SÜRGÜNDE 100 BİN ‘CAN’ MI ANAVATANDA TEK ‘CAN’ MI

OLAY şu...

Haberin Devamı


Önceki gün Almanya’nın Berlin’e yakın Sanssouci kasabasında yapılan “M100 Sanssouci Sempozyumu”nda konuşmacılardan biri Can Dündar’dı...

 

Aynı gün Avrupa Parlamentosu onu Sakharov Ödülü’ne aday gösterdi.

 

SÜRGÜNDE 100 BİN ‘CAN’ MI ANAVATANDA TEK ‘CAN’ MI

 

* * * 

 

Sempozyumun bir blogu var.

 

O blogda, her konuşmacıdan sonra atılan tweet’leri de görüyorsunuz.

 

* * * 

 

Haberin Devamı

Öteki konuşmacılar için iki, bilemediniz en fazla üç tweet atılmışken, Can Dündar’ın konuşmasından sonra onlarca tweet atılmış.

 

* * * 

 

Tweet’ler iki grupta toplanıyor.

 

Birinci gruptakiler, Türkiye’nin hızla Putinvari totaliter bir rejime sürüklendiği görüşünü tekrarlıyor.

 

* * * 

 

İkinci grupta ise “Türkiye’nin bu kötü gidişattan kurtulması için mutlaka Avrupa Birliği’ne tam üye olması gerektiğini” anlatıyor.

 

* * * 

 

Bunlara bakınca aklıma iki soru takılıyor:

 

BİR: Erdoğan ve AKP için, Can Dündar’ın sürgünde kalması mı daha iyi, yoksa anavatanında özgürce yaşaması mı?

 

Bana sorarsanız, anavatanında özgür bir Can Dündar, hem Erdoğan, hem AKP, hem ülkemiz için daha iyidir.

 

* * * 


İKİ: Türkiye için hangisi daha iyi...

 

Haberin Devamı

Türkiye’nin AB üyeliğine ve demokrasiye hizmet edecekse, Can’ın dışarıda kalıp lobi yapması daha iyi...

 

* * *

 

ÜÇ: “Can için hangisi daha iyi?”

 

Bu soruya cevap bile vermeyeceğim.

 

* * *

 

Çünkü onun “Elbette anavatanımda özgürce yaşayabilmek” diyeceğini çok iyi biliyorum.

 

KISKANILACAK BİR ERKEKTİ ÇOK SEVİLECEK BİR ERKEKTİ

 

KANAT Atkaya ondan 19 yaş küçüktü...

 

Onun için “İlk kıskandığım erkekti” diyor...

 

* * * 

 

Kıskanılacak erkekti...

 

Erkeklere kendini sevdirecek kadar mert delikanlıydı da...

 

* * * 

 

Ben ondan iki yaş büyüktüm...

 

İkimizin de göbek adı “Tahsin”di...

 

Hiç kullanmasak da sırf “Tahsin” olduğu için gizli gizli sevmiştik o adımızı...

 

****

 

Hep Hasan Tahsin gibi gelmişti bize...

 

Haberin Devamı

1970 yılı ikimize de uğur getirmişti.

 

* * *

 

O 21 yaşındaydı...

 

“Ses” dergisinin kapak yarışmasını kazanmıştı.

 

Yeşilçam’ın kapıları ardına kadar açılmıştı...

 

* * *

 

Ben 23 yaşındaydım.

Türkiye Cumhuriyeti devleti bana Paris’te okumanın, doktora yapmanın yollarını açmıştı.

 

* * * 

 

İkimiz de bizi mahallelerimizden alıp yollarımızı açan Cumhuriyetimizi çok sevmiştik.

 

* * * 

 

İkimiz de son yıllarda o aziz Cumhuriyet’e küfredenler karşısındaki çaresizliğimizden kahrolmuştuk...

 

Çok görüşmesek de çok anlaşmıştık onunla...

 

* * *

 

Koskoca bir ülkenin, baştan sona “Canım kardeşim” diyeceği kadar can bir çocuktu...

 

GÜNÜN EN ANLAMLI TARIK AKAN MESAJI

 

12 Eylül’de darbeci askerin karşısına dikilmişti.

 

Haberin Devamı

Hapse attılar. Bedelini ağır ödettiler.

 

* * * 

 

Aynı asker Silivri’de kumpasa kurban gittiğinde, haksızlıklara uğradığında, cezaevi kapısında, o askerin yanındaydı.

 

“Darbeci” bile dediler. Bu defa bedelini onu ölüm döşeğinde bile taciz ederek ödetmeye kalktılar.

 

Eski Genelkurmay Başkanı  İlker Başbuğ onun arkasından şu mesajı yazdı: “Bizleri Silivri’de hiç yalnız bırakmamış olan güzel insan, büyük sanatçımız Tarık Akan’a Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun.”

 

Böyle bir çocuktu işte Tarık...

 

EN SEVDİĞİM 5 TARIK AKAN FİLMİ

 

1- Canım Kardeşim

2- Hababam Sınıfı

3- Sürü

4- Hayal Kurma  Oyunları

5- Mavi Boncuk

 

GÜNÜN ŞİİRİ

HINÇLARI ÖLÜMDEN SONRA BİLE  BİTMEYENLER İÇİN BİR AŞK ŞİİRİ

 

Haberin Devamı

“Şiirlerimizi sevmezdik birbirimizin

 

Bence onunkiler takır tukur, onca benimkiler sulusepkendi

 

Sonra günlerden bir gün bir şiirini okurken

 

Dank etti kafama

 

Babam değildi ki bunu yazan, gencecik bir komünist

 

İmrendiğim delifişek militanlardan biri

 

O zaman bir muhabbet kapladı içimi,

 

Öyle kurtuldum oğul olmaktan

 

Ama sabırla bekledim ölmesini.

 

Müjdeler olsun, insan olma faslı bitti

 

Artık gönlümce, korkmadan, kırılmadan, utanmadan sevebilirim seni.”

 

****

 

NOT: Barış Pirhasan, babası Vedat Türkali’nin ölümünden sonra yazdığı bu şiiri hesabından paylaşmıştı. Dün Instagram’a koyduğum Tarık Akan fotoğrafının altına bazıları öyle barbarca şeyler yazdılar ki...

 

İyi insanlara bu şiirle merhaba demek istedim.

 

SÜRGÜNDE 100 BİN ‘CAN’ MI ANAVATANDA TEK ‘CAN’ MI

 

AKIL UYUYUNCA ORTALIK CANAVARLARA MI KALIR

 

BU resim, Goya’nın 1797-98 yıllarında bakır üzerine yaptığı ve “Los Caprichos” adı altında yayınladığı 80 desenden biri.

 

Adı, “Akıl uyuyunca canavarlar ortaya çıkar..”

 

Dünyanın aklı, 20’nci yüzyılın başında uykuya daldığı zaman, meydan Ortega y Gasset’nin deyişiyle, “kitlelerin totaliter iradelerine” kalmıştı. Türkiye’de,

 

Suriye’de, Ortadoğu’da olup bitene bakıyorum ve Allah’a dua ediyorum.

 

İnsanoğlu, inşallah tam 100 yıl sonra, yine felaketle bitecek olan bir akıl uykusuna yatmamıştır.

Yazarın Tüm Yazıları