Darbeden korkuyorlar, haklılar

İKİ başlı AKP’nin mitinglerdeki haline bakınca gördüğüm manzara şu.
Eski bohçalar açılmış...
Temcit pilavları ortalığa saçılmış.

* * *

-Bir zamanlar hayali bile olsa, çılgın projelerden söz ederlerdi.
En küçük hayalleri bile kalmamış.
-Bir zamanlar kendilerine güvenleri tamdı, hep taarruzdaydılar....
Şimdi, kendilerine güvenleri yerle bir olmuş, sadece savunmada bir ruh haliyle geziyorlar.

* * *

Belli ki Davutoğlu’ndan umut kesilmiş...
En tepedeki yine kolları sıvamış, “İş yine bize düştü” raconuyla sahaya inmiş, ne Anayasa tanıyor, ne kanun, ne hukuk...
13 yıldır iktidarda olan bir parti, medya gruplarına savaş açmaktan, korkutmaktan, Rabia selamından, Mursi’den medet ummaya başlamışsa eğer...
Kutsal kitabımızı parti propagandasına alet edecek kadar kendinden geçmişse...
Bilin ki, artık ne söyleyecek sözü kalmıştır, ne yapacak işi...
“Yeni Türkiye” diye maval okuyanların, eskimiş püskümüş halinin itirafıdır bu çapsızlık...

* * *

Bir telaş var... Açık, gözle görülür, elle hissedilir bir telaş bu...
Bakmayın öyle askeri darbeden, kefenden falan söz ettiklerine.
Çok iyi biliyorlar ki bu ülkede artık askeri darbe olmaz, olamaz.
Çok iyi biliyorlar ki bu ülkede demokrasiye onlardan çok daha fazla bizim ihtiyacımız var, darbeci askerin karşısına onlardan önce biz çıkarız.
Evet darbeden korkuyorlar.
Ama bilin ki, korktukları, artık bu ülkede kimsenin kabul etmeyeceği askeri darbe değil, seçim sandığında yiyecekleri darbedir.

Bir zamanların Paralel hâkimleri bile bu lafa gülerdi

VAH vah vah...
Seçim sonuçlarından öyle korkuyorlar ki, artık bu kadar saptırmalara, kargaların bile güleceği bu demagojiye muhtaç duruma düşmüşler.
Koskoca Cumhurbaşkanlığı’nın sözcüsü Hürriyet internet sitesini hedef gösteriyor.
Diyor ki, “Hukuki yollara bile başvurabiliriz...”
Yok ya...
İyi, mahkemeye gidersin de, orada hâkime ne diyeceksin arkadaş.
Mesela hâkim dese ki, “Yahu İbrahim Bey, Cumhurbaşkanı da mitingde aynı cümleyi söyledi. Onu avuçların patlayıncaya kadar alkışlıyorsun da niye bunu cezalandır diye getiriyorsun. Bu ne iştir..”
Evet böyle derse ne cevap vereceksin arkadaş.
“Cumhurbaşkanımız söylediği zaman bu mana, o söylediği zaman bu mana çıkar mı...”
Hadi git de bakalım...
Var mıdır bu ülkede böyle deli saçması bir iddianame yazacak savcı...
Bir zamanların Paralel hâkimleri bile güler bu lafa yahu...

Saray’ın endişeli ‘Şems’lerine ince taktikler, altın vuruşlar

VAR ya...
Eğer ben bu Ankara’yı biraz biliyorsam, yakında Saray’da kıskançlık sahneleri yaşanacak, şöyle dedikoduları işitmeye başlayacağız:
“Duyduğumuza göre, Yiğit Bulut ve çevresi son günlerde öfkeliymiş.
Ethem Sancak’ın kurban olmaları, aşka gelip mest olmaları, Şems ilan-ı aşkları, Saray nezdindeki önlenemez yükselişi eski danışman kadrosunda endişeli bir bekleyişe yol açmış...
Ethem Sancak’ın kendisini Şems, Cumhurbaşkanı’nı Mevlânâ olarak niteleyip, kendini ona kurban ve âşık ilan edince, Yiğit Bulut tarafı kaptırdığı inisiyatifi yeniden kazanmak ve öne çıkmak için yeni bir Şems planı hazırlıyormuş.”
Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a peygamber diyen AKP’li, yeniden milletvekili adayı yapıldı.
Diyeceğim, Bizans ve Osmanlı işi şöyle bir cümle ile altın vuruş yapıp Es Medya’nın patronunun ayağını kaydırabilirler:
“Efendim, siz ki Peygamber Efendimiz seviyesine çıkarılmış birisiniz, sizi Mevlânâ’ya benzetmek olur mu...”

Bak patron bu senin adamlar var ya bu işi hiç bilmiyorlar

ES Medya ki, Yeni Türkiye’nin medyasıdır, çok iddialı...
Hedefleri Asya’da büyümek.
Gerçi gazetelerin tirajları yerde sürünüyor, reytinglerini, Paralel darbenin reytingi kumpası bile kurtaramadı...
Ama patron konuştukça, mürettebat güç durumda kalıyordu...
Bu duruma bakınca, o mahallenin bizler için söylediği bir sözü tersine çevirip söylemek geldi içimden.
Çevre iyi ama patron kötü...
Ne var ki, Es Medya silahşorlarının dünkü yaylım ateşine bakınca fikrimi değiştirdim ve direkt Ethem Sancak’a sesleneceğim.
Bak patron...
Bu senin adamların var ya, bu işi hiç bilmiyor...
Ne yazdıkları yazı yazıya benziyor, ne yaptıkları gazete gazeteye...
Feci beceriksiz ve acemiler...
En iyisi mi sen değiştir bu adamları.
İnan bu piyasada tetikçilik işini onlardan çok daha becerikli, çok daha yaratıcı, çok daha acıtıcı yapabilecek tonla adam var.
Çoğu kenarda köşede ekmek parası bekliyor.
Emin ol, çok daha az paraya bunun on katı daha iyi iş yaparlar...