Sen önce kendi mahallene bak

Haberin Devamı

ÖYLESİNE delirdiler...
Öylesine pervasızlaştılar, öylesine pespayeleştiler...
Öylesine şuursuzlaştılar ki...
“Adilik” denilen seviye bile, yaptıklarının yanında yüksek irtifa gibi kaldı...


* * *


Adamların gözü dönmüş...
Zaten olmayan akıllarını katıksız yemişler.
Vicdansızlıklarını da şuursuzluğun emrine amade, kiralık katili yapmışlar...
Yemiyorlar, içmiyorlar... Kin, nefret, adilik kusuyorlar...
Şimdi kalkmışlar, Aydın Doğan’ı, onun gazetesini...
Hürriyet’i, “Askerimizi PKK’nın öldürdüğünü gizliyorlar” iftirasıyla karalamaya uğraşıyorlar...
Bizi “PKK’yı desteklemekle” suçluyorlar.


* * *


Bak şuursuz, aklını mantığını yemiş bitirmiş kardeşim...
Bu gazete ve sahibi, bütün hayatı boyunca, terörün her türlüsüne karşı mücadelede devletinin yanında yer aldı.
Hem de, bizzat senin ve hempalarının, onu “devlet gazetesi” olarak aşağılamasını bile göğüsleyerek yaptı bunu.


* * *

Haberin Devamı


Sadece mücadele etmedi...
Kurban verdi...
Terörist kurşunuyla can vermiş genel yayın yönetmeni cenazesi kaldırıldı bu gazetenin avlusundan...


* * *


Neymiş, şehit subaydan bahsederken, yapanın PKK teröristi olduğunu saklamışız...
Be adam, hiç farkında değilsin ki, o haber çok geç gelmiş, birinci sayfadan şehit subaylarımıza duyulan saygı, bizde yarattığı büyük infial bütün duygularıyla verilmiş...
Ertesi günden itibaren bunu yapanın PKK olduğu manşetten teşhir edilmiş...


* * *


Şimdi de ben sana sorayım.
Hadi içindeki bitmek tükenmek bilmeyen haset ve kinle Hürriyet’e bu iftirayı attın...
Kendi mahallenin öteki gazetesinin, hani şu “Damadın gazetesi” diye bilinen kâğıt parçasının aynı gün aynı haberi nasıl verdiğine baktın mı hiç?
Tek sütundu...
Bal gibi saklamıştı o haberi...
Üstelik ne birinci sayfasındaki anonslarda ne içerideki haberde bu işi PKK’nın yaptığına dair tek kelime vardı.
Be şuursuz adam, bu durum ortadayken, sen hangi mantıkla, hangi ahlakla, hangi vicdanla Hürriyet’e hesap soruyorsun.


* * *


Bak kardeşim, o şuursuz kafana bir kere daha yaz...
Hem Aydın Doğan hem Hürriyet, var olma mücadelesinde, hep devletinin yanında olmuştur...
Sen yarın o kirli elini PKK’ya yine uzatsan da...
PKK silahı bırakmadığı sürece Aydın Doğan ve Hürriyet teröre karşı mücadelesinden vazgeçmeyecektir.
Hem çözüm sürecini sonuna kadar destekleyecek hem de ülkenin bütünlüğü, devletin bekası için elinden geleni yapacaktır...


* * *

Haberin Devamı


Aydın Doğan 40 yıla yakın süredir burada...
Sizin mahallenin hempaları daha dünün çocuğu...
Palavralarınıza pabuç bırakmayız...
Şantaj, iftira ve yalanlarınız ise, vız gelir tırıs gider...


MHP mi AKP’nin yanına gitti yoksa AKP mi MHP’nin çizgisine geldi

BİZİM mahallede MHP ve Devlet Bahçeli’ye öfke kusanlara bir çift sözüm var.
MHP’ye haksızlık ediyorsunuz...


* * *


Mesela, Bahçeli’nin HDP’nin kapatılması ile ilgili sözlerine bakıp, onu “AKP’ye destek vermekle” suçluyorlar.
Hakkınız yok...
Yapacağınız şey basit...


* * *


Alın Bahçeli’nin 15 Mart 2008’de AKP’nin kapatılması ile ilgili açıklamasını, koyun HDP’nin kapatılması ile ilgili sözlerinin yanına...
O gün AKP için ne dediyse, bugün de HDP için aynı şeyi söylüyor.


* * *

Haberin Devamı


Bazı konularda AKP ile birlikte oy kullanmasına kızıyorlar.
Arkadaş, ne hakkın var!?
Neticede o da bağımsız bir siyasi parti...
Elbette o da siyaset yapıyor...
Kendi çizgisince uygun gördüğü kararı almak hakkıdır...


* * *


Yapman gereken asıl şey şu soruyu sormaktır:
PKK ile mücadelede “MHP mi AKP’nin yanına gitti, yoksa AKP mi MHP’nin çizgisine geldi?”


* * *


Bu soruyu sorduğun zaman verebileceğin tek cevap var:
AKP MHP’nin çizgisine geldi.
O zaman MHP’ye niye yükleniyorsun?


* * *


Ayrıca şunu da aklından çıkarma...
Bu Meclis’in çatısı altında, AKP-CHP koalisyonu ne kadar meşruysa, AKP-MHP koalisyonu da o kadar meşrudur...


* * *


Önemli olan, halkın seçtiği bu Meclis’in ülkeyi yönetebilecek bir koalisyonu çıkarabilmesidir.

Haberin Devamı


Başlarım AKP’nin bahanesine saydırırım muhalefetinkine


ÇOK tehlikeli ve karanlık günlere gidiyoruz.
Dolayısıyla, hepimiz şunu bilelim:
-AKP’nin, ülkenin geleceğini ille de “başkanlık sistemini kurmaya” bağlayacak bir bahaneye sığınma hakkı yoktur.
Bunu millete açıklayamaz...
- MUHALEFETİN de ülkenin geleceğini, ille de “Erdoğan’ı cezalandıracağım” bahanesine kilitleme hakkı yoktur.
O da bunu millete açıklayamaz.

Yazarın Tüm Yazıları