En zayıf isim, en kuvvetli başkan yardımcısı adayı

BİZE göre “adaylar” var... Kendim kadar eminim...

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı’nın kafasında ise “tek isim” var...

Peki o kimdir?

Önce şu soruya cevap verelim. AKP kongresi kimi seçecek?

Başbakan adayını mı?

Hayır...

Başkan yardımcısı adayını seçecek. Öyleyse gelin adaylara bakalım.


BERAT ALBAYRAK
Avantajları: Çok iyi bir eğitimi var. / Başkan yardımcılığı yapabilir mi? Layıkıyla yapar... / Erdoğan’ın şu arada aradığı en önemli şey güven duygusu. Ailenin üyesi olduğu için, tam puan alır.

Dezavantajı: Türklerin kafasında bir “Damat Ferit Paşa” imajı var. Bu imaj, muhalefetin eline rahatça ve bol bol kullanacağı bir koz verebilir. / İkinci dezavantajı ise onun başarısızlığı direkt Erdoğan’a mal edilebilir.


BİNALİ YILDIRIM
Avantajları: Çok iyi yetişmiş, uygulamacı bir teknokrat siyasetçi. / Ulaştırma bakanlıkları sırasındaki performansı ve başarısı rakipleri tarafından bile kabul ediliyor. / Telekomünikasyon alt yapısının ve yolların yapılmasında, sivil havacılığın gelişiminde çok büyük katkıları ve başarıları var. / Cumhurbaşkanı’na bağlılığını defalarca ispat etti. / Davutoğlu’na karşı yürütülen parti içi muhalefetin bayraktarlığını çok başarılı şekilde yaptı.

Dezavantajları: İyi bir uygulamacı ama Davutoğlu kadar iyi bir siyasi belagati yok. / Çok iyi bir icracı olduğu için başbakan olarak, kesinlikle Erdoğan’ın tayin edeceği bakanlarla anlaşmazlığa düşmesi ihtimali var. / İzmir milletvekili. Kendi bölgesinde CHP birinci parti. Bu da onun aleyhine kullanılabilir.


BEKİR BOZDAĞ:
Avantajları: AKP içinde Erdoğan’a kayıtsız şartsız en bağlı kişi kimdir diye sorsanız, banko bir numaraya konacak aday. / Adalet Bakanlığı sırasında ‘Paralel’ denilen çevreye karşı yürütülen operasyonu, hukuku zorlama ve ihlal pahasına çok etkili biçimde yürüttü. / Bağlılık ve biat konusunda tam puan aldı.

Dezavantajı: Belagat, duruş, etkileme bakımından kuvvetli değil. / Adayların en zayıf halkası. / Muhtemel bir seçimde meydanların tamamen Erdoğan’a kalmasına yol açabilir.


SONUÇ
En kuvvetli isim en kuvvetli aday da olabilir.

Ama en zayıf halkanın en kuvvetli aday, hatta tek aday haline gelmesi ihtimali de var.

“Taht oyunları” sürprizlerle devam ediyor....



KADERİN TECELLİSİ: 'MANŞETLERLE SAVAŞARAK GELDİK' DEMİŞTİ MANŞETLERE VE TROLLERE YENİLEREK GİTTİ

Haberin Devamı


TÜRK parlamenter sistemi teamülleri ve anayasasına göre başbakan nasıl devrilir?

Meclis’te güvenoyu almazsa.
Yolsuzluk önergesi ile Yüce Divan’a gönderilirse.
Parti kongresinde genel başkanlığı kaybederse.
Kendisi istifasını sunarsa.

Gördüğümüz kadarıyla bu yollardan hiçbiri ile devrilmedi. Kendisinin doğru dürüst bir medyası yoktu.

Karşısında ise Cumhurbaşkanı’na bağlı yenilmez armada gibi bir medya ve trol gücü vardı.

Önce manşetlerle ve trollerle savaşını kaybetti.

“Manşetlerle savaşarak geldik” demişti.

Önce Cumhurbaşkanı’na bağlı medyanın manşetleriyle savaşını kaybederek devrildi.



İLGİNÇ TEZ: DAVUTOĞLU'NU MERKEL Mİ DEVİRDİ

Haberin Devamı


ZAMANLAMAYA dikkat ettiniz mi?

Avrupa Birliği tam vizeyi kaldırma konusunu gündemine aldığı gün, Davutoğlu istifa kararı alıyor.

Yani “vize kararının” “zafer şerbeti" içemiyor.

Şimdi Avrupalılara, Amerikalılara ne mesaj verilmiş oluyor:

“Adres yanlış kardeşim. Türkiye ile görüşecekseniz, Erdoğan ile görüşeceksiniz...”

İsterseniz, Davutoğlu’nun çekilme kararına bir de bu açıdan bakabilirsiniz?



AKP'NİN KONGREYE GİTTİĞİNİ BANA 38 DAKİKA ÖNCE KİM SÖYLEDİ


ÖNCEKİ akşam Aydın Doğan Vakfı’nın ödül törenindeyiz. Oturduğum masada Gülben Ergen ile eşi Erhan Çelik de oturuyor.

O sırada Erhan Çelik kulağıma eğiliyor ve “Bu iş kongreye gidiyor. Davutoğlu ayrılıyor” diyor.

Haber bundan tam 38 dakika sonra doğrulanmış olarak kanallara düşüyor.

Erhan Çelik gazeteci. Ama şu an bir işi yok.

Belli ki, tek kişilik gazete olarak haberleri almaya devam ediyor.

Aynı dakikalarda ikinci bir kanaldan daha aynı haber geliyor.

Eski Hürriyet Ankara Temsilcisi Metehan Demir de aynı mesajı geçiyor bana.

Yanında bir de görüntü. Olayın bu noktaya gideceğini, blogunda çok daha önceden yazmış.

Metehan da işsiz bir gazeteci.

Ama bu döneminde üç büyük gazetecilik olayına imza attı.

Süleymanşah Türbesi’nin taşınacağını herkesten önce yazdı.

ABD’nin 3 Türk bankasını uyardığını da ilk o yazdı.

Bu haber Zarrab olayının ilk işaretiydi.

Bu arada Fatih Altaylı da oturduğu yerde haberleriyle kendinden konuşturmaya devam ediyor.

İlginç bir tek kişilik gazeteler dönemi yaşıyoruz.



TÜRKİYE'DE BİYOMETRİK KAYITLI KAÇ MÜLTECİ VAR

Haberin Devamı


BU yılki Aydın Doğan Ödülü, Suriyeli mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar dolayısıyla AFAD’a (Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na) verildi.

AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay, konuşmasında ilginç bir rakam verdi.

Türkiye’de 2 milyon 750 bin “biyometrik kayıtlı” Suriyeli göçmen varmış.

Konuşmasından sonra yanına gidip “Biyometrik kayıt nedir” diye sordum.

Parmak iziymiş. Gelenlerin her birinin parmak izi alınıyormuş. Gözbebeği kayıtları ise yokmuş.

Ama onun için bir hazırlık da yapıyorlarmış.



YENİ RADIOHEAD HARİKA VE ANINDA TOP 50 LİSTEMDE

 

BENİM gibi Radiohead hayranlarına müjde.

Yeni CD’lerinin ilk şarkısı “Burn the witch”, üç gün önce müzik paylaşım sitelerine kondu.

1960’larda Beatles’ın “Sgt. Pepper’s” devrimindeki müzikleri hatırlatan harika bir şarkı.

Yaylılarla ilgili bölümleri bu 21’inci yüzyıl şarkısına çok hoş bir nostaljik duygu da veriyor.

Radiohead hep Radiohead’dir ve haziran ayı başında Barcelona’da Primavera Festivali’nde yeniden dinleyeceğim için çok mutluyum.

Şarkıyı Spotify’daki Top 50 listemde dinleyebilirsiniz.



'ESKİ DOSTLAR' ARTIK BİR EKSİK

 

Haberin Devamı

1980’li yıllarda Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği’nde müsteşarlık görevi yapan büyük dostum Philippe Baude harika bir insandı.

12 Eylül askeri rejim döneminde idamla yargılanan bazı aydınların yurtdışına gitmesinde çok büyük emeği geçmişti. Ankara’dan ayrılırken yanında hatıra olarak en sevdiği şarkıyı götürmüştü.

“Eski dostlar...”

O şarkıyı ezbere söylerdi... O büyük şarkının bestecisi Gültekin Çeki aramızdan ayrıldı. “Kara gözlüm efkârlanma gül gayrı” şarkısı da onundu. Hepimize olağanüstü iki şarkı bırakarak gidiyor.

Ruhu şad olsun...

Biz onu dinlemeye devam edeceğiz.



EN İYİ ESKİ DOSTLAR

En çok dinlediğim: Zekai Tunca.
En iyi klasik yorum: Bülent Ersoy.
En iyi arabesk versiyon: Neşe Karaböcek.
En iyi taverna aranjmanı: Ümit Besen.
En iyi popüler uyarlama: Özdemir Erdoğan.
En iyi enstrümantal: Alaattin Gözetlik.

Yazarın Tüm Yazıları