Galiba güneşin doğuşu yakın

Şuramda bir duygu...
İyimser, sıcacık bir ses bana diyor ki...
Galiba güzel bir şeyler geliyor...
Galiba, her gecenin bir sabahı, her karakışın bir ilkbaharı varmış...
Ve sanki, o güzel sabahın tan vaktindeyiz...

* * *

- İçimdeki o ses diyor ki:
Paramparça edilmiş, birbirine düşürülmüş bu milletin artık bir şeyler canına tak etti...
- İçimdeki o ses diyor ki:
Dünün en fanatiği bile “Yetti artık bu kibir, bu nobran afra tafra” demeye başladı...

* * *

- İçimdeki o ses diyor ki:
Milletin içinden bir gurultu yükselmeye başladı...
- İçimdeki o ses diyor ki:
Bu artık böyle gidemez, sen, ben, hepimiz...
Bir şeyler yapmalıyız artık...
Dur demeliyiz bu gidişata...
Makûs talihimizi kıracak birkaç adım atmalıyız...

* * *

- İçimdeki o ses diyor ki:
Bu millet bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün, saracak dünün, bugünün dil yaresini...
Getirecek kendi elleriyle koparıp açtığı gömleğinin iki yakasını bir araya...

* * *

- İçimdeki o ses diyor ki:
Kalmayacak bu yapılanlar, bu eziyet, bu zulüm kimsenin yanına...
- İçimdeki o ses diyor ki:
Dikecek bu ülkenin anaları, öldürülen çocuklarının heykelini Gezi Parkı’nın girişine kendi elleriyle...
- İçimdeki o ses diyor ki:
Gelecek bu ülkeye vaat edilen huzur, özgürlük ve barış...
Bitirecek bu millet adı konmamış içsavaşını...

* * *

- O ses var ya... İçimdeki o güzel ses... O hissiyat...
Hani bir sabah eski bir şarkının bir notasını duyduğunuzda, ağlamakla gülmek arasındaki o tuhaf yanının bamteline dokunan o duygu...
Hani mutluluk ile hüzün arasındaki o incecik zarif çizgi...
İşte o nota diyor ki:
Güneşin doğuşu yakın...
Belki yarın...
Belki yarından da yakın...

Çevremde en çok konuşulan beş konu

- Selahattin Demirtaş’ın çıkışı.
- Can Dündar ve Cumhuriyet’teki gelişmeler.
- Hugh Jackman’ın performansı.
- Seçimde koalisyon çıkma ihtimali.
- Alaçatı Ot Festivali.

İslamcı kapitalist bir verirse sosyal demokrat iki verebilir

NE demiştim...
2002 ile 2006 arasındaki başarılı ekonomik performansın mimarı bir sosyal demokrattır...
Kemal Derviş’tir...
Ne demiştim...
İslamcı kapitalist yoksuluna bir veriyorsa, sosyal demokrat iki verebilir...
CHP “dayanışma programı”nı açıklamaya başladı.
Ne diyor Kılıçdaroğlu...
- Belli bir gelir düzeyinin altındaki vatandaşın kredi kartı borcunu ödeyeceğiz...
Snop ekonomist, burnundan kıl aldırmayan liberal dudak büküyor...
CHP verebilir mi...
Kardeşim İslami piyasacı veriyorsa, sosyal demokrat niye veremesin...
Ne diyor Kılıçdaroğlu:
- “Her ramazan ve kurban bayramında emeklilere bir maaş ikramiye vereceğim...”
Aynı snop yine dudağını büküyor ve müstehzi soruyor...
CHP verebilir mi...
Kardeşim İslami piyasacı, kasabasındakine, varoştakine torba torba kömür, maaş veriyorsa, sosyal demokrat şehirdeki, kasabadaki emeklisine niye veremesin...
Dikkat edin...
Her defasında alt alta yazın...
Sonra geri çekilip bir bakın...
Yavaş yavaş tam anlamıyla sosyal demokrat bir “CHP Sosyal Dayanışma Programı” ortaya çıkıyor...
Sosyal alternatif mi dediniz...
Buyurun size ciddi bir sosyal alternatif...
Ey Türkiye...
Ey bu ülkenin yoksulu...
Şikâyetin varsa...
Bil ki alternatifin de var...

Anlaşıldı A330’un kabin amiri de Hürriyet’ten çıkmış

AKİF beni eski Türkiye’nin iktidar uçaklarının “kabin amiri” ilan etmiş...
“Eski Türkiye”de durum biraz farklıydı...
- Uçak çok küçüktü, reis yoktu, lider vardı... Liderle burun buruna oturduğumuz için, yol uzayınca tabiatıyla başlıyorduk sormaya...
- Mürettebat sadece iktidar yanlısı gazetecilerden oluşmuyordu.
Her gezide değişiyordu. Yani aramızda münafıklar da vardı...
Akif’in ifadesinden anlıyorum ki, A330 mürettebatı arasında bir de kabin amiri var...
Her mürettebat yazışımda Akif cevap verdiğine göre, kabin amiri ve mürettebat sözcüsü o.
Demek ki gelenek bozulmamış. Kabin amiri yine Hürriyet’ten çıkıyor...
Eee ne de olsa Amiral Gemisi...
Çıplak photoshop’lardan medet umacak hale gelmiş çaptan düşmüş Sabah’tan çıkacak değildi ya...
New York dönüşü Başbakan için “Tuhaf şeyler söylüyor” diyen Akif, benim provokasyonuma geldi ve önceki gün Cumhurbaşkanı’nın Erol Büyükburç’un ölümü hakkında söyledikleri için de “Tuhaf” dedi...
Şimdi ister misiniz, yine benim dolduruşuma gelip, uçakta Cumhurbaşkanı’na soru sormaya da başlasın...