Bu ‘ohal’ ne zaman bitecek

Haberin Devamı

BUGÜNE kadar onu hiç böyle sıkıntılı görmedim.
Suriye, F-4 uçağımızı düşürdüğü gün yaptığı konuşmada bile bu kadar sıkıntılı değildi.


* * *


Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun koalisyon görüşmelerinin olumsuzlukla bittiğini açıkladığı basın toplantısı, belli ki, siyasi hayatının en zor konuşmasıydı.


* * *


Belagat konusunda, Erdoğan’a taş çıkaracak kadar başarılı hatip, en az 4 ayrı yerde cümleleri karıştırdı.
Belli ki kafası bir sonraki cümledeydi...


* * *


Ama en dikkatimi çeken, ağzından kaçan o cümle oldu.
Önce, üç kere üst üste, seçim kararını Cumhurbaşkanı’na bırakmadan, Meclis’in almasını istediğini söyledi.


* * *


Tam bunu söylerken, ağzından o cümle kaçtı:
Seçim kararını ona bırakıp, “olağanüstü bir görünümün ortaya çıkmasına” izin vermemeleri gerektiğini söyledi.


* * *

Haberin Devamı


Söylediği an, ağzından çıkan cümleyi kulağı duydu ve hemen düzeltme telaşı başladı.
“Tabii ki Cumhurbaşkanı’nın meşru hakkıdır” diye düzeltti.
Ama cümle ağzından çıkmıştı ve işte o cümle bana umut verdi.


* * *


Kendi kendime sordum.
-“Acaba Kılıçdaroğlu ile karşılıklı kullandıkları saygılı üslup ve düşünce, önümüzdeki seçimlerin tartışma seviyesi için bir içtihat olabilir mi...”


* * *


-“Acaba, merkezin iki partisinin liderleri, bu karşılıklı saygı ve üslubu seçim kampanyası sırasında da sürdürürler mi...”


* * *


Ve en önemlisi...
-Bizzat eski partisinin yeni başkanının gözünde, “seçim kararını vermesi bile olağanüstü görünüm” olarak kabul edilen Cumhurbaşkanı’nın, ettiği yemine bir kere daha sadık kalmayarak, yine seçim kampanyasına aktif bir taraf olarak katılması ne anlama gelecektir...


* * *


O da “olağanüstü hal olarak mı” kabul edilecek.


* * *


Ve son son soru:
-“Halkın sandıkta oyları ile kaldırdığı bu ‘OHAL’, fiiliyatta ne zaman kaldırılacaktır...”


Zekeriya ‘darbe planı’na modaya uygun hangi isim

-MESELA: “Çekiç planı” denebilir. Ama “balyoz” kelimesinin yanında zayıf kalacağı ve onları da “Balyoz’un gerçek mağdurları” gibi göstereceği için “Gürz planı” tercih edilebilir.


* * *

Haberin Devamı


-MESELA: “Beyaz TV davası” denilebilir. Ama “Odatv”nin gerçek mağdurlarını hatırlatacağı için, daha yaratıcı bir isim bulunabilir.


* * *


-MESELA: “Parmaklık planı” denebilir, ama “Kafes planının gerçek mağdurlarını” hatırlatacağı için daha az tehlikeli bir isim bulunabilir.
-O çeteye, “Hira Dağı örgütü” demeye kalksan...
Dedirtmeyiz... Gerçek ve vicdan sahibi Müslümanları, hepimizi ayağa kaldırır, yüzüne tükürtürsün. Bir de “Ergenekon örgütü” diye uydurduğun davanın gerçek mağdurlarını hatırlatırsın.


* * *


-O yüzden gel biz bunun adını açık açık koyalım.
“Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık ara rejiminin en kirli ve en alçakça çifte paralel kumpası...”

Haberin Devamı

O gün hepiniz oradaydınız lan


DÜN “Darbenin sivil ayağı, medya ayağı nerede” diye sormuştum ya...
Biliyorum kendilerini nasıl savunacaklarını...
Kendim kadar iyi biliyorum.
“Biz değil, paralelcilerdi” diyecekler...


* * *


Yemezler aslanım...
Yutmazlar... Yutturamazsınız...


* * *


O cümleyi ağzına alırsan, o günün mağduru da senin suratına patlar:
“O gün hepiniz oradaydınız lan...”


* * *


O günün mağduru sorar aslanım...
“Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını, o günlerin istiklal marşı haline biz mi getirdik...


* * *


Hatırlatır o günleri... O güzelim şarkıyı aranje eder, fena halde vurur yüzüne...


* * *


“Gökyüzünde çamur, pislik olur yağar idi...
Ve siz birbirinizin ayağına dolanırdınız..
Kum gibi... Kum gibi...”

Yazarın Tüm Yazıları