Erdoğan sonrasını konuşmalıyız

LAF bana ait değil...

Haberin Devamı

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na ait...
Daha doğrusu onu demeye getirdi.
Önceki akşam Cemaat’e ait televizyon kanalındaki konuşmasını özetleyerek vereyim.


* * *


Sadece bir gruba değil, bütün Türkiye’ye seslendi.
-Ait olduğu, kendini yakın hissettiği taraftan başladı. Yani CHP ve laik kesimden.
“Geçmişte çok yanlış yaptık. Başörtülü kadınların duygularını anlamadık” dedi.
-Sonra konuştuğu televizyonun sahibi olan Cemaat’e döndü ve açık açık söyledi:
“Geçmişte çok yanlışlar yaptınız. İnsanlar size yakın polis, savcı ve hâkimler yüzünden çok zulme uğradı. Nedamete gelmeniz gerekir” dedi.
-Sonra Cumhurbaşkanı’na döndü.
Bu ülke size oy veren yüzde 50’den ibaret değil. Biz 77 milyonluk bir toplumuz” dedi.
“Bütün Türkiye size ‘Cumhurbaşkanım’ diyebilmek istedi, ama siz bütün Türkiye’ye ‘Vatandaşım’ diyemediniz” dedi.
“Türkiye’nin yüzde 50’sini cumhurbaşkansız bıraktınız” dedi.


* * *

Haberin Devamı


-Sonra AKP hükümetine döndü.
“Hepimiz ülkemizde huzur istiyoruz. Ama bunu sağlamanın yolu, böyle antidemokratik güvenlik paketleri çıkarmaktan değil, herkes için demokrasi istemekten geçer” dedi.
“İnsan hakları var diyebilmek istiyorsak, Şırnak’ta da var olmalı, İzmir’de de, Yozgat’ta da var olmalı” dedi.


* * *


-Sonra polise döndü.
“Vatandaş karakolun önünden geçerken, ‘Zora düştüğümde ben buraya sığınabilmeliyim’ diye düşünebilmeli” dedi.
-Sonra yargıya döndü.
Vatandaş ‘Başıma bir şey gelirse burası benim hakkımı arar’ diye düşünebilmeli” dedi.


* * *


-Sonunda yine AKP’ye döndü. “Sizin de artık bunları konuşmaya başlamanız gerekir” dedi.
Sonra yine Türkiye’ye döndü. “Biz 77 milyonluk bir toplumuz. Bu birlikteliği yeniden inşa etmeliyiz” dedi.


* * *


-En sonunda da kendine döndü. “Milletvekili adayı değilim. Türkiye Barolar Birliği Başkanı olarak konuşuyorum” dedi.
Kavgadan, intikamdan, onun bunun yakasına yapışmaktan, vurmaktan, kırmaktan hiç söz etmedi.
Ne Cumhurbaşkanı’na, ne de kimseye hakaret etti...
Daha ne desin...
Daha ne demesin...
Kendi payıma uzun süredir işitmek istediğim sözlerdi...
İyi geldi...

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı 77 milyonun Cumhurbaşkanı olabilir mi

HÂLÂ olabilir... Ama fazla umudum yok...
Peki sadece kendine oy veren yüzde 50’nin başkanı gibi davranıp Türkiye’yi yönetir mi...
-“Saray’ın polisi” haline getirebilirse polisi ile, “Saray’ın savcısı, hâkimi” haline getirebilirse yargısı ile, “Saray’ın MİT”i haline getirebilirse istihbaratı, telekulağı, fişlemesi ile, “Saray’ın maliyesi”ne çevirebilirse, militanlaşmış vergi müfettişi ile, “Milletin muhafız alayı” haline getirebilirse ordusunun tankıyla, tüfeği ile öteki yüzde 50’nin üzerine çullanırsa...
Eh... Bir süre daha yönetebilir...
Ama bu devirde kimse padişah değil ve bu böyle gitmez.
Bu ülkede herkes geçmişteki hatalarından ders almaya başladı.
Şimdi sıra AKP’nin bugün ağır bir kibir sisi yüzünden göremediği o sis kadar ağır hatalarından ders almasında...
Tabii ki hepimiz iç rahatlığı ile ‘Cumhurbaşkanım’ diyemiyorsak da o, seçilmiş ve meşru bir Cumhurbaşkanı.
Diyeceğim onu bir kenara bırakıp, Metin Feyzioğlu’nun çizdiği 77 milyonluk Türkiye’yi şimdiden konuşmaya başlamamız lazım.
Hem de korkmadan, yüksek sesle...
Bu muhabbete o da katılırsa, güzel bir Türkiye’yi kurabiliriz.

Haberin Devamı

O başöğretmen der de bir delikanlı dinler mi

MİNİ etek taciz çeteleri kurdurmak isteyen o kafaya bir şey denemeyeceği için, ona değil, çağırıp konuştuğu sınıf mümessillerine, o delikanlılara seslenmek istiyorum.


* * *


Bak delikanlı kardeşim... Ben de geçtim o yaşlardan...
Ben de oturdum o sıralarda...
Ben de kalktım o tahtalara, o sözlülere...
Bilirim, iyi bilirim o yaşları...
En delikanlı yaşlardır.
Kanın en deli, vicdanın en cüzdansız yaşlarıdır...
İyidir yani...


* * *


Şimdi işte senin o delikanlı tarafına sormak isterim.
Hadi densiz bir öğretmen, o densiz lafları etti...
Hadi o kadındı, müdürdü, otoriteyi temsil ediyordu...
Hadi sırtını Ankara’daki muhafazakâr dayısına dayamış, ikbal kapılarını açmak için efeleniyor..
Sen de sesini çıkarmıyorsun... Onu anladım.


* * *

Haberin Devamı


Peki ama kardeşim, anladım, sesini çıkarmazdın, ama dediğini yapar mıydın...
Yani gidip mini etek giyiyor diye sınıftaki kız arkadaşını, sıradaki kardeşini gammazlar, eteğini orasından burasından çekiştirmeye kalkacak kadar alçaklaşabilir miydin...
Yapar mıydın bu tıynetsizliği...
Yapsan da sığdırabilir miydin gençliğine, delikanlılığına, arkadaşlığına...
Bak sana söyleyeyim.
Benim bildiğim, başı örtülü, başı açık Türk kızı, Kürt kızı bunu sana yapmazdı...
Bunu da yaz bir tarafına...


* * *


İnanamıyorum...
Biz nasıl geldik bu hallere...
Ne oldu bize böyle... Kim yaptı bunu bize...
Hangi mendebur virüs girdi kanımıza, bizi bir millet olmaktan çıkarıp, hastalıklı bir kabile haline getirdi...

Yazarın Tüm Yazıları