Beyaz Yunanlar 'Nai' diyecek

BİR Akdenizli için siyaset, rakibi sadece sandıkta geçmekten ibaret değildir.

Haberin Devamı

Meydanlara topladığınız kalabalık, bu yarışın baharatıdır. Önceki akşam Sintagma Meydanı’na bakan Grande Bretagne Oteli’nden çıkıp, Avrupa Birliği ile müzakerelere devam için “Nai” (Evet) diyececeklerin yaptığı mitinge karışırken, kafamdaki tek soru şu: “Bir akşam önce aynı meydanda yapılan ‘Oxi’ (Hayır) mitingine katılanlar mı yoksa bu akşamki Nai (Evet) diyecekler mi daha kalabalık?”


* * *


Yorgo Kırbaki bir akşam önceki “Oxi” mitingini de izlediği için ona soruyorum. “Otelin terasına çıkıp oradan bakalım” diyor...
Bakıyoruz... Onun değerlendirmesi şöyle:
“Bu akşam evet demek için toplananların sayısı, bir akşam önceki hayırcılara göre en az bir buçuk katı fazla...”
Dün radyolar, katılan insan sayısını 30 bin olarak veriyordu...
Bunu Türkiye nüfusuna vurursanız, 210 bin kişilik bir kalabalık yapıyor.


* * *

Haberin Devamı


Yorgo’nun bir gözlemi daha var.
“Bu akşamki kalabalığın görünümü, dün akşamkilerden çok daha farklı...”
Sanki daha okumuş, daha varlıklı, daha Avrupalı bir kesim bu...
“Yani Beyaz Yunanlar mı?”
“Öyle diyebilirsiniz”
diyor...


* * *


Peki şu sonucu çıkarabilir miyiz:
5 Temmuz akşamı Beyaz Yunanların evet oyu daha yüksek çıkacak.
“Bu meydana bakıp böyle bir sonuç çıkarırsanız yanılabilirsiniz.”


Gece yarısı Fin bakanın tweet’i ile gelen kötü haber


‘EVET’ mitingini izlerken, aniden bir dalgalanma oluyor.
Yunanistan’la Avrupa Birliği arasındaki görüşmeler yeniden başlamış.
Yunanistan, 2016 ve 2017 yıllarında 29 milyar Euro’luk borcunu ödemek için yeni bir kurtarma paketi önermiş.
Üstelik bu defa teklifin altına bizzat Başbakan Çipras imza atmış.
Brüksel’le Atina arasında telekonferans konuşması başlamış.
Yüzler gülmeye başlıyor ve insanlar daha iştiyakla “Nai” diye haykırıyor.
Canlı, güzel, modern, yüzde 100 Avrupalı bir insan kalabalığı...
Kendimi iyi hissediyorum. Ancak gecenin ileri bir saatinde atılan tweet moralleri bozuyor. Daha görüşmeler bitmeden Finlandiya Maliye Bakanı Alexander Stubb şahsi Twitter hesabından “AB’nin bu teklifi reddettiğini” açıklıyor.

Haberin Devamı


Yunanistan dün sabah Afganistan ligine mi indi


30 Haziran gecesi telekonferans başarısızlıkla bitip, saatler 24.00’ü gösterdiğinde hem Yunanistan, hem AB, hem de dünya için tarihi bir dönem başlıyordu.
- ATİNA: Yunanistan artık borçlarını ödeyemez ülke durumuna düşüyordu.
- BRÜKSEL: Pazar günü ‘Hayır’ çıkması halinde, AB’nin Euro bölgesinde ilk deliğin açılması ihtimali ortaya çıkacaktı.
- WASHINGTON: IMF tarihinde ilk defa gelişmiş bir ülke borçlarını ödeyemez hale düşüyordu.
- HANGİ ÜLKELER LİGİ: Peki geçmişte başka hangi ülkeler borcunu ödeyemez hale düşmüştü?
Taliban yönetimindeki Afganistan ve diktatör Mugabe dönemindeki Zimbabwe...
Yani IMF gözünde Yunanistan’ın oynayacağı yeni ekonomi ligi burası olacaktı.

Haberin Devamı


Çipras ya evet demeli ya da referandumu ertelemeli

Beyaz Yunanlar Nai diyecek


- ERTUĞRUL ÖZKÖK: Pazar günü referandumdan nasıl bir sonuç çıkar?
PAPANDREU:
“Bir tahminde bulunamıyorum. Çünkü işin içine çok fazla duygusallık ve milli onur gibi psikolojik duygular girdi. Oysa akılla davranmamız gereken bir dönemdeyiz.”
- Milli haysiyet böyle dik durmayı ve hayır demeyi gerektirmiyor mu?
“Milli onur, ekonominizi ayakta tutmak, büyümek ve başkalarına muhtaç olmadan yaşayabilmektir.”
- Siz olsaydınız ne yapardınız?
“Bana göre önce bir çözüm paketi hazırlayıp bunu referanduma sunsaydı çok daha etkili ve sonuç verici olurdu.”
- Neden bu noktaya gelindi?
“Tabii ki Çipras hükümetinin hataları var. Ama kreditörlerin de hataları oldu. IMF ve Avrupalı kreditörler, olaya sadece mali konular ve kemer sıkma açısından baktılar.
- Çipras’ın hataları neydi?
“Onlar da olaya sadece kemer sıkma açısından baktılar. Oysa daha geniş kapsamlı bir paketle gitmeliydiler.”
- Neler mesela?
“Yunanistan’ın çok büyük sorunları var. Kamu sektörü çok ağır. Yargı sorunu var ve bu yabancı yatırımcının cesaretini kırıyor. Vergi sistemi düzenlenmeli. Büyüme odaklı politikalar geliştirilmeli.”
- En kritik soru: Yunan halkı, pazar günü hayır derse ne olur?
“O zaman kaosu iyi yönetmek gerekecek...”
- Yani bir kaos mu çıkar?
“İnşallah çıkmaz ama muhtemel bazı gelişmeler beklenebilir. Mesela Euro ne olacak? Muhtemelen Euro yerine yeni bir kâğıt basmak zorunda kalacaklar.”
- Sizce Çipras, gerçekten ‘Hayır’ diyenler mi kazansın istiyor, yoksa içinden ‘Keşke evetçiler kazansa mı’ geçiyordur?
“Onun ne düşündüğünü bilemem. Ama bana göre Çipras, ya evet oyu kullanmalı ya da referandumu erteleyip çok daha geniş kapsamlı bir paket hazırlamalı.

Haberin Devamı


Askeri veya sivil bir darbe olursa sığınacağım ülke

Beyaz Yunanlar Nai diyecek

GECE saat 23...
Miting bitiyor...
Yorgo’yla dükkânı kapatıp, Atina gece hayatına dalıyoruz. Tabii ki istikamet Kolonaki Meydanı... Krizin gece hayatına etkisini gözlemleyeceğiz...
Ağır bir yağmur var ve meydandaki kafeler boştur diye düşünüyoruz...
Üstelik salı gecesi, yani hafta içi...
Meydandaki bütün kafeler ve restoranlar ağzına kadar dolu...
Neşeli ve modern bir kalabalık sanki ekonomik krize nanik yapıyor...
Yunanları seviyorum ve orada karar veriyorum. Ülkemde bir daha bir başka askeri veya sivil darbe olursa, sığınacağım ülke burasıdır...

‘Berlin’de Gül ve Derviş’i gördüm ikisi de koalisyon iyi olur diyor’

Haberin Devamı

ÖNCEKİ akşamüzeri saat 18.00...
“Evetçilerin” mitinginden hemen önce, PASOK’un eski başkanı ve Başbakan Yorgo Papandreu ile buluşuyoruz. PASOK’tan ayrılıp bir başka parti kurdu ama seçimlerde oyların ancak yüzde 2.5’ini aldığı için artık milletvekili değil. Burada seçim barajı yüzde 3... Parti binası...
Pardon bina falan yok, Sintagma Meydanı’na yakın bir apartmanın dairesi...
Her zamanki gibi mütevazı, sakin ve makul insan...
Sesinde hiç öfke yok... Nefret ve kinin esamisi okunmuyor...
Her gün liderinin hakaretlerine maruz bir Türk vatandaşı olarak, bu sükûnet bana hem tuhaf hem iyi geliyor.
Üzerinde yan tarafında kargo cepleri olan siyah bir pantolon var. Ayakkabıları ise modaya uygun, spor... Kol saati de lastik bilekliği olan spor bir saat... Benim dışımda İtalyan RAI televizyonu ile Republica gazetesinden gazeteciler var.
Soruları birlikte soruyoruz ama onlar ayrılırken beni kolumdan tutup sandalyeye oturtuyor ve soruyor: “Türkiye’de ne olacak, bana biraz anlat...”
İki gün once Berlin’de eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Kemal Derviş’le görüşmüş. Her ikisi de “Makul bir koalisyonun Türkiye için iyi olacağını” söylemiş.

Beyaz Yunanlar Nai diyecek


En zengin komşuda halkın bakışı değişti


BU yılın şubat ayında “Yunanistan’ın Euro bölgesinde kalmasından yana” olan Almanların oranı yüzde yüzde 51’ken, bu rakam haziranda yüzde 43’e düştü. Önceki gece yarısı Yunanistan’a verilen süre sona ererken, Almanların yüzde 70’i, ‘AB’nin başka tavizler vermesine’ kesinlikle karşı olduğunu söylüyordu. Yüzde 78’i, “Yunanistan’ın, Avrupa Birliği’ndeki öteki halkların arzularına hiç anlayış göstermediği” görüşündeydi.
Yani, Başbakan Çipras, “Yunanistan’da demokrasi var ve biz halkımızın sesini dinliyoruz” derken, Almanya Şansölyesi Merkel de bu istatistiklere bakıp “Benim ülkemde de demokrasi var ve ben de halkımın sesini dinliyorum” deyip, Çipras’a kesin ‘Oxi” diyor.

Beyaz Yunanlar Nai diyecek

EURO’nun cenaze töreni

Güzel Sanatlar Akademisi öğrencileri krizi duvarlara böyle yansıttı.


Sayın Ecevit, Yılmaz, Bahçeli ve Derviş size teşekkür ediyorum

ATİNA’dan ayrılırken Türkiye’de yaşadığımız 2001 krizini hatırlıyorum. Türk halkı kemer sıkmıştı.
Ama fedakâr bir siyasi kadro da işbaşındaydı...
Başbakan Bülent Ecevit ve yardımcıları Devlet Bahçeli ile Mesut Yılmaz, seçimde bedelini çok ağır ödeme pahasına Kemal Derviş’in hazırladığı kurtarma paketini uygulamaya sokmuştu. Bugün bütün Avrupa ekonomik krizdeyken, Türkiye dimdik ayaktaysa, bunda bu 4 insanın fedakârca ve cesur kararlarının çok büyük etkisi oldu.
Vatandaş olarak dördüne de minnettarım...

Yazarın Tüm Yazıları