali’ni işte böyle bir duyguyla hayal ediyorum.

 

Sanki Benyamin’i çok önceden tanımış gibi...

 

Ve işte o yüzden soruyorum:

 

- Dünyada nasıl bir değer oluyoruz?

 

- İnsanlık tarihinde nasıl bir kültür oluyoruz?

 

- Değerlerimiz nedir?

 

Yalnızca fetih geceleri mi? Yoksa insanlık mirası diyebileceğim keşif ufukları mı?

 

Evet bugün Fethiye’de bir klasik müzik festivalindeyiz.

 

Sevgili Birol Ganioğlu davet etti.

 

Bana Birol’u Meriç Köyatası çok donanımlı bir rehber olarak tanıttı.

 

Ama onu tanıyınca...

 

Anladım ki o bir rehber değil...

 

Bir iz sürücü.

 

Likya’nın keşifçisi.

 

Yani biraz Indiana Jones.

 

Festivale gelirsek...

 

Bir isim daha var...

 

Haberin Devamı

Yüksel Erimtan’ı Ankara’da yıllar önce bir yatırımcı müteahhit olarak tanıdım.

 

Festivali o desteklemiş...

 

Benyamin’i dinlemiş, sevmiş ve Ankara’dan Fethiye’ye doğru bir kültürün altyapısını yapmış.

 

Bu da başka bir müteahhitliktir.

 

Burada bir parantez açıp şunu da yazmak istiyorum:

 

“Türkiye’de büyük yatırımlar yapıp büyük paralar kazanan işadamları...

 

Eğer yarın nasıl anılacaklarını düşünüyorlarsa...

 

Mutlaka çocuklarımıza ve kültürümüze yatırım yapmalıdırlar.

 

Türkiye iş dünyası artık yalnızca Forbes dergisinin bilmem kaçıncı sırasında olmak yerine...dünya kültürü için düzenledikleri festivallerle anılmalıdır.”

 

Burada parantezi kapatıyorum ve Fethiye’ye geri dönüyorum.

 

Haberin Devamı

Yüksel Erimtan benim için hep sessiz ‘değer’di.

 

Ama Fethiye’de Benyamin’e yaptığı bu desteği görünce...

 

Bendeki değeri şimdi çok daha sessiz bir şekilde ‘yüksel’di.

 

Evet, Fethiye’de işte böyle bir klasik müzik festivali var.

 

Dünyanın değişik kentlerinde festivallere gidenler için duyurumdur.

 

Keşke önce Fethiye’ye gelseniz...

 

Hatta her programını büyük bir keyifle izlediğim Ayhan Sicimoğlu...

 

Mozart kentlerinin arka sokaklarında gezdiği kadar bu genç dehamız Benyamin’i kaybettiğimiz Fethiye festivalinin arka sokaklarında da gezse...

 

Ve o güzel üslubuyla anlatsa ne güzel olur. Burası Fethiye “buyurun dedikten sonra”...

 

Sözü keşifçi dostum ve turizm derneği başkanı Birol Ganioğlu’na bırakıyorum...

 

Diyor ki...

 

Haberin Devamı

“Festivalin 21 Eylül’deki açılış konseri Gülsin Onay’ın katılımıyla yapılacak.

 

22 Eylül akşamı Mimar Sinan Kontrbas Kuartet ve Burcu Soysev...

 

23 Eylül de Muğla Büyükşehir Orkestrası ve Dila Sönmez.

 

Ve son gün çello yarışması birincisi Poyraz Baltacıgil ve Raoul Grüneis ile Anadolu Nefesli Beşlisi.

 

Ve ardından dünyanın en önemli yamaç paraşütü alanı Babadağ’da gün batımı konseri.”

 

Birol’un verdiği program bu...

 

Benyamin adına düzenlenen bu klasik müzik festivalini Fethiye halkı istemiş.

 

Fethiye Belediyesi sahip çıkmış.

 

Yani en köklü şekliyle bu bir klasik müzik halk konseridir.

 

Sevgili Benyamin, seni tanımadım...

 

Nur içinde yat.

 

Ve bu dünyada bilmediğimiz bütün notalar seninle olsun.

Yazarın Tüm Yazıları