Ay-yıldızlı Esma orada nasıl yalnız bırakılır?

Milli krosçumuz...

Anadolu’nun bir köyünde keşfettiler onu... Yıllar geçti... Çalıştı...

2011’de Avrupa Gençler Atletizm Şampiyonası’nda 5 bin metrede altın madalya aldı.

Ve bu yıl yine dünyanın en büyük yarışlarından birisine seçildi...

Yalnızca Türkiye’yi temsil etmeyecek...

Dünya Kros Şampiyonası’nda Avrupa kıtasını temsil edecek 6 sporcudan birisi oldu...

Düşünün... Avrupa Atletizm Federasyonu, Avrupa kıtası için Türkiye’den Esma’yı seçmiş.

Ama tam bu gururu yaşayacağım... O da ne... Bir de öğreniyorum ki...

Esma, Edinburgh’daki bu dünya kupasına yalnız gidiyor.

Nasıl yani? Hocası yok mu?

Ve dahası Esma İngilizce bilmiyor... Nasıl anlaşacak?

Nasıl temsil edecek Türkiye’yi?

Olacak şey değil. Elbette davet Avrupa Atletizm Federasyonu’ndan... Her şeyi orası karşılıyor...

Ama ya bizim kızımıza kim sahip çıkacak?

Mesela şu sahneyi düşünün:

Esma havaalanına indi. Avrupa Atletizm Federasyonu yetkilisi karşıladı. Birtakım şeyler anlatmaya başladı, kuralları söylüyor.

Peki Esma nasıl anlayacak? Ne cevap verecek?

Görevli soruyor... Esma bakıyor... Demez mi ki, “Yahu bu çocuğu nasıl böyle yalnız bırakmışlar?”

Ya da bacağında bir ağrı hissetti. Kiminle konuşacak Esma?

Bu nasıl bir psikolojik yalnızlıktır Esma için...

Başarılı olsa, sarılıp sevineceği, kaybetse, başını omzuna koyup ağlayacağı kimse yok mu yanında?

Türk Atletizm federasyonu bunu sorgulamaz mı?

Düşündüm. Vakit az. Bir an önce bir şeyler yapmak lazım. Önümde iki alternatif var:

1- Ya olayı yazacağım... Ertesi gün ya da sonra Atletizm Federasyonu’ndan bir açıklama bekleyeceğim... O bir şey söyleyecek. Diğeri başka bir şey. Birileri savunma yapacak... Ben de  gazeteciliğin havasını atıp, benim yazım üzerine şöyle böyle oldu diyeceğim... Ama bu arada sevgili Esma oraya yalnız gidecek. Çünkü 7’sinde orada olması lazım. Çaresiz, hocasız... Tek kelime İngilizce bilmeden...

2- Ya da yetkilileri arayacağım ve bu hata düzelecek. Vakit kaybetmeden bir hoca yanına verilecek... Esma orada sahipsiz kalmayacak...

O dakika kararı verdim ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’ı aradım...

Sarıkamış’ın karlı dağlarında buldum Kılıç’ı... Sarıkamış şehitleri için yürüyorlar... Anlattım.

Ve Bakan Bey, yarım saat içinde olayı çözdü. Bir koordinatör hoca Esma’ya eşlik edecek...

Sanıyorum bu konuda Atletizm Federasyonu da bir ders çıkardı...

Tüm federasyonlar bu dersi çıkarsın diye şimdi yazıyorum.

Bu sahipsizlik yüzünden bugüne kadar öyle çocuklar harcandı ki...

Unutmayın! O çocuklar orada sizi değil, hepimizi temsil ediyor...

Onların üzerine titreyeceksiniz. Onlar üzülürse siz de üzüleceksiniz... Onlar kırılırsa siz de kırılacaksınız.

O yarışmalar birileri için turistik seyahat değildir...

Altyapıya bunca yatırım yapılırken... Yalnız bırakmayın çocuklarımızı...

Ve bir öneri de Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği’ne...

“7 Ocak’ta Edinburgh’a ay-yıldızlı bir kızımız geliyor. Yalnız bırakmayın... Lütfen sahip çıkın...”

Hani Avrupa Birliği diyoruz ya...

Binlerce kez toplantılar yapıp fasıllar açıyoruz ya...

İşte bu fasıl da Esma’nın faslıdır...

İşte Esma, göğsünde ay-yıldızla Avrupa Birliği’ne seçildi...

Böyle giriliyor AB’ye...

Sahip çıkın...