Bu cinayetten kim yararlanacak

DANIŞTAY saldırısı olup, bir hâkimimiz öldürüldüğünde şunu yazmıştım:

Haberin Devamı

“Bu olay rejimin 11 Eylülü’dür...”


* * *


AKP’nin silahşorları beni yerden yere vurmuştu.
Komplo teorisyenleri o malum sorularını sormuş ve cevabını da kendileri vermişti.
“Bu olaydan kim yarar sağlamıştır...”
Anında laik çevreleri suçlayıp, olayı Ergenekon denilen hayali bir örgüte bağlamışlar ve Türk adalet tarihinin en büyük kumpasının ilk adımını atmışlardı.
O zaman anlamıştık ki o saldırıdan en büyük yararı Ergenekon kumpasını kuranlar sağlamıştı.
Önceki güne geliyorum.
Bir savcımızın şehit olması ile biten saldırı için de görüşüm aynıdır.
“Bu olay rejimin 11 Eylülü’dür...”
Saldırıya uğrayan demokrasidir, adalet sistemidir, yani rejimdir...


* * *


Şimdi aynı melun soruyu soracağım..
Bu olaydan en büyük yararı kim sağlamıştır...
Bugün bilmiyorum. Ama yarın seçim meydanında kimin birkaç oy için bundan yararlanmaya çalışacağını göreceğiz.
Bu olay, önümüzdeki dönemde hangi iğrenç kumpas için istismar edilecek, kullanılacaktır, onu da göreceğiz...

Haberin Devamı

Eyy o günün suç ortakları, bu insanlara manşet borçlusunuz

HATIRLAYIN o günleri...
Kirli bavullarla taşınan kirli montajlarla bu insanlara ne iftiralar atılmıştı.
Güya, camileri bombalayacaklardı. Kendi uçaklarını vuracak kadar alçaklaşmışlardı. Darbeciydi bunlar... İşlerini kaybetmişlerdi, rütbeleri sökülmüştü, şerefleri ayaklar altına alınmıştı.
İktidar medyası ile şimdi onların paralelci diye yerden yere vurduklarının el ele, omuz omuza yürüdükleri günlerdi.
Türk ordusunun şerefli subayları, aylarca manşetlerden her gün vuruldular, her gün katledildiler, her gün işkence edildiler.
Ve önceki gün, bu insanların hepsi beraat etti...
Ama şu kadere bakın ki aynı gün Türkiye, tarihinin en karanlık günlerinden birini yaşadı. Elektrikler kesildi ve bir savcımız şehit edildi. Aylarca manşetten infaz edilen insanlar, onurlarının iade edildiğini bir gün için bile olsa manşetten okuyamadılar.
Eyy o günlerin ortakları....
Bu insanlara çook manşetler borçlusunuz... Alacaklar sizden... Haberiniz olsun...

Haberin Devamı


En karanlık günden notlar


- TEK YUMRUK OLALIM AMA: İktidara yakın gazeteci Abdülkadir Selvi diyor ki: “Teröre karşı tek yumruk olmalıyız.”
Olalım da, meydanlarda öldürülen çocukların ailelerini yuhalatanlara karşı da tek yumruk olalım.


* * *


- GÜZEL BAŞLAMIŞTI AMA: Başbakan Davutoğlu, olay gecesi konuşmasına başlarken kaygılıydım. Ağzından provokatif bir laf çıkacak diye endişeyle bekledim.
Hayır çok güzel başladı. Çok toplayıcı, serinkanlı, ayrıştırıcı değil birleştirici bir konuşmaydı.
Ne zaman ki Kılıçdaroğlu sorusu soruldu, o anda o sakin, serinkanlı, birleştirici Başbakan gitti, keskin siyasetçi geldi.
Yazık dedim...


* * *


- O AN O TWEET’İ ATMAMALIYDI:
Kılıçdaroğlu’nun, olay devam ederken attığı tweet’i doğru bulmadım.
Yani, teröristleri kapıdan geçirmek için elektrik kesintisi yapıldığı senaryosu bana, bir sokak komplo teorisinden başka bir şey demedi.
O an, o saat daha toparlayıcı, daha serinkanlı bir açıklama beklerdim.


* * *

Haberin Devamı


- İŞTE ONDAN KORKUYORUM: Açıkça yazayım. Cumhurbaşkanı’nı iyi tanıdığım için bu olayı seçim meydanlarında kaşıyacağından endişe ediyorum.
Daha ilk dakikadan avukatları ima etmesi, “İbretlik olay” yorumu bana tehlikeli bir hazırlığın ilk işareti gibi geldi.
İnşallah diyorum, Berkin’in annesini babasını seçim meydanlarında yuhalatan Cumhurbaşkanı, bundan da siyasi medet ummaya kalkmaz. Ama çok umutlu değilim...

Aa Mehmet Barlas da biat ve nepotizmden söz etmeye başlamış


MEHMET Barlas, CHP’deki önseçimi beğenmiş olmalı ki, AKP’ye de bunu tavsiye ediyor ve diyor ki:
“Siyasette de rekabetsizlik bu tür gerçek ötesi özgüven ve rahatlık yaratır ‘tek seçici’ye bağımlı katılımcılarda... Çoğunlukla ‘sadakat’ da yetmez ‘biat’ gerekir. ‘Meritokrasi’ yerine ‘nepotizm’ ve hatta ‘kleptokrasi’ yönetim kadrolarını belirlemekte ağırlık kazanır.”

Haberin Devamı


Bak bu defa Akif haklı, ben haksızım


BURADAN zaman zaman Akif Beki’ye ve mürettebata takılıyorum. Önceki gün onlardan söz ederken “Mürettebat uçağın sahibine göre kişner” ifadesini kullanmıştım.
Akif haklı olarak “Seviyeden” söz etmiş. Okuyunca ona hak verdim.
Bazılarının belagat şehveti, bizde de yazı ve üslup şehveti bize böyle manasızlıklar yaptırıyor.
İfadeyi geri alıyorum. Hiç yazılmamış sayın.

Yazarın Tüm Yazıları