Ahmet Türk’ten bir uyarı: Psikolojik hasar tespiti

AHMET Türk, “Fatih Bey, gençlerimizde duygusal kopuştan korkuyorum” demişti.

Haberin Devamı

O uyarısını defalarca yazmışım. Çünkü ben de inanmıştım.
Önceki gün yine telefonla konuşuyoruz. Bu defa daha ileri bir uyarı yaptı:
“Tam bazı şeyler yoluna giriyordu. Ama bu Kobani meselesi çok kötü oldu. Duygusal kopuşa umutların da tükenmesi eklenirse çok daha vahim olur. Bunun farkında olmak lazım. Biz elimizden geleni yapıyoruz ama bu ortamda ne kadar etkili olur?”
Ahmet Türk sağduyusu yüksek bir siyasetçidir. O nedenle bu uyarısı önemlidir.
Önemlidir, çünkü eskiden kolluk kuvvetleriyle bir grubun çatışması vardı. Şimdi birbirine karşı nefretle sokağa çıkanlar var.
Bu meseleyi “duygusal patlama”lardan, “umutsuzlaşmalar”dan ve aidiyet duygusunu yitirme noktasından uzak tutmalıyız.
Türk, adiyet duygusunun nasıl yitirildiğine örnek de veriyor: “Mardin’e binlerce insan göç etti. Mülteci oldu. Ama hepsi de belediyenin üzerinde. Devletten bir kuruş yardım almıyoruz...”
Eğer bu böyleyse, Mardin Valisi’nin bir açıklama yapması gerekiyor.
Ahmet Türk’ün bu anlattıkları benim için tam bir “psikolojik hasar tespiti”dir.
Devam edeceğim...

Haberin Devamı


Sen bilimsel eğitim veremezsen başkası gelip askeri eğitim verir

KÖRFEZ Savaşı sırasında ABD’nin, askeri eğitim vermek üzere 10 bin civarında Peşmerge’yi bir üsse götürdüğü yazılmıştı.
Sonra o eğitim açıktan verildi.
Aradan 25 yıl geçti.
Bu defa Almanya, IŞİD’le mücadele için Peşmerge’ye silah ve askeri eğitim vereceğini açıkladı. Ve önceki gün İngiltere yine Kürt güçlere, Peşmerge’ye askeri eğitim vereceğini duyurdu. Tarihi bir ders var burada.
-25 yıl boyunca bu bölgede bir “demokrasi eğitimi” olmazsa, mesele gelip yine başkalarının “askeri eğitim” vermesine dayanıyor.
Şurası açık:
-ABD ve diğer Batılı ülkeler, bu bölgedeki “sıcak durumlar”da kullanabilecekleri bir “yerel askeri güç” arıyorlar.
Körfez Savaşı’nda Peşmerge bu rolü oynamıştı. Bu defa IŞİD denilen vahşet örgütüne karşı kendi askerini sokmadan Kürt güçlerini harekete geçirmek istiyor. Bütün bunları Batı’yı eleştirmek için yazmıyorum.
Tam tersine...
Sen eğer kendi çocuklarına bilimsel eğitim veremezsen, başkası gelir askeri eğitim verir gerçeğini anlatmak için.
Irak ve Suriye’nin durumu budur.
Topraklarımızda 30 yıldır akan kan için de buradan dersler çıkarılabilir.
Demokrasi bir eğitimdir.
Demokrasi bir kültürdür.
Sen o eğitimi çocuklarına veremezsen, gelip başkası “askeri eğitim” verir. Ondan sonra, “dış mihraklar” edebiyatı başlar.

Haberin Devamı


Beni maskeler değil alınlardaki bantlar korkutuyor


OLAYLARDA maskeli, poşulu tipler vardı. Muhtemelen provokatörlerdi...
Bunlar bütün toplumsal olaylarda vardır.
Onları polis bir şekilde yakalayabilir.
Benim asıl endişe ettiğim şey, alınlarına “şehadet bandı” takanlardır...
Ben sayılarının arttığını gözledim.
Korkusuzca ve inançla yüzünü saklamadan sokağa çıkan bu insanları dinlemek gerekiyor.


Türkiye’nin eli NATO’ya karşı ne kadar güçlü?

ARTIK herkes biliyor.
Havadan bombalamakla IŞİD bitirilemez. Hatta tabanda daha da kenetlenir.
Mutlak bir kara unsuru gerekiyor.
Bu yolda yapılan baskılara karşı Ankara, “Ben öyle tek başıma girmem. Gelin ortak bir plan program yapalım” diyerek haklı bir noktaya çekildi. Ama aynı zamanda da Kobani’de vahşet sürüyor.
Bu durumda insan sormadan edemiyor:
-Ankara’nın NATO’ya karşı eli ne kadar kuvvetli?
Afganistan’dan Somali’ye kadar birçok ortak operasyona katılan Türkiye sınırında yaşanan bu olaylar için NATO’ya ne kadar baskı yapabiliyor?
Ankara’dan bana ulaşan bilgilere göre yakında bir “ses” duyacağız...

Yazarın Tüm Yazıları