Sakalını kaça kesersin

1980’li yıllarda “ZZ top” sakalı diyordum.

Haberin Devamı

Hayatımın hiçbir döneminde bir erkeğin beline kadar inen sakalını anlamadım.
İkinci gidişimde Palo Alto’da arkadaşım Kai Diekmann’ı feci bir “ZZ top” sakalı ile görünce şaşırmıştım.
Tamam kılık kıyafeti ile tam bir “Palo Alto geek’i” olmuştu ama sakal bir türlü oturmuyordu.
Israrla kesmedi sakalını...
Kai yakışıklı adamdır ama Almanya’da bunu beğenen var mıydı şüpheliydim.


* * *


Kai Diekmann artık Alman medyasının klasikleri arasına giren sakalını geçen hafta kestirdi.
Üstelik bunu harika bir sitcom şovla yaptı...
Sakalını, bir televizyon programında Gilette marka bıçakla kesti ve bunu ihaleye çıkardı.


* * *


Önce sakalının yarısı gitti.
Bu yarısı karşılığında, Almanya’nın süpermarket zinciri EDEKA 50 bin Euro ödedi..
Aynı şirket, sakalın öteki yarısı için de 50 bin Euro ödeyince sakal 100 bin Euro’ya kesilmiş oldu...
Gazetecilerin reklam karşılığı para almaları çok tartışılan bir konu...
Ancak ilginç bir şey yaptı.
Bu paranın kuruşuna dokunmadan, “Çocuklar için bir kalp” adlı yardım kuruluşuna devretti.


* * *

Haberin Devamı


Almanya’nın ünlü reklamcılık dergisi Kai’ın bu hareketini, iyi bir “content management” (içerik yönetimi) olarak değerlendirdi.
Arkadaşım olduğu için söylemiyorum.
Kai Diekmann bugün dünyanın en yaratıcı ve başarılı genel yayın yönetmeni...
Ünlü blogger Jeff Jarvis’in “BuzzMachine” adlı sitesinde yazdığı şu sözlere aynen katılıyorum:
“Kai Diekmann, bir renk patlaması, şeytani bir cazibeye sahip, tehlikeli ölçüde parlak bir genel yayın yönetmeni...”
Giderek sıradanlaşan medya âleminin, daha da hızla sıradanlaşan yeni mahalle sakinleri için bu sözler küçümsenecek özellikler gibi gelebilir.
Ama benim için kesinlikle en büyük övgü...

Acaba ben neyimi kessem 100 bin Euro kazanabilirim

Sakalını kaça kesersin

KAI Diekmann’ın bu harika sakal şovu tabiatıyla beni de cezbetti.
Dünden beri ben de buna benzer bir şovu nasıl yapabilirim diye düşünüyorum.
Kesecek sakalım yok.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Yolsuzluk yapan kardeşim olsa kolunu keserim” dedi.
Yolsuzluğum olmadığı için kesecek ne kendi kolum ne de tanıdığım birinin kolu var.
İşte o sırada, bugünlerde kesecek çok kıymetli bir şeyimin olduğunu fark ettim.
Etrafı çok rahatsız eden “dilim...”
Hani “Bak arkadaş” diye başlayan o cümleler var ya... O işte...
Herkese ilan ediyorum.
Dilimi büyük bir şovla kesmeye hazırım ve bunu ihaleye çıkarıyorum.
Parayı da bir hayır kuruluşuna bağışlayacağım.
Ama Kai kadar ucuza gitmem bilesiniz...
Buyurun beyler...
Benden kurtulmak için tarihi bir fırsat...

Haberin Devamı



Fettah kardeşim bizim mahalleye bekliyoruz



DÜN sabah Rixos Otelleri’nin sahibi Fettah Tamince’yi aradım ve şunu söyledim:
“Fettah Bey, sizi bizim mahalleye bekleriz. Şu an her taraf cıvıl cıvıl... Yılbaşı ışıkları yandı. Etrafa neşe saçılıyor. İçiniz açılır.”
Tamince çok takdir ettiğim bir işadamı.
Antalya’da haklı olarak isyan etti.
Yılbaşına 2 hafta kaldı ve şehir Batman’in Gotham City’si kadar karanlık.
Günlerdir ben de düşünüyorum.
Böyle karanlık bir şehir, Menderes Türel ve eşinin aydınlık yüzüne yakışıyor mu Allah aşkına...
150 milyon geceleme satan bir şehir böyle olur mu yahu...
Hadi siz Müslümansınız... Yılbaşında aydınlık sevmezsiniz...
Dubai’ye bir bakın, misafirinize saygı gösterin biraz yahu..
Yakın şu şehrin ışıklarını, aydınlatın... Sadece yılbaşında değil, kandillerde de yapın, ramazan ayında, bayram günlerinde de...

Haberin Devamı

Geriye bir tek danışmanın ‘Dört puan gider’ lafı kaldı


GÜNLERDİR Meclis Yolsuzluk Komisyonu’nda terleyen, sorulara muhatap olan 4 eski bakana geçmiş olsun diyorum.
Yolsuzluk Komisyonu’nun çalışmaları dün sabah itibariyle kadük olmuştur.
Çünkü hasretle bekledikleri fetva, dün sabah İslami medyanın en etkili ağzından en açık şekliyle geldi:
Yolsuzluk hırsızlık değilmiş...


* * *


Daha bir hafta önce, “Ey siz devlet yönetenler” diye başlayıp, milletin hakkını yiyenlerden, “Hazreti Ömer adaleti”nden söz eden Hayrettin Karaman Hoca dün tarihi bir U dönüşü yaparak yeni fetvasını verdi:
“Yolsuzluk hırsızlık değildir...”
Bu Osmanlıca sözün yeni Türkçe anlamı da şu:
“Devletin, milletin malını, parasını çalmak hırsızlık sayılmaz...”
Egemen
kardeşim, Zafer kardeşim, Muammer biraderim, Erdoğan yeğenim, Zarrab kuzenim...
Hepinize geçmiş olsun...
İktidar medyasının en yetkili ağzı tarafından “aklandınız...”


* * *

Haberin Devamı


Geriye bir tek Başbakan’ın danışmanı Etyen Mahçupyan’ın “Yolsuzluk iddiaları AKP’ye 4 puan kaybettirir” lafı kaldı ki üç güne kalmaz o da halledilir...
Dört puan için 4 biraderinizi diri diri yakacak değilsiniz ya...
Değer mi hiç...

Yazarın Tüm Yazıları