Bakan o fotoğrafı görünce...
DAHA 14 ya da 15 yaşında...
Almanya’da Stuttgart’ta çektiriyor bu fotoğrafı...
‘Bir cinayete hazırlanır’ gibi...
Öldürmeye ayarlı bir fotoğraf.
Belki de kafa kesecek bir fotoğraf...
O fotoğrafı cep telefonumdan Almanya Federal İçişleri Bakanı Thomas De Maiziere’e gösteriyorum.
Bakan üzüntü ve şaşkınlıkla bakıyor fotoğraftaki çocuğa...
“Ne zaman çekilmiş bu fotoğraf” diye soruyor.
“Kısa süre önce muhtemelen Stuttgart’ta” diyorum.
İnanamıyoruz...
Böylesine bir “uygarlık coğrafyası”ndan böyle bir “canavarlık” ve “körlük” nasıl çıkabilir?
Avrupa’daki tüm yönetimlerin ortak sorusu da bu zaten...
- IŞİD denilen bu bela bu çocuklara nasıl bulaşıyor?
Bakan Maiziere Almanya’nın en kuvvetli isimlerinden birisi...
Çok tecrübeli bir siyasetçi.
Toplantımıza davet ettiği iki önemli İslami cemiyet temsilcisiyle olan dostluğuna baktım.
Çok sahici bir ilişki gördüm.
İslam Konferansı temsilcisi Aiman Mazyek ve DİTİB temsilcisi Zekeriya Altuğ...
Biz sorduk onlar cevapladı. Zekeriya Altuğ çok çarpıcı bir yorum yaptı.
Dedi ki:
“Evet, ne yazık ki, biz arka sokaklardaki bu çocuklara ulaşamıyoruz. Onlar camiye de gelmezler...”
İşte gerçek bu...
Almanya Federal İçişleri Bakanı Thomas De Maiziere
BANA GÖRE 5 MESAJ
Bakan iki gazete seçmiş. Hürriyet ve Die Welt..
Söylediklerini Celal Özcan tüm detaylarıyla bugün gazete ve internetten aktarıyor.
Bendeki özeti ise 5 cümle:
- Dinleme skandalları Türkiye ile Almanya arasında kalıcı bir sorun olarak görünmüyor. Çünkü devlette duygusallığa yer yok.
- IŞİD’e ve benzeri terörist faaliyetlere karşı Almanya ile Türkiye arasında çok ciddi bir istihbarat ağı kuruluyor.
- Almanya IŞİD’e karşı bölgedeki Kürt güçlerini ciddi şekilde destekleyecek. Silah ve lojistik yardım yapacak.
- Alman devletinin IŞİD’e katılan çocuklarla ilgili yorumu şöyle: “Başarısız ve umutsuz olan, eğitimden kopuk gençler... Önemli bir şahsiyet olacaklarını düşünerek katılıyorlar...”
- Avrupa’nın arka sokaklarındaki gettolaşma ‘terör için bir zemin’ oluşturuyor.
ADANA’DA YAKALANDI
Ama beni en çok fotoğraftaki o çocuk(lar) ilgilendiriyor.
Çünkü Berlin’in arka sokaklarında ‘başka bir dünya’da tıkanıp kalan o çocukların fotoğrafıdır bu...
Çoğu okula gitmiyor. Şaşırtıcı olan, fotoğraftaki çocuk lise öğrencisi.
Anne-baba zaten ortama uyumsuz.
Almanya’da hiçbir sosyal faaliyete katılmıyorlar.
Yerleşik yabancılar yani.
Doğal olarak dili de reddediyorlar. İşte böyle bir çevrede büyüyen çocuklar “gizli bir eziklik” içinde kıvranıyorlar.
Almanya’da bir başka “ezik yapı” daha var.
O da bürokrasinin en altında kalmış. Yükselme umudu olmayan yabancı düşmanı ve öfkeli kamu görevlileri.
Bazı polisler... O eziklik içinde ‘ırkçı’ bir tarz geliştiriyor.
Ve işte o ‘ezik ırkçı’, ‘entegre olamayan’ Müslüman çocuklara kötü davranıyor.
Gizli bir aşağılama bile olabiliyor.
Böylece teröre davetiye çıkıyor. Genç çocuk ‘radikal İslam’ adı altında tepki için ‘terör tuzağı’na çekiliyor.
Ve işte böyle çektiriyor o fotoğrafı M.F.
Ardından Suriye’de ve Irak’ta IŞİD’e katılmak için yola çıkıyor.
Adana’ya geliyor.
Tam sınırdan geçecek, bir pasaport polisinin dikkatini çekiyor.
- Nereye gidiyorsun oğlum sen?
- Suriye’ye. Akrabalarım var.
- Neredeymiş akrabaların? Annen nerede senin?
- Almanya’da...
- Telefonu var mı?
Ve polis annesinin telefonunu alıp arıyor.
Almanya’daki anne, oğlunun nerede olduğunu öğrenince yalvarıyor:
“Aman kardeş! Ne olursun onu bırakmayın...”
Ve anne gelip çocuğu alıyor.
Tabii Almanya’ya girer girmez Alman istihbaratı sorguya alıyor çocuğu...
Şimdi topluma kazandırmak için ismini, kimliğini gizli tutuyorlar.
Ben de yazmıyorum.
Ne olacaktı peki?
Adana’daki o polis dikkat etmeseydi... Kim bilir kimlere kıyacaktı bu çocuk?
Kurban edecekti. Ve sonra kendi kurban olacaktı...
Avrupa’nın arka sokakları, bu tür çocuklar için birer ‘isyan dekoru’ olmuş durumda...
Terörü besliyor...
Alman İçişleri Bakanı’nın söylediklerinden anlıyorum ki...
Bu durum ciddi şekilde inceleniyor.
Çözüm mü?
Bir tek ülkenin meselesi değildir artık bu vahşet...
