Hayır Numan Bey ‘Esed’ takıntısının bedelini ödüyoruz

‘BAŞIMIZA gelen birçok şey Suriye politikasının bir sonucu...’

Haberin Devamı

Bunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş...

 

***

 

Bazı internet siteleri bunu “itiraf” olarak görmüş...

 

Hayır bu bir itiraf değil, saptama...

 

Çünkü bu sözlerde Türkiye’nin Suriye politikasının yanlışlığına dair bir ifade yok.

 

***

 

Oysa bir illüzyondu Suriye politikamız, bir gençlik hülyasının eseriydi.

 

***

 

Bir öğretim üyesinin, Ortadoğu’yu, yazdığı kitaba uydurma garabetinin, “Bu bölgede her şey benden sorulur” hezeyanının sonucuydu.

 

***

 

Haberin Devamı

Ve olup biteni ona sormayan “Esed”e duyduğu öfkenin, takıntının eseriydi.

 

***

 

Çatır çatır çöktü...

 

Ve hepimiz altında kaldık.

 

Tespitiniz doğru Sayın Kurtulmuş...

 

Eksik cümlenizi de ben tamamlayayım.

 

***

 

Madem bunlar “Esed” takıntısı yüzünden başımıza geldi...

 

Yapılacak ilk iş “Esed” takıntısından kurtulup Türkiye için en yararlı politika nedir, oraya dönmektir.

 

NUMAN KURTULMUŞ’UN O SÖZLERİ SÖYLEDİĞİ GÜN BAKIN ESAD NE YAPTI

 

NUMAN Kurtulmuş, bazı akademisyen ve aralarında Hürriyet’ten Murat Yetkin’in de bulunduğu bazı gazetecilere “Suriye politikamızın” değiştiğine dair işareti verdiği gün Suriye’den şu haber geldi.

 

Haberin Devamı

Esad’a bağlı Suriye ordusuna ait uçaklar ilk defa YPG mevzilerini vurdu.

 

Beş yıldan beri Türkiye’ye verilen ilk olumlu mesaj bu. Diyor ki Esad:

 

Kardeşim sen Kürtlerin Suriye’de bir devlet kurmasından mı endişe ediyorsun?

 

Buyur bunu en iyi ben önlerim...

 

Bakmayın siz Ankara’nın durmadan “İçinde ılımlı Arapların da bulunduğunu” söylemesine...

 

Herkes bal gibi biliyor ki, Menbiç’i YPG’ye bağlı Kürtler geri aldı IŞİD’in elinden.

 

O nedenle Suriye uçaklarının YPG mevzilerini vurması Ankara için bir can simidi olabilir.

 

HALEP’İ KİM ALIRSA ‘KURTARILMIŞ’ KİM ALIRSA ‘DÜŞMÜŞ’ SAYILACAK

 

AB’den sorumlu Bakan Ömer Çelik, “Halep düşerse yeni mülteci akımı olabilir” diyor.

 

Haberin Devamı

Kastettiği şu: Esad’a bağlı ordu Halep’i alırsa bakana göre şehir “düşmüş” sayılacak...

 

Peki kim alırsa “kurtarılmış” sayılacak?

 

Sakın bana “ılımlı muhalifler” demeyin...

 

Herkes biliyor ki Suriye’de ılımlı muhaliflerin esamisi okunmuyor.

 

Suriye ordusu yenilirse şehri ya IŞİD ya da eski adıyla El Nusra alacak...

 

Sizce hangisi Türkiye açısından daha iyi...

 

Önce buna karar verip sonra “Kurtarıldı” veya “Düştü” ifadelerini kullanmak devlet terminolojisine daha uygun düşmez mi.

 

BİR KÖŞE YAZARININ ‘TECAVÜZ EDİLECEK KADIN’ ÖLÇÜLERİ

 

TECAVÜZCÜ erkek gördüm.

 

Tecavüzü umursamayan erkek de gördüm...

 

Ama “Tecavüz edilecek kadın kriteri” tarif eden erkek hiç görmemiştim.

 

Varmış meğer...

 

Haberin Devamı

İMC TV muhabiri Gülfem Karataş gözaltındayken polisin kendisini tecavüz etmekle tehdit ettiğini söyledi ya...

 

Bakın iktidara yakın bir gazetenin köşe yazarı ne diyor:

 

“Çözemedim, ne çekicilikleri ve özellikleri var bunların?.. İnceliyorum, sağdan bakıyorum olmuyor, soldan bakıyorum olmuyor. Aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı süzüyorum, yine olmuyor.”

 

Yahu arkadaş, madem utanmazlığı ele aldın, bari bir de tecavüz edilecek kadın tarifi yapsaydın...

 

Polis arkadaşlara da iyi bir kullanma kılavuzu olurdu...

 

GİDİŞİNE ÜZÜLMÜŞTÜM GELİŞİNE ÇOK SEVİNDİM

 

SİVAS’ta şampiyon olup dönerken uçakta Aykut Hoca’ya sormuştum.

 

Hayır Numan Bey ‘Esed’ takıntısının bedelini ödüyoruz

 

“Maçın en kritik anlarında Stoch’u neden oyundan aldınız...”

 

Haberin Devamı

Geldiği ilk sezondan beri bu çocuğu seyretmek benim için Mesut Özil’i seyretmek kadar büyük bir zevk.

 

O nedenle gittiğinde çok üzülmüştüm.

 

Önceki gece Grasshoppers karşısında dönüşü muhteşem oldu.

 

Hoş geldin Stoch...

 

 

 

STATTAKİ PANKART

 

ÖNCEKİ akşam Ülker stadındaki pankartlardan birinin üzerinde şu yazıyordu:

 

“Paralel ile savaşta, Fenerbahçe en başta...”

 

Bu pankart beni aynı statta Galatasaray’la oynayıp şampiyonluğu kaybettiğimiz geceye götürdü. Aziz Yıldırım içerideydi...

 

Ve o gece çok açık bir FETÖ polisi provokasyonu yaşamıştık.

 

Önümüzdeki günlerde o geceyi bir kere daha yeniden canlandıracağım.

 

FETÖ’ye karşı savaşta bir dönüm noktasıdır o gece...

 

Ergenekon, Balyoz, Şike kumpaslarının çöküşünün sıfır noktasıdır.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları