O yolun tam bittiği yerde sorduğum soru

FRANSIZLARIN deyişi ile annem beni “Şanslı bir yıldızın altında doğurmuş”...

Haberin Devamı

O şans yıldızı geçen pazar günü bir kere daha yakaladı.

 

***

 

Hayatım boyunca kolayca göremeyeceğim bir şeyi yakaladım.

 

Dali’nin, gözlerimin ezbere bildiği 12 heykelini sokakta görme imkânım oldu.

 

***

 

Los Angeles şehri harika bir şey yapmış...

 

Şehrin Rodeo Drive denilen, en lüks mağazalarının bulunduğu caddesinin hemen girişinde bir açık hava sergisi düzenlemiş.

 

***

 

Haberin Devamı

Ağustos ayında açılan sergi 23 Eylül’de sona erecekti.

 

Ama benim şansıma 2 gün daha uzatılınca, son günü yakalama imkânım oldu.

 

***

 

Beni en çok etkileyen 2 eser, çocukluğumdan beri peşimi bırakmayan “Zamanın Dansı” heykelleriydi...

 

“Pretty Woman”ın çekildiği otelde kalıyordum ve heykeller otelin kapısının biraz ilerisindeydi.

 

***

 

Her eseriyle bütün gençliğimi, bütün hayatımı etkilemiş bir sanatçıya, heykellerine dokunacak kadar yakınlaşmak harika bir şeydi.

 

***

 

O gece, Santa Monica bölgesindeki rıhtıma gittim.

 

Bu rıhtımın tam ortasındaki bir direğin üzerinde şu yazar:

 

“Burası Route 66’in bittiği yerdir...”

 

O yolun tam bittiği yerde sorduğum soru

 

***

 

Haberin Devamı

İşte o soruyu burada kendi kendime sordum...

 

AMERİKAN ANACADDESİNDE BAŞLAYAN YOLCULUĞUN SONU

 

“ROUTE 66” kelimesini ilk defa, 1965 yılında Rolling Stones’un bir şarkısında duydum. Lise son sınıftaydım. Aynı yıllarda Amerika’nın Beat kuşağı yazarlarını okumaya başlamıştım...

 

O günden itibaren bu yol kafamda bir tür “varoluşçu hac yolculuğu”na dönüştü.

 

1926 yılında açılmıştı. Chicago’dan başlıyordu ve ona “Amerika’nın anacaddesi” deniyordu...

 

1970 yılında Easy Rider filmini gördüğümde nedense filmin bu yol üzerinde geçtiğini düşünmüştüm. O filmde kullanılan Steppenwolf’un şarkısı “Born To Be Wild” kafamdaki efsaneyi bir saplantıya çevirmişti.

 

Şarkıda geçen “heavy metal” kelimesinin, 5 yıl sonra müziğin en önemli akımlarından biri haline geleceğini düşünmüyordum bile. O yıllarda benim kuşağımdan birçok insan 3940 kilometre uzunluğundaki bu yolu yapıyor, Amerikan yol kültürünü bir tür iç yolculuğa çeviriyordu.

 

Haberin Devamı

Route 66 1985 yılında Amerikan karayolları sisteminden çıkarıldı.

 

TÜRKİYE NEDEN HAYALET BİR ÜLKE HALİNE GELDİ

 

26 Eylül öğle saatlerinde araba ile Los Angeles’ten Las Vegas’a doğru yola çıktık.

 

Çöl başladıktan epey bir kilometre sonra “Calico”ya ulaştık.

 

Burası terk edilmiş bir hayalet kasaba...

 

Kovboy filmlerinde gördüğümüz gibi, bir yolun iki yanına kurulmuş evlerden ibaret. Kasabanın hatıra eşyası satılan dükkânında kendime bir “Route 66” tişörtü aldım.

 

Üzerinde bir Harley Davidson deseni var.

 

O küçük turistik kasabada, mezarlığın önünde resim çektirirken, her birimizin içinde, ülkemizde terk edilmiş hayalet duyguları düşündüm.

 

Sevgi... Kardeşlik... Adalet... Vicdan...

 

Haberin Devamı

O duygular mı bizi terk etti?... Veya biz mi onları?...

 

Veya biz o duygulara ihanet ettik de...

 

Ve onlar bizi terk mi etti?

 

O SAATLER KİMSE AMA KİMSE İÇİN DURMUYOR

 

DALI’nin “Zamanın Dansı” adını verdiği, kozmos içinde eğilip bükülen bu saatler bize şunu anlatıyor: Zaman kimse için durmaz... Route 66’in bittiği yerde okyanus başlıyor... Orada Kavafis’in şiirini hatırladım.

 

O yolun tam bittiği yerde sorduğum soru

 

“Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim dedin,

 

Bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet...”

 

Diye başlayan o şiir, bizlere hep başka limanlara kaçma umudu vermişti. Ama yolun bittiği o yerde Kavafis’in şiirinin sonunu da hatırladım

 

“Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.

 

Bu şehir arkandan gelecektir,

 

Sen gene aynı sokaklarda,

 

Haberin Devamı

Dolaşacaksın, aynı mahallede kocayacaksın...”

 

Öyleyse kendi mahallemizi, kendi ülkemizi düşünmekten, onu daha güzele götürmeyi umut etmekten başka hayalimiz olmamalı.

 

BİR BAŞKA ÜLKE YOK

 

BAŞKA ülke olmadığına göre, yine kendi ülkemize sığınmaktan başka şansımız yok. 25 Eylül gecesi hayallerimin yolunun Route 66’in bitip, okyanusun başladığı yerde küçücük bir meditasyon yaptım.

 

Allah bize 7 Haziran seçimi gecesi büyük bir fırsat verdi.

 

Yararlanamadık.

 

Sonra 15 Temmuz gecesi ikinci şansı tanıdı.

 

Onun için düşünmeliyiz.

 

Hayat dediğimiz bu yol da bir gün bitecek ve er veya geç o soruyu kendi kendimize soracağız:

 

Değer mi?

 

Bunca insanı kırmaya, bunca ihtirasa, bunca zulme, bunca ezaya...

 

Ve bütün bunların karşılığında çektiğimiz bunca korkuya...

 

Üzüntüye, endişeye...

 

Bu ülke hepimizin...

 

Ama tek başına kimsenin değil...

Yazarın Tüm Yazıları